♢ 1 ♢

800 40 10
                                    

Bulutlara değen ağaçların arasında koşuyordum .

Arkamdan gelen iğrenç hırıltı sesleri ve bacağımda hissettiğim derin acı eşliğinde arkama dönüp 3 el ateş ettim .

Bir yandan koşmaya çalışırken bir yandan da şarjörümde kalan mermileri saymaya çalışıyordum . Tam olarak 2 mermim kalmıştı .

Arkama dönüp tam olarak yarım saattir beni kovalayan günlerdir aç olan ölülere baktım .

Uzun süre sonra ilk kez korkmuştum .

Bir gün önce kafasına sıkarak hayatına son verdiğim en iyi arkadaşım Matt ' i düşündüm .

Tam omzundan ısırılmıştı.

Yapmam gerekeni yapıp kafasını patlattım .

Yukarı baktım , lanet olsun ki hava kararmak üzereydi ve benim ne bir fenerim ne de ışık tutabileceğim herhangi birşey vardı .

Bir yandan hâlime söverken bir yandan da arkamdaki kana susamış ölüleri nasıl atlatacağımın planını yapıyordum.

Ta ki önümde duran koca hapishaneyi görene kadar.

Hizli adımlarla oraya ilerledim .

Arkamda tek seferde 100 kişiyi parçalayabilecek kapasiteye sahip yaklaşık 100 e yakın aylak vardı .

Hapishaneye vardım .

Ellerimi tellere vurmaya başladım .

Bir yandanda bağırıyordum .

Burada birilerinin yaşadığı kesindi .

Çünkü hapishanenin bahçesinde ekili sebzeler ve meyveler vardı , hepside gayet tazeydi .

Ben deli gibi telleri sarsarken koca hapishanenin giriş kapısı sertçe açıldı .

Bana doğru 3 adam koştu .

Biri zenci diğeri beyaz olan üç adamdan biri arbalet oku kullanıyordu . Diğeri silah , zenci olanın elinde ise ucu sivri demir bir çubuk vardı .

Silahlı adam hızla sürgülü ve telli kapıyı araladı . Hızlı adımlarla içeri daldım .

Adamlar hemen kapıyı kapadılar .

Ama ölüler çok fazlalardı .

Kapı tekrar açıldı bu sefer dışarı kısa saçlı bir kadın çıktı , beni kolumdan tutup içeri soktu .

Beni hücre tarzı bir yere götürdü . Üstüne kapiyi kilitledi

"hey ! HEY ! ne yapıyorsun ?! " Dedim kapıyı kilitlemekle meşgul olan kadına

Bana yumuşak bir bakış atıp " burada kal , hemen döneceğim , artık güvendesin . " Dedi ve gitti

Pantolonumun bacağını sıyırıp bacağıma baktım .

Hafif şişmiş ve mosmor olmuştu .

Yavaşca dokunmaya çalıştım. Bacağım hissizleşmişti .
Artık bacağımı zerre hissetmiyordum .

Koşarak parkmaklilara dayandım ve " hey , yardım edin bacağım aaahh! " diye bağırmaya başladım .

Ben bağırmakla meşgulken koridorun ucunda biri belirdi .

Bana doğru yaklaştı

Benim yaşımda bir çocuktu .

" Hey herşey yolunda mı ?! Ne diye avazın çıktığı kadar bağırıyorsun ?! " Dedi sert bir ifadeyle .

Parmaklıkların arkasından ellerimi çıkarttım ve oğlanın yakasını kavradım . Hızla kendime çektim . Çocuk resmen parmaklıklara yapıştı .

Arkadan siyahi bir kadın gelip çocuğu ellerimden kurtardı .

Kadın bana bakarak " hey , sakin ol ?! " Dedi

Kadına acıyla bakarak " b - bacağım çok kötü doktorunuz var mı ? Artık bacağımı hissetmiyorum ! " Dedim telaşlica

Kadın arkasını döndü ve " HERSHEL ! " diye seslendi

Yaşlı bir adam hücreden çıkıp topallayarak yanımıza geldi . Adamı baştan aşağı süzerken gözüme birşey takıldı , bu adamın bacağı yoktu .

Yavaşca eğilerek parmaklıkların ardından bacağıma baktı .

Ardından arkasını dönüp siyahi kadına bakarak " Michonne , gidip Maggie ' den anahtarı al " dedi

Michonne denen kadın koşarak bizden uzaklaştı .

Bir kaç dakika sonra elinde bir çift anahtar ile geri döndü .

Yaşlı adam Michonne ' dam anahtarı aldı ve kapıyı açtı hemen içeri girdi ve bacağıma bakmaya başladı .

" Revire gitmeliyiz " dedi kararlica yaşlı adam

Michonne ve yaşlı adam beni kollarımdan tutarak revire taşıdılar .

Yaşlı adam kadına " sen git dışarıdakilere yardim et ben hallederim " dedi

Kadın kafası ile onaylayarak revirden çıktı ve dışarı yöneldi

Yaşlı adam önce bacağıma pansuman yaptı daha sonra sargı bezi ile sardı .

Yaşlı adama teşekkür ettim .

" Ne demek ☺️ " diye cevap verdi .

Sanırım yaşım küçük ve kız olduğum için yeterince güçsüz olduğumu sanmışları ama hiçte öyle değildim.

İçeri dışarıda ki üç adam girdi .

Silahlı adam hücrenin kapısını açıp beni dışarı çıkarttı.

Beni bir masaya oturtturup O da karşıma oturdu .

Ve konuşmaya başladı
- ismin ne ?
Cevap vermedim .
" Bak eğer cevap vermezsen kendini karanlıkta ormanın ortasında bulursun. " Dedi adam sertçe

Gözlerimi devirip " Alicia " dedim
- peki Alicia , şimdi sana birkaç soru soracağım , eğer cevapların bana uyarsa bir kaç gün gözetimden sonra grubumuzda kalabilirsin . Burası oldukça güvenlidir .

- tamam.
- ilk soru , kaç aylak öldürün ? .
- öldürürken saymam ml gerekiyor ?
- peki kaç insan öldürdün ?
- bunlar ne saçma sorular böyle ?! 😕
- sen sadece cevap ver

parmaklarımı saymaya başladım .

Herkes ağzı açık bana bakıyordu .
"Ne!? " Dedim
Silahlı adam " cidden o kadar çok mu insan öldürdün ? " Dedi

Alaylıca " dış görünüş her şeyi ifade etmez ." Dedim

____________________________________

Carl Grimes [ Düzenleniyor ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin