1

266 12 24
                                    

|Gulf|

P'Phu: "Bugün nasılmış benim yavrum?"

Babamın beni kucağına alıp döndürmesiyle o çocuksu kahkahamı atmıştım yine. 6 yaşındaki bir çocuk nasıl olabilirse öyleydim aslında. Arkadaşları ile oynadığı için yorulmuş, üstünü başını mahvettiği için eve gelir gelmez banyoya sokulmuş ve baştan aşağı giysileri değiştirilmiş hâlde karnı aç olmasına rağmen mutluluktan uçan bir çocuktum.

Gulf: "İyiyim babacığım. Sokakta top oynadık, seksek oynadık. Sonra bugün biraz üzüldüm ama sonra P'Tay geldi. Ödevlerinden sonra bana çizgi roman okudu o yüzden şu an mutluyummm."

Babamın boynuna sarılmıştım konuşurken. Sırtımı çalışmaktan yorulmuş elleriyle sıvazlarken bir yandan benimle konuşmaya devam etti.

P'Phu: "Neden üzüldün oğlum? Ne oldu?"

O sırada bilgisayarının başında 2 gün sonra yayınlanacak olan köşe yazısını yetiştirmeye çalışan annem, içeriden seslendi konuşulanları duyunca.

P'Fai: "Albümleri karıştırırken düğün fotoğraflarımızı bulmuş. Neden onu götürmemişiz diye ağlamaya başladı."

Annem anlatıp bir yandan gülerken babam birden kahkaha attı. Ben, beni yere indirip annemin yanına gidip arkasından sarılmasını izlerken P'Tay da gelip babamı selamladıktan sonra hepimiz mutfağa girip soframızı hazırlamak için bir işin ucundan tutmaya başladık. Ben, minik ellerimle kendi tabağımı içeri götürüp mutfağa giderken bir yandan masanın karşısındaki televizyondan haberleri dinleyen annem ve babam son dakika uyarısının hemen ardından o zamanın ülke yöneticisinin ekrana gelmesiyle pür dikkat ekrana kesilmişlerdi. Bahsettikleri terimlerden anlamıyordum. Ne demek istediklerini çözemiyordum. Yalnızca ekranın yan tarafında elinde gökkuşağı bayraklarıyla, yüzünde gökkuşağı renkli şeritlerle ekranın önüne çıkıp 'BİZ DE SİZLER GİBİ İNSANIZ. BİZE HAKLARIMIZI VERİN. İŞ İSTERİZ KOVARSINIZ, AŞ İSTERİZ KOVARSINIZ SONRA DA ZORUNLU SEKS İŞÇİLİĞİ YAPINCA İBNE DERSİNİZ!' diye bağırarak isyan eden o adamın çok üzgün olması aklıma takılmıştı.

P'Phu: "Fai, kapat şu televizyonu. Çocuklar izlemesin bunları, etkilenecekler ya da özenecekler diye korkuyorum."

P'Fai: "Dur bir dakika. Başkan ne diyecek merak ediyorum. Saçma sapan şeyler türedi, bunların önünün bir an önce kesilmesi lazım. Aklı varsa oy kaybetmemek için bile kökünü kurutur bunların."

/_Bu gibi, çocuklarımızın ahlâkını ve ekosistemin dengesini bozmaya çalışan kişilere 'sıfır hoşgörü' politikası ile yaklaşacağız. Halkımız hiçbir şüphe duymasın._/

Başkanın konuşmasından sonra kopan alkışlarla aniden irkilmiştim. İrkildiğimi gören babam kumandayı annemin elinden kaptığı gibi televizyonu kapattı. Çocuk aklımla algılayamıyordum. O adam yanlış ne yapmıştı? Hayvanları mı öldürüyordu? Annesine mi bağırıyordu? Oyuncaklarını toplamıyor muydu? Ödevlerini yapmıyor muydu?

P'Phu: "Haydi oturun. Yemek yiyelim. Karnımız tokken her şey daha güzel görünür."

Yemeğimi yemeye koyulduğumda yorgunluğun üstüne alınan o ilk lokmanın verdiği mutlulukla az önceki yaşananları unuttuğumu fark etsem de o adamın yüzündeki çaresiz ifadenin zihnime kazınacağını hiç tahmin etmemiştim.

______________________________

9 yaşımdayım. Hâlâ çocuğum aslında. Sadece artıyor: Farkındalıklarım, anlayabildiğim sözcük ve konu sayısı, öğrendiğim yeni duygular ve dersler... Hâlâ arkadaşlarımız arasında yetişkinlerin anlam veremediği oyunları oynarken eğleniyorum. Oradan oraya koşturuyoruz ve gülümsüyoruz. Annem, babam, ağabeyim... onlar benim için mutluluğumun temeli. Özellikle P'Tay, bana iyi bir insan olmayı en güzel biçimde aşılayan ve arkamda bir dağ gibi durduğuna emin olabildiğim bir kişi, bunu hissedebiliyorum.

F.F.FHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin