Bulutlara değen ağaçların arasında koşuyordum .
Arkamdan gelen iğrenç hırıltı sesleri ve bacağımda hissettiğim derin acı eşliğinde arkama dönüp 3 el ateş ettim .
Bir yandan koşmaya çalışırken bir yandan da şarjörümde kalan mermileri saymaya çalışıyordum . Tam olarak 2 mermim kalmıştı .
Arkama dönüp tam olarak yarım saattir beni kovalayan günlerdir aç olan ölülere baktım .
Uzun süre sonra ilk kez korkmuştum .
Bir gün önce kafasına sıkarak hayatına son verdiğim en iyi arkadaşım Matt ' i düşündüm .
Tam omzundan ısırılmıştı.
Yapmam gerekeni yapıp kafasını patlattım .
Yukarı baktım , lanet olsun ki hava kararmak üzereydi ve benim ne bir fenerim ne de ışık tutabileceğim herhangi birşey vardı .
Bir yandan hâlime söverken bir yandan da arkamdaki kana susamış ölüleri nasıl atlatacağımın planını yapıyordum.
Ta ki önümde duran koca hapishaneyi görene kadar.
Hizli adımlarla oraya ilerledim .
Arkamda tek seferde 100 kişiyi parçalayabilecek kapasiteye sahip yaklaşık 100 e yakın aylak vardı .
Hapishaneye vardım .
Ellerimi tellere vurmaya başladım .
Bir yandanda bağırıyordum .
Burada birilerinin yaşadığı kesindi .
Çünkü hapishanenin bahçesinde ekili sebzeler ve meyveler vardı , hepside gayet tazeydi .
Ben deli gibi telleri sarsarken koca hapishanenin giriş kapısı sertçe açıldı .
Bana doğru 3 adam koştu .
Biri zenci diğeri beyaz olan üç adamdan biri arbalet oku kullanıyordu . Diğeri silah , zenci olanın elinde ise ucu sivri demir bir çubuk vardı .
Silahlı adam hızla sürgülü ve telli kapıyı araladı . Hızlı adımlarla içeri daldım .
Adamlar hemen kapıyı kapadılar .
Ama ölüler çok fazlalardı .
Kapı tekrar açıldı bu sefer dışarı kısa saçlı bir kadın çıktı , beni kolumdan tutup içeri soktu .
Beni hücre tarzı bir yere götürdü . Üstüne kapiyi kilitledi
"hey ! HEY ! ne yapıyorsun ?! " Dedim kapıyı kilitlemekle meşgul olan kadına
Bana yumuşak bir bakış atıp " burada kal , hemen döneceğim , artık güvendesin . " Dedi ve gitti
Pantolonumun bacağını sıyırıp bacağıma baktım .
Hafif şişmiş ve mosmor olmuştu .
Yavaşca dokunmaya çalıştım. Bacağım hissizleşmişti .
Artık bacağımı zerre hissetmiyordum .Koşarak parkmaklilara dayandım ve " hey , yardım edin bacağım aaahh! " diye bağırmaya başladım .
Ben bağırmakla meşgulken koridorun ucunda biri belirdi .
Bana doğru yaklaştı
Benim yaşımda bir çocuktu .
" Hey herşey yolunda mı ?! Ne diye avazın çıktığı kadar bağırıyorsun ?! " Dedi sert bir ifadeyle .
Parmaklıkların arkasından ellerimi çıkarttım ve oğlanın yakasını kavradım . Hızla kendime çektim . Çocuk resmen parmaklıklara yapıştı .
Arkadan siyahi bir kadın gelip çocuğu ellerimden kurtardı .
Kadın bana bakarak " hey , sakin ol ?! " Dedi
Kadına acıyla bakarak " b - bacağım çok kötü doktorunuz var mı ? Artık bacağımı hissetmiyorum ! " Dedim telaşlica
Kadın arkasını döndü ve " HERSHEL ! " diye seslendi
Yaşlı bir adam hücreden çıkıp topallayarak yanımıza geldi . Adamı baştan aşağı süzerken gözüme birşey takıldı , bu adamın bacağı yoktu .
Yavaşca eğilerek parmaklıkların ardından bacağıma baktı .
Ardından arkasını dönüp siyahi kadına bakarak " Michonne , gidip Maggie ' den anahtarı al " dedi
Michonne denen kadın koşarak bizden uzaklaştı .
Bir kaç dakika sonra elinde bir çift anahtar ile geri döndü .
Yaşlı adam Michonne ' dam anahtarı aldı ve kapıyı açtı hemen içeri girdi ve bacağıma bakmaya başladı .
" Revire gitmeliyiz " dedi kararlica yaşlı adam
Michonne ve yaşlı adam beni kollarımdan tutarak revire taşıdılar .
Yaşlı adam kadına " sen git dışarıdakilere yardim et ben hallederim " dedi
Kadın kafası ile onaylayarak revirden çıktı ve dışarı yöneldi
Yaşlı adam önce bacağıma pansuman yaptı daha sonra sargı bezi ile sardı .
Yaşlı adama teşekkür ettim .
" Ne demek ☺️ " diye cevap verdi .
Sanırım yaşım küçük ve kız olduğum için yeterince güçsüz olduğumu sanmışları ama hiçte öyle değildim.
İçeri dışarıda ki üç adam girdi .
Silahlı adam hücrenin kapısını açıp beni dışarı çıkarttı.
Beni bir masaya oturtturup O da karşıma oturdu .
Ve konuşmaya başladı
- ismin ne ?
Cevap vermedim .
" Bak eğer cevap vermezsen kendini karanlıkta ormanın ortasında bulursun. " Dedi adam sertçeGözlerimi devirip " Alicia " dedim
- peki Alicia , şimdi sana birkaç soru soracağım , eğer cevapların bana uyarsa bir kaç gün gözetimden sonra grubumuzda kalabilirsin . Burası oldukça güvenlidir .- tamam.
- ilk soru , kaç aylak öldürün ? .
- öldürürken saymam ml gerekiyor ?
- peki kaç insan öldürdün ?
- bunlar ne saçma sorular böyle ?! 😕
- sen sadece cevap verparmaklarımı saymaya başladım .
Herkes ağzı açık bana bakıyordu .
"Ne!? " Dedim
Silahlı adam " cidden o kadar çok mu insan öldürdün ? " DediAlaylıca " dış görünüş her şeyi ifade etmez ." Dedim
____________________________________

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Carl Grimes [ Düzenleniyor ]
Teen FictionWalking dead izleyenler için Carl Grimes Hayran Kurgusu