Ben, Tsukishima Kei, Yamaguchi Tadashi'yi bütün kalbimle seviyorum. Daha önce de sevdim, şimdi de seviyorum, ömrümün sonuna kadar da seveceğim. Son nefesimi verirken yine onu düşüneceğim.
.
.
.Genç adam kapağında minik bir kurbağa olan defteri kapattı ve hıçkırıklarını bastırmak için elini ağzına götürdü.
Tadashi'nin kendini öldürmüş olmasına aklı el vermiyordu, eğer buz kesmiş bedenini salonun ortasında sallanırken görmese kimse onu inandıramazdı zaten. Tadashi tek başına gitmedi, giderken sevgilisinin ruhunu da aldı yanına. O gittiği gün, zar zor bulduğu mutluluğu bir daha onu asla ziyaret etmemek üzere yok olmuştu.
Tadashi'nin ölümünden birkaç ay sonraki doğum gününde, Tsukishima'nın da kendini birlikte gitmeyi çok sevdikleri okyanusun ıssız bir kıyısından aşağı bırakması bu yüzdendi.
Dünyada hiçbir pişmanlığı olmamış ruhlar ölüme kolay ve acısızca teslim olurlar. Tadashi'nin canı hiç yanmadı ölürken, sadece ölümden bir ricada bulundu. Tsukki'si ölürken, onu yanına getirmesini istedi. Ölüm kabul etmişti bunu, birkaç ay sonra ölüme hevesle gelen genç adamı kucakladı ve kulağına eğilip fısıldadı,
"Kırılgan çiçeğin seni bekliyor Kei."