Own It [M] Jikook

|Own it dance practice|

| Medya ile birlikte okuyun.|

Not: eğer wattpad buna izin vermiyorsa ayarlar kısmından okuma tercihi olarak 'sayfa çevirme'yi seçin. Düzelecektir.

"Bir kez daha."

Aldığı derin nefesler arasında seslendiğinde Jimin, ve sesi her ne kadar bunu kendinin de istemediğini belli etmiş olsa da alnımdan şakağıma akan ter damlalarını silip onayladım onu.

Her ikimiz de tükenmiş olsak bile, son kez daha.

Vücudum yorgunluktan sızlasa bile, son kez daha.

Sıcak her yerimde, ter kanımı kaynatırken ve zorlayıcı hareketlerimiz yüzünden kaslarım kasılırken bir tur daha dayana bilirdim ona.

Kaç saat oldu bilmiyordum, ne zamandır bu küçük karanlık pratik odasında kapalıydık gram fikrim yoktu.

Burası cehennem gibiydi, penceresi bile olmayan odada cayır cayır yanıyordum sanki.

Ancak sebebi ne odanın sıcaklığıydı, ne de dansın hareketliliğiydi.

Ki bunlar bana bir engel olsaydı, şimdiye kadar hiçbir koreografimi tamamlayacak gücü kendimde bulamazdım.

Sorun bunlar değildi, sorun karşımdaki adamdı.

Bir kaç küçük ışığın zar zor aydınlattığı bu sıcak yerde, saatlerdir dans ediyorduk.

Yorulmuştuk, her ikimiz de.

Vücutlarımızdan akan terler üzerimizdeki bol gömlekleri ıslatırken vücudum sıcaktan yanıyor gibiydi.

Kanım damarlarımı ateşe veriyordu.

Jimin'in seçtiği koreografide ona eşlik etmem için ısrar ettiği uzun süreçten sonra buradaydım, kulaklarım şehvet dolu bir şarkıyı dinlerken ritimlere ne zamandır kapıldığımızı saymayı bırakmıştım.

Onun kontrolü ve emirleri altında, vücudumu tamamen izinine vermişken hareketlerini takip ettiğim, sözlerini dinlediğim, vücudunun nasıl kıvrıldığını ve teninden akan terlerin onu nasıl çekici yaptığını izlediğim zaman kum saati kırılmış ve bizden başka her şey durmuş gibiydi.

Ona kapılmıştım, saatleri hiçe saydığım bu odada terden sırılsıklam olmuşken asla itiraz etmedim.

Sıkı siyah pantolonu baldırlarını, bacaklarını öyle sarmıştı ki kucağına oturma ve tüm bu dansı siktir edip ona asıl dansı verme isteğimi engelleyemiyordum.

İçimdeki kömürler harmanlanıyordu.

Islak siyah tişörtü, göğüsüne yapışmış. Göğüs uçları belli oluyorken üzerine geçirdiği önü açık jean gömlek ile muhteşemdi.

Fazla..

Tapılası.

Islak siyah saçları ve terli yüzü, şakağından boynuna doğru akan tuzlu ter damlaları.

Sıcaktan kızarmış dudakları ve yanakları, hızlı hızlı inip kalkan göğüsü.

Ah, okyanus gibiydi.

Soğuk köpüklü dalgaları, cehennemin alevlerinin onu yakmasına izin vermiyordu.

O dalgaların üzerime akmasını istiyordum.