Selaaammm. Aşağıda görüşürüzzzzzzzzzz.....
İyi okumalar~
______________________________________
Sabah kapı gürültüsüyle uyanmıştım. Taemin'i üzerimden atıp aşağı inmiştim. Bir elimi yumruk yapmış gözlerimi ovalarken Tae'yi görmüştüm. Sanırım marketten gelmişti.
Tae- Günaydın civcivimm
Jm- Günaydın uzaylımm
Kıkırdamış ve ellerini yıkamaya gitmişti. Tae'nin aldıklarına bakarken boya kutuları dikkatimi çekmişti. 3 tane turuncu kutu vardı. İçimden sevinç çığlıkları atıp dans ederken arkamdan gelen kamera sesleriyle korkmuştum. Hain Tae beni ifşalamıştı. Tae'nin sırtına atlayıp mutfağa ilerlettim.
O kahvaltıyı hazırlarken ben masada çatallarla oynuyordum. Kahvaltı hazır olduğunda yukarı çıkıp Taemin'i uyandıracaktım ki odada değildi. Tuvalete gitmiş ve kapıyı tıklatmıştım. Defalarca seslenmeme rağmen içerden ses gelmemişti. Tae'yi çağırıp kapıyı kırmasını istemiştim. Kapı kırılmış hızlıca içeriye girdik. Gördüklerimle kendimi tutamayıp gözümden bir damla yaş akmasına izin verdim.
Şuan gülmekten gözümden yaş geliyordu. Tae yerde kahkalarla tepinirken Taemin uyanmıştı. Kim tuvaletini yaparken uyurdu ki. Aptal işte. Bizi kovmuş biraz sonra kendisi çıkmıştı. Sinirden kırmızı bi şekilde yanımıza gelirken Tae yine kendini tutamamıştı. Taemin koluna vurmuş ve yerine oturmuştu. Bir yandan dalga geçip diğer yandan kahvaltı ediyorduk. Masayı toparlayıp içeri geçtiğimizde aklıma dün olanlar gelmişti. Yine gözlerim dolarken kendime gelmiş ve koltuğa atmıştım kendimi.
Tae elindeki kutuya boyaları dökmüş ve usta gibi hareketler yapıyordu. Tabi boyayı yere dökmeden önce. Biz gülmekten yarılırken Tae fırçayla kafama vurmuştu. Biz eğlenirken Taemin'in telefonu çalmış ve ortamı bozmuştu. Daha doğrusu keyfimizi.
Taemin- Evet Bay Jeon.
Taemin- Ama bugün ders yok ki.
Taemin- Yalnız değilim Bay Jeon. Arkadaşlarıma sormam gerek bekleyin lütfen.
Sessize almış çaresizce bana bakmıştı. Başımı eğmiş gözyaşlarımı saklarken Taemin özür diliyordu. Gözlerimi silip sevimlice gülümsemiştim. Kafamı sallayıp onay verdiğimde Tae omzumu öpmüştü. Taemin telefonu kapatıp üstünü değiştirmiş eşyalarını alıp aşağı inmişti. Biz de odadan çıkmayacaktık.
Tae hala saçlarımı boyarken aşağıdan ses gelmişti. Kapı sesi. Tae hızlıca bitirmiş bana gülümserken dönüp yanağına öpücük vermiştim.
Saatin geçmesini beklerken saçımı yıkamak için duşa girmiştim. İşlerimi halletmiş saçım için heyecanlanırken üstümü giyip aynaya dönmüştüm. Gözlerimi açmış kendime bakarken cidden nasıl bu kadar güzel olduğunu sorguluyordum. Saçlarım tup turuncu olmuştu. Tae'ye seslenmiş gelmesini beklerken gelmeyince elime havlumu almış üstümü giymeden eşofmanla aşağı inmiştim. Koşa koşa aşağı inmiş sürpriz diyip saçlarımı açmıştım.
Gördüğüm yüzle gülümsemem solarken saçlarıma hayran hayran bakıyorlardı. Tae koşarak yanıma gelmiş saçlarıma bakarken ben dikkatimi Tae'ye vermeye çalıştım. Beni çekip koltuğa oturtmuştu. Havluyu elimden alırken kulağıma fısıldayıp özür dilemişti. Gülümsemiş ve yanağını öpmüştüm. Teması seviyordum. Taemin ıslık çalıp saçlarımı karıştırırken kıkırdamıştım.
O yokmuş gibi davranmak zordu ama katlanıyordum. Saçlarımı kurulamış aynaya bakarken Tae'ye içimden teşekkür ediyordum. Bizi yalnız bırakıp ortadan kaybolmuşlardı. Rahatsızca yerimde kıpırdamıştım. Elime telefonumu almış dikkatimi dağıtırken asıl dikkatimi dağıtan o olmuştu.
Jk- Boya saçlarına zarar vermiyor mu öğrenci ?
Jm- Hayır.
Umursamıyor gibi davranıyordum çünkü benimle konuşmayı bile haketmiyordu.
Jk- Y-yakışmış.
Jm- Teşekkürler.
Jk- Ne yani, sürekli böyle mi davranacaksın ?
Jm- Nasıl davranıyorum ?
Jk- Öylesine biriymişim ve seni rahatsız ediyormuşum gibi.
Jm- Bunu isteyen sizsiniz. Uzak duruyorum.
Jk- İstediğim şey bu değildi Jimin
Usulca gözlerine bakmış ve ciddiyetini ölçmüştüm. Ne kadar da aptaldı!
Jm- Ne istediğiniz artık umrumda değil Bay Jeon. Siz buraya arkadaşıma ders vermeye geldiniz ve benimle bir işiniz yok. Ya zaten olamazdı değil mi ? Sonuçta siz benim sadece öğretmenimsiniz.
Demiş ve bakış atarak yerimden kalkmıştım. Yukarı çıkacakken kolumdan tutmuş, beni hızlıca odaya sokmuştu. Sertçe duvara yaslarken ağzımdan acı dolu bir ses kaçmıştı.
'Ahh'
Gözlerime kararmış gözleriyle bakarken kaşlarımı çatmış ne yapacağını bekliyordum. Hiç ummadığım şeyi yapmış ve gücümü elimden almıştı. Dudakları dudaklarımın üstünde yavaşça hareket ederken göz yaşlarımı umursamayıp karşılık vermiştim. Gittikçe hızlanırken ağzıma gelen kan tadıyla gözlerimi açmıştım. Acıyla inlemiş ve daha da ileri gitmesine sebep olmuştum. Beni kucağına alıp yatağa yatırmış ve üstüme çıkmıştı. Ağırlığını vermese bile bedenlerimiz yapışıktı. Nefessiz kalınca ayrılmış ve boynuma gömmüştü başını. Usulca öpücük kondururken kokumu içine çekip kafasını kaldırdı. Dudaklarıma bakarken konuştu.
“Özür dilerim güzelim. Seni kırmak istememiştim. Cidden aptalın tekiyim. Çok özür dilerim.
Bu dediklerine iç çekmiş ve hıçkırıklarımı içime atmıştım. Gözlerimiz buluşunca gülümsemiş ve dudaklarına kapanmıştım. Kısa bir öpüşmenin ardından aşağı inmiş ve diğerlerine anlatmıştık. Ders bitmiş Jungkook gidiyordu.
Jm- Görüşürüz sevgilim. Dikkat et.
Bi anda öksürük krizine girerken korkuyla sırtına vurmuştum. Kafasını kaldırıp gözleri büyürken sormuştu.
Jk- Ne dedin sen ?
Jm- Ne demişim ki ?
Jk- Jimin bazen sınırlarımı çok zorluyorsun bebeğim. Kendimi tutmam zorlaşıyor.
Daha da yaklaşıp dudaklarına nefesimi verirken eli belime gitmişti.
Jm- Kendini tutma babacık~
Dediğimle anında dudaklarıma yapışmıştı. Beni duvara yaslayıp ayağıyla kapıyı kapatmıştı. Sokakta olmamızı umursamayıp öpüşmeye devam ediyorduk. Beni kucağına alıp arabaya bindirirken yanıma oturmuş ve arabayı çalıştırmıştı. Aklımdan pis düşünceler geçerken elimi bacağına atmış ve parmağımla şişliğini okşamıştım. Bu hareketime derince inlemiş ve daha hızlı sürmeye başlamıştı. Eve vardığımızda herşey daha yeni başlıyordu...
______________________________________
Yeaap yine bir bölüm sonu. Herşey çok hızlı gelişiyor evet ama bir an önce olsun bitsin istiyorum. Umarım beğenirsiniz 🍓
( ˘ ³˘)♥
