27. Bölüm

780 46 18
                                    

Bölümde adı geçen şarkı : Far East Movement- Like A G6.

Multimedia : Göktuğ.

Boynuma sarılan kardeşimi öperken bir yandan da canımın acısı pahasına sıkıyordum. Kolumdaki serumun iğneleri bu duruma isyan edercesine derimi sızlatıyorlardı. Ama bu, şu an için umrumda bile değildi. 

" Yeter canım. Ablanın canı yansın istemezsin değil mi ? " derken Berktuğ bir yandan da kardeşimi benden uzaklaştırmıştı. Berktuğ'ya kötü kötü baktım. Bunu yapması hoşuma gitmemişti. 

" Bana öyle evcil hayvanını öldürmüşüm gibi bakma. Sadece senin iyiliğini düşünüyorum. " 

" Bu seferlik düşünme. " 

Huysuz bir çocuk gibi davranıyordum ama elimde değildi. Kardeşimi bana göre uzun bir aradan sonra tekrar görmüştüm ve yanımdan bir adım dahi uzaklaşmasını istemiyordum. Berktuğ kararlı bir şekilde bana bakınca omuzlarım yenilgiyle çöktü. Aslında kolay kolay pes etmeyecek olsamda haklı olduğunu bildiğimden fazla üstelemedim. 

" Birde sana bir sürprizim daha var. " 

Kaşlarımı merakla kaldırarak ona baktım. O ise benim baktığımı anladığı anda başka tarafa dönüp yanağının kenarını dişledi. Bu benim merakımı daha da tetiklerken kaşlarımı çattım. Ne diye beni merakta bırakıyordu sanki ? Söylese ve kurtulsa ne olurdu ? 

" Söyleyecek misin artık şunu ? " 

" Aslında tam olarak sürpriz olduğundan emin değilim. Çünkü benim pek hoşuma gitmedi. " 

" Söyle artık şunu ! " 

Kapı aniden açılınca gözlerimi Berktuğ'dan ayırıp o tarafa baktım. Kapıdan içeri dayım girince sanırım gözlerim küçük bir çay tabağı görünümünü almıştı. Onu en son 2 yıl önce falan görmüştüm. Ondan sonra annem babamın bundan hoşlanmadığını belirterek görüşmeyi kesmişti. Dayım bize ulaşmaya çalışsada çabaları sonuç vermemiş, annem telefonlarına dahi bakmamıştı. Bu duruma ne kadar kızsamda sonunda kabullenmiştim. Başka şansım yoktu çünkü. Dayım düşüncelerimi bölerek birkaç adımda yanıma geldi ve incitmekten korkar gibi kollarını etrafıma doladı. 

" İyi misin canım ? " Başımı olumlu anlamda salladım ama kafam göğsünde olduğundan pek belli olmamıştı. Bu yüzden sesli onayımında gerekli olduğunu düşünerek " İyiyim, " diye mırıldandım. Geriye çekildiğinde yüzümü avuçlarının arasına aldı. 

" Her şeyi yeni öğrendim. Çok üzgünüm. " 

" Her şeyi ? " 

" Annenin ve babanın ölümünü. Açıkçası babanın ölümüne üzüldüğümü söyleyemeyeceğim ama ablamın yokluğuna pek katlanabileceğimi sanmıyorum. " 

Başımı önüme eğdiğimde çenemi tutup tekrar havaya kaldırdı. Ela gözleri dökemediği yaşlardan dolayı yeşile dönmüştü. 

" Artık ben varım. Bundan sonra yalnız hissetme kendini tamam mı ? " 

" Sen evli değil miydin dayı ? Bakalım eşin bizi kabul edecek mi ? " 

" Ah ! O da başka bir sorun zaten. Değil mi Kerem amca ? " diyerek konuşmaya dahil olan Berktuğ'ya çevirdim bakışlarımı. Kollarını göğsüne birleştirmiş kararlı bir edayla dayıma bakıyordu. 

" Sesini kes ! " 

Bağıran sesiyle irkilerek tekrar dayıma baktım. Bakışlarından fazlasıyla sinirli olduğu belliydi ve ben dayımı daha önce hiç böyle görmemiştim. Evet, sinirli hallerini görmüştüm. Görmedim demiyordum zaten ama şu anda ciddi anlamda sinirli duruyordu. 

KIR ZİNCİRLERİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin