47- HİS

406 37 20
                                    


Dolu gözlerine rağmen kocaman bir gülümsemeyle ekrana baktı Soyeon.

Soyeon : Teşekkür ederim..

:
:

Hoseok : Dünkü fotoğraf neydi öyle lan ? Cidden Yoongi'nin güldüğünü unutmuşum, çok garip geldi bakınca.

Jimin : Cidden hyung. Ben de bir tuhaf hissettim. Aferin sana JK. Hyungumuzu güldürmeyi başarmışsın.

Jin : Nasıl güldürdün ? Benim soğuk esprilerimden falan mı yaptın ?

Yoongi : Bırakın gevezeliği artık. Gidin hazırlanın. Performans başlayacak birazdan.

Jungkook sırıtarak Yoongi'ye baktı. Onu bu kadar güldürecek şey ne Jin'in soğuk esprileri ne de komik bir fıkraydı. Mutluluğunun sebebi sevdiği tarafından merak edilmiş olmasıydı.

:
:

Soyeon : 1 ve 2 ve 3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Soyeon : 1 ve 2 ve 3..

Soojin endişeli bir halde Soyeon'a bakarak dans ediyordu. Bu haliyle sabahın köründe provalara gelmiş ve kızlardan çok daha fazla yormuştu kendini, yine.
Performansın sonunda etkileyici bir dance break kısmı vardı. Fazla efor sarf etmelerine sebep olacak kadar hızlı ve yorucuydu. Normalde danslara en çok yatkın olan Soyeon ve Soojin'di ama Soyeon'un şu anki haliyle bunu yapabileceğinden pek emin değildi.

Flex : Tamadır. Biraz dinlenin şimdi. Sonra tekrar yaparız. Soyeon yanıma gelebilir misin ?

Üstündeki uzun hoodie yüzünden kolları bile görünmeyen vücudunu zorla yerden kaldırıp minik adımlarla koreograflarını takip etti.

Flex : İyi görünmüyorsun.

Soyeon : Biraz üşüttüm sanırım.

Flex : Hareketlerin birçoğunu kaçırdın Soyeon. Sadece üşütme olduğuna emin misin ? Eğer böyle devam edersen-

Soyeon : Merak etmeyin, toparlarım. Diğer provada çok daha iyi olacağıma eminim.

:
:
:

Salonu inleten alkış sesleriyle Armyleri selamladıktan sonra yorgun bir şekilde içeri geçtiler. Bedeni yumuşak koltuğu bulanlar anında gözünü kapatıyordu.

Jimin : Beni burda bırakır mısınız ? Kolumu bile kaldırabileceğimi sanmıyorum.

Tae : İkimiz kalalım. Ben de gidebileceğimi sanmıyorum.

Namjoon : Ben gidiyorum, gelen gelsin.

Yoongi zorla bedenini koltuktan ayırıp ayaklandı.

Yoongi : Ben geliyorum bekle.

Jungkook : Beni de bekleyin.

Üçünün odadan ayrılmasıyla Hoseok yerinde kıpırdandı.

Hoseok : Ben de fotoğraf paylaşayım bari. Gelsene hyung seninle çekilelim.

Tae : Ben de istiyorum, Jiminie ?

Jimin elini havada sallayarak reddetti. Kalkmak bile istemiyordu şu anda.

Hoseok : Vaay. Baya iyi oldu bu. Hemen paylaşayım.

 Hemen paylaşayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


:
:
:

Minnie : İyi görünmüyorsun Soyeon. Biraz daha dinlenseydin-

Soyeon : İyiyim ben, hadi başlayalım artık.

Soojin omuz silkerek Minnie'ye baktı. Soyeon'un inadını hepsi biliyordu, o vazgeçmediği sürece kimse vazgeçiremezdi yaptığı işten.

:
:

Hoseok : Toplanın bakalım. Son provamızı halledelim. Burdaki son konserimiz, umarım hepimiz iyi bir iş çıkarırız.

Provalar sonuna yaklaşırken herkes yorulduğunu hissetmeye başlamıştı. Dans hep yaptıkları bir danstı, bu yüzden genelde sorunsuz bir prova olurdu ama bu sefer farklıydı. Yoongi göğsüne saplanan ani bir ağrıyla durdu. Kendisine garip bakışlar atan görevlileri umursayacak bir halde değildi. Nefesi kesiliyormuş gibiydi. Acı bedenini ele geçirirken bedeni de zeminle buluşmuştu.

:
:

Yuqi : Hastaneye gitmemiz lazım, lütfen. Hiç iyi değilsin.

Soyeon : İyi- AH !!

Soojin : İtiraz etmeyi bırak artık. Minnie unnie lütfen birilerini çağır. Bir şey yapmalıyız.

Soyeon bedeninde hissettiği artan acıyla kafasını geriye doğru yaslayıp gözlerini kapattı.

:
:

Namjoon : Nesi var ?

Doktor : En büyük etken hava değişikliği. Ayrıca vücudunu çok yormuş gibi görünüyor.

Hoseok : Normalde çok yormaz kendini. Bugün de öyle olduğunu görmedim. Başka herhangi bir nedeni olabilir mi ?

Doktor : Geldiğinde kalbinde bir ağrı hissettiğinden bahsediyordu. Fiziksel olduğunu sanmıyorum, ruhsal olarak kötüyse eğer bu da etki etmiş olabilir.

Namjoon Yoongi'nin çektiği acının sebebini şimdi anlıyordu. Onun ilacı bu haplar değildi. Onu kendine getirebilecek tek bir kişi vardı.
Doktorun yanından ayrılıp koridora çıktı. Uzun zamandır yapması gereken şeyi yapmalıydı. Çevirdiği numara uzun bir çalıştan sonra açıldığında beklediği sesi duyamamıştı. Duyduğu tek ses hıçkırıklarla ağlayan bir kızdı.

Namjoon : Soyeon? Sen misin ? Alo ?

Artan hıçkırıklar Namjoon'u daha da endişelendirmişti.

Namjoon : Soyeon neyin var ? Konuş lütfen..

Yuqi : Unniem i-yi de-ğil.. Yuqi ben..

Namjoon : Nesi var Soyeon'un ?

Yuqi : Çok... çok kötü... Hastaneye gidiyoruz.

Namjoon : Ne ??



BEST UNIT ( Soyeon & Yoongi )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin