27° Kazandık

2K 195 160
                                    

Sabah güzel bir yerde kahvaltı için durmuşlardı. Busan'a kadar Soobin aralıksız sürdüğünden, yorulmuştu.

Kahvaltıdan sonra ihtiyaçlarını gidermek için dağıldıklarında, Seonghwa etrafa bakınıp sevgilisini aradı. Bulduğu zaman manzarayı izleyen küçük bedene arkadan sarıldı.

"Manzarayı çok sevdim, baksana gün doğumuna." Seonghwa gözlerini açmadan, küçüğüne sarılmaya devam ederek konuştu. Hongjoong küçük ellerini omuzlarından sarkan ellere sabitlemişti.

"Öyle mi?"

"Hm, çok hoş." Hongjoong ağırlığını arkasındaki bedene bıraktığında, Seonghwa yumuşak tenini birkaç kere öpüp kokusunu içine çekti. "Sen benim en güzel manzaramsın."

Hongjoong verecek tepkiyi bir süre aradıktan sonra bulamayınca, aklına gelen ilk sesi çıkardı. "Nieeğğ."

Seonghwa yüksek sesli bir kahkaha atarak sevgilisinden ayrıldığında, Hongjoong da gülüyordu. "Ben sana en son küsmüştüm dün, niye böyle bir şey yaptın şimdi?"

"Beni affetmen içindi ama, işe yaramayacağını düşünmüştüm yine de." Hongjoong gülerek ellerin kenetleyip onu arabaya sürükledi. "Yapma şöyle ani itltifatlar mal gibi kalıyorum." Seonghwa hâlâ gülerek sevgilisini taklit ederken, arabaya geldiler. Öne ikisi oturduğunda, Yeonjun'un omzuna Soobin yatıyordu. Hongjoong arabayı çalıştırdı. "Ben uyurken hiç susmadınız ama ne konuştunuz bilmiyorum."

"Hiç, öyle Soobin'in ne kadar kıskanç olduğundan bahsediyorduk." Hongjoong arkadaşına tek kaşını kaldırarak aynadan baktı. "Muhtemelen sen daha çirkef ve kıskançsındır."

"Yeonjun tam bir sevgili terörü zaten. Sakın onu örnek alma sevgilim." Hongjoong gülerek navigasyonu takip ederken başını iki yana salladı. "Beni tanıyorsun, Yeonjun benim yanımda az kalır."

Yeonjun gülerken Seonghwa başını iki yana salladı. "Leş kargaları."

Birkaç saat sonra yarış pistine geldiklerinde, Seonghwa ve Yeonjun antrenman için gitmişlerdi. Hongjoong arabayı gölgelik bir yere çekmiş, arkada uyuyan arkadaşıyla beraber onları arabada bekliyordu.

Telefonu çalınca kim olduğuna bakmadan açtı.

"Efendim?"

"Hyung!" Telefondan gelen tüksek bir çığlıkla kulağından uzaklaştırdı. "Jongho yarışta birinci oldu! Sponsorluğu aldı!"

"Harika! Seonghwa'ya daha sonra söylerim. Şu an burada değil." Mutlulukla iç çekip telefonunu kapattığında, Soobin hareketlenmişti. Hongjoong arkasına dönüp arkadaşına baktığında, Soobin doğrulmuş, etrafa bakınıyordu.

"Neredeler?" Boğazını temizletip, su içti.

"Piste gittiler. Alıştırma yapacaklarmış. İyi uyudun mu sen?" Soobin onaylayıp, yüzünü sıvazladı. "Kendine geldiğinde ineriz yanlarına."

Seonghwa ve Yeonjun pistte beraber yarışırlarken, sevgililerini gördüklerinde birbirlerine işaret everip yarışı durdurdular.

"Ne zaman gerçek yarış?" Hongjoong sorduğunda Yeonjun cevapladı. "Akşam onda başlayacak. Yaklaşık sekiz saat falan var."

"O kadar saat antrenman mı yapacaksınız? Arabayı burada bırakıp gezelim madem." Soobin kolunu Hongjoong'un omzuna atıp surat astı.

"Öyle yapalım madem, gidin kasklarınızı alın." Seonghwa fikri sevdiğinde, Yeonjun da onayladı.

"Sen üstüne ceketi giyin, rüzgar çarpmasın." Hongjoong sevgilisini onaylayarak arabaya koşmaya başladı. Arka koltukta en son Soobin'in üzerini örtmek için kullanılan siyah ceketi giyip, kaskını aldığında Soobin de tişörtünü çıkarıp sweatini giyerek kaskını aldı. Arabayı kilitleyip tekrar sevgililerine gideceklerken, iki motor önlerinde durunca gülümseyip motorlara bindiler.

FRIENDS || SEONGJOONGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin