Bob eşi ve digerleri oturmuşlardı. Bobsonunda konuşucaktı.
"Merhaba Demi beni biliyosun ben Bob senin büyükbabanım. "
"Eee ne yapabilirim."
Herkez benim bu söylediğimi bana kızgınlık ve sinirlilikle bakıyordu. Onlara aldırış etmedim. Bob ise bana sırıtıyordu sinir olmuştum.
"Lafı uzatmıcam Demi seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. "
"Peki konuşalım. "
"Böyle olumlu yaklaşmana sevindim. Şimdi artık senin yaşadıklarını bildikleri için artık tehlikedesin. "
"Ne tehlikesi siz benim öldüğümümü söylediniz. "
"Başka çare yoktu Demi yoksa seni bebekken öldürürlerdi. Bizde bunu istemedik yani senin ölmeni bu yuzden seni başka bir aileye verdik gizlice ve sahte bebekalarak bizden gizlice elimizden alıp öldürdüler. Bu böylece devam etti seni yıllarca takip ettik güvendemisin diye. Güvendeydin hemde çok güvende üstüne üstlük cok mutluydun. "
Bobun dediklerine sinirlenmiştim. Mutlumuydum şaka mı yapıyorlardı bunlar. Yıllarca ağladım gelsinler diye bekledim onları yıllarca hep sorunlarım çıktı psikikolojik nedenlerle 30 gün hastanede yattım. Olmadı kanser olmuştum. Zor iyileşmiştim nasıl olurda mutlu olduğumu söyler bu adam.
"Mutlumuydum siz şakamı yapıyorsunuz. Ben...ben. Ben yıllarca annemle babamı bekledim öldüklerine inanmamıştım. Sorunlarım yüzünden 2 yıl hastanede yattım ve siz bana mutlusun diyorsunuz öylemi aman ne alaa konuşmanız bittiyse ben gidiyorum. "
Sonunda göz yaşlarımı bırakmıştım. Bob ve eşi üzgündü digerleri ise bana acınacak halde bakıyorlardı. Evet şu durumdan itibaren acınıyordym. Gerçeklerle yüzleşmek istemiyordum. Çünkü gerçekler bana acı veriyordu. Edward bana bakıyordu. Bellaya baktığımda ise kafası eğik bir şekilde ağlıyordu. Bobun eşi gözleri yerde bir şekilde sessizliği bozmuştu.
"Bende senin gibiydim. "
"Ne benim gibiydin. "
"Bende senin gibi ailemi bekledim. "
"Onlardamı seni terk ettiler. "
"Hayır beni korumak için hayatlarını feda ettiler. "
"Nasıl yani. Anlamadım. "
Oturmuştum. Meraklı gözlerle ona bakıyordum. O hala öyleydi. Gözleri yere bakıyordu.
"Sana bir hikaye anlatmamı istermisin Demi. "
"Hikayemi. Pekala seni dinliyorum. "
"Bir zamanlar Elsa diye bir kız varmış ve ailesiyle mutluymuş. Annesi bir cadıymış babası ise normal bir insanmış. Elsada normal olarak doğmuş yani insan olarak. Bir gün Elsa bahçede oynarken yukardan dağın tepesinden atlılar ve şovalyeler geliyormuş. Ve sonunda köye varmışlar. Atlılar şovalyeler yüzleri bembeyazmış çok vahşilermiş. En büyük attan bir kral inmiş. Mi kral cok acımasız biriymiş ve insan kanından beslenirmiş. Bir gun kral köyün başı ile konuşucakmış. Köyün başı Elsanın babasıymış. Bir çadıra girmişler. 1 saate yakın çıkmamışlar. Sonra kral çıkmış ve ellerini havaya kaldırarak "artık bu köy ile insanları ile düşmanız. " demisiyle birlikte kralın şovalyeleri köye saldırmaya başlamışlar insaları tek tek yakalıyormuş. Kral arkasına dönmüş köyün başına yani Elsanın babasına. Birden kral köyün babasına dişlerini çıkarmış ve elsanın babasının boynunu ısırmış. Kanını emiyormuş o kadar emmişki kanını artık kan yerine kemik ve deri kalmıştı. Annem bir cadıydı bu köyü kurtarmaya çalışıyordu. Ama yapamıyordu şovalyelere ne kadar başına bıçak yada ölüm büyüsü yapsada ölmüyirlarmış. O şovalyeler ölümsüzmüş. Annem bir kac sağlam kişiyi ve benle birlikte bir kaç çocuğu at arabasına bindirmiş. Elsa korkuyormuş hemde olduğundan çok korkuyormuş. Aglamalı annesine bakıyormuş. Annesi telaş ve üzgünce atı hazırlıyormuş. "Anne sende benle gel cok korkuyorum. "Annesi telaşlıca hiç bir şey demiyormuş. Annesine tekrar bakmış. "Anne babam iyi olucakmı. Yoksa o öldümü anne. " annesi durmuştu elindeki ipi bağlamyı durdurmuştu. Hem kocasına hemde kızına Elsaya bakıyormuş. Annesi alal acele ipi bağlamış. Kızına bakarak demişki "üzgünüm tatlım burda ayrılıyoruz ama söz tekrar gelicem tekrar kavuşcaz birbirimize. Şimdi git hadi git. Micheal gide bildildiğiniz kadar uzaga gidin burdan hemen yürü şimdi. " Elsa bağırıyormuş anne anne diye ama annesi savaşıyormuş. Kral hemen Elsanın annesine saldırmış ve onu öldürmüş. Kral Elsaya bakıyordu ve şovalyelerine gönderdi. Şovalyeler çok hzliydlar. Gerçekten hızlıydılar. Atabile yetişiyorlardı atı kontrol eden adamı bir şovalye saldırmış veatlar durmuşlardı. Şovalyeler herbi insana saldırıyor kan emiyor ve öldürüyorlardı at arabası düştünde Elsa kafasını vurmuştu ve bayılmışt uyandığında arkasına bakmadan direk köyden uzağa gitmişti. Annesini beklemiş öldüğüne kabullenmemiş. Ama o kraldan intikam almayıda hiç unutmamış. Yaşadığı olayları hemde hiç unutmamış bir gün intikamını alıcakmış. Hikaye bitti hikayenin sonu bu ne kadar kötü bir hikaye dimi. "
Kafamı evet dercesine sallamıştı. Yaşadıklarımz aynıydı ama benimkisinden çok kötü bir anı geçirmişti. Ne kötüydü ve kral hala yaşıyormuş. Intikam alamamış. Bu çok kötü bir zulüm. Isminide hemen öğrenmiştim zavallı Elsa ne kötü. Herkez Elsaya bakıyordu Elsa yine aynıydı gözü yerde ve ağlıyordu. Herkez öyleydi üzgündü ve ağlıyordu. Stiles bile. O zaten duygusal bir çocuktu. Ağlaması normal ama gerçekten söyledikleri bizi derinden etkiledi. Herkez yanına gitti ona sarıldılar. Edward ve Bellada. Kurt adamlar olduğu yerde üzgünce bakıyorlardı. Ben ve Stiles birbirimize bakıyorduk üzüntülü bir şakilde. Ve yapacağımı bilemiyordum Elsayla ben göz göze geldim. Sonra başım ağrımaya başladı. Bir kücük kız görüyordum. Arkadaşlarıyla oyun oynuyordu. Bir dağdan atlılar geliyirdu aman tanrım bu bu buElsanın bahsettiği kral ve şovelyeleri olmalı. Hayır benim burda ne isim vardı. Kral kral çok kötü biri köye zulüm çok kötüydü. Ayğa kalktım başımı tutuyordum başım çok kötü ağrıyordu. Ne yapıyorum bir sağabir sola doğru dönüyordüm köyde her bir insan öldüğünde baş ağrım dahada artıyordu. Edward bella ve digerleri bana bakıyorlardı ben ise delice dolaşıp "hayır" diyerel bağırıyordu Stiles beni durdurmaya çalışıyordu Elsanın hikayesindeydim gerçeklerin içindeydim. Herkez yanıma gelmişti ve bana korkulu gözlerle bakıyorlardı. Herkez durmamı söylüyorlardı. Duramıyordum istesemde duramıyordum. Ne oluyordu bana. Köye tekrar döndüm bütün insanlar ölmüştü yalnız Elsanın annesinin ölüsünü göremiyordum hepsi boynundan ısırılarak ölmüştü. Kral bana arkasına dönüktü ve bana doğru döndü gozlerini içine baktı ve dişlerkni çıkrtarak bana baktı ve kötü gülümsiyerek. "Artık ilk ezeli düşmanın benim küçük Demicik. "Sonra arkadan bir kadın görüyordum bu bu kadın Elsanın annesiydi ve bir vampir olmuştu. Kralın üzerimi saldırmasıyla hemen uyanmıştım. Terli terli yataktan hemen doğrulmuştum. Ne yapcağımı bilemedim nefes alışverişim oyle hızlydıki nerdeyse kalbim duracak gibi olmuştu. Biri bana su getirmişti. Suyumu içtim.
"Hadi odadan çıkın biraz dinlensin Demi. "
"Stiles kalsn. Onu yanımda istiyorum. "
Peki diyerek herkez odadan cıkmıştı. Stiles bana üzüntülü ve şüpheci bir şekilde bakıyordu. Bir süre sessiz kaldık yani nefesim normale dönene kadar. Stiles sessizliği bozdu.
"Demi. "
"Efendim. "
"Sen ne gördünde hayır diyerek çığlığı attın çok tuhaftın. Ne gördün. "
"Sanırım ilk ezeli düsmanımı gördüm. "
Ikimizde birbirimize korkuluca baktık. Acaba ilk düşmanımla nasıl karşılıyacaktık.