0- yıllar geçermiş geçsin, ruhumuz genç ya

103 8 0
                                    

"Kendin ayılıp evi terk eder misin yoksa ben mi seni kapının önüne fırlatayım? Seç

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kendin ayılıp evi terk eder misin yoksa ben mi seni kapının önüne fırlatayım? Seç. Üç dakikan var."

Peki, tamam. Siz bunları okumaya muhtemelen alışık değilsiniz. Genelde Disney filmleri ya da klişe yaz dizilerindeki gibi çalar saat veya göze giren güneşle uyanan karakterleri görmeye ben de daha çok alışmışım ama bu seferlik, kalçamda hissettiğim sızı ve başımdaki feci ağrıyla hiç tanımadığım birinin yarım yamalak duyduğum tehdidiyle uyanmamı mazur görmeniz lazım.

Neler olduğunu anlamanız için bir hafta kadar geriye gidip, dünyanın hala döndüğünü kendime uzun zaman sonra yeniden hatırlattığım ana dönmemiz gerekiyor.

Üf ya, insanların dünyanın yuvarlak olduğunu kabul etmesinin gerçekten çook zor olduğunu öğrendiğimde sanırım ilkokuldaydım ve her hiçbir şeyden haberi olmayan veletin yapacağı gibi bu bilgiye çok şaşırmıştım.

Tepsi gibiymiş, hadi oradan.

Ama insanlar buna inanıyormuş, ve daha bir sürü şey daha var, hani dünyanın bir öküzün boynuzunda durması gibi falan. İşte insanlar sonunda "Tamamdır, dünya yuvarlakmış!" dedikten sonra çok büyük bir tartışma daha başlamış. Dünya dönüyor mu? Kilise demiş ki, "Her şey insanlar için yaratılmıştır, bu yüzden de her şey dünyanın etrafında dönüyor." E tabi o zaman adamlar ne derse o doğru olmak zorundadır. Bunu savunduğu için ceza alan çok fazla filozof olmuş, hatta ceza almamak için bunu ölene kadar saklayan da ama benim aklıma hep Galileo geliyor çünkü bu hikayeyi duyduğumdan beri üstünde düşünmeyi bırakamadım.

Gelileo da demiş ki "Dünya dönüyor." Eyvah! Tabii ki kimse bırakın da adam istediğini söylesin falan dememiş. Yargılanmış, işkence görmüş ama Kilise baktı ki Galileo fikrini savunmaktan vazgeçmiyor, onu bir giyotinin önünde diz çöktürmüşler; eğer savunduğu şeyden dönmezse onu idam edeceklerini söylemişler. Daha önce yaşamadım ama arkamda az sonra kafamı uçuracak bir giyotin beni beklerken ne kadar asi olabilirdim bilmiyorum. İşte o da el mahkum, kabul etmiş. Ama o gün orada bulunan insanların aralarında fısıldaştıklarına göre, Galileo geri götürülürken ceza alacağını bile bile ağzının içinden şunu mırıldanmış,
"Her şeye rağmen, dünya dönüyor."

Ama bir hafta önce; annem tepeden rastgele topladığı saçlarıyla-ki hiç adeti değildir- ve en korkunç surat ifadesiyle benden bir açıklama beklerken neden Galileo ya da geçmişteki insanların dalyaraklıklarını düşündüğümü gerçekten bilmiyordum. Belki de annemin dünyanın hala döndüğünü anlamasını istiyor ya da kabul edilebilir bir savunma bulmak için beynimin derin köşelerindeki bilgileri deşiyordum. Yani, umarım bu çabam en azından ceza almamama yeterdi.

Sonuna kadar sanki aşırı dozdan kendinden geçip havuza düşen bir oğlan sonucunda basılan bir ev partisinden çıkmamışım, bir sedyede oturmuyormuşum ve annemle Alacakaranlık'tan fırlamış gibi duran Carlisle kılıklı doktor sevgilisi karşımda benden en azından popomu kurtarmaya çalışmam için bir iki cümle beklemiyormuş gibi yüzümü ifadesiz tutmaya ve sanki arkadaşlarımla pijama partisi yapmış da şeker komasından buradaymışım gibi davranmaya devam etmeye kararlıydım. Bunun nedeni de başka çarem olmamasıydı.

yirmi dolar || chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin