Zihnimiz yüzler yaratmaz. Rüyada gördüğümüz yüzler hayatımızda karşılaştığımız ama hatırlayamadığımız ya da kime ait olduğunu bilmediğimiz yüzlerdir. Çoğumuzun başına gelmiştir. Sabah kalktığımızda gece gördüğümüz rüya bizi o kadar çok etkilemiştir ki neşeyle ya da üzgün bir yüz ifadesiyle güne başlarız ve günümüz bu ruh haline göre devam eder. Peki ya rüyanızda gelecekteki hayat arkadaşınızı görürseniz? Belki de bir yolda yan yana yürmüşsünüzdür... Lisedeki ilk yılımdı, etrafta tanımadığım yüzlerce boş bakan meraklı suratlar, herzaman geleneksel konuşmaları yapan müdür ve öğretmenler, ortam yaratmaya çalışan erkek peşinde koşan kızlar ve madde bağımlısı olan serseri tipli kişiler vardı. Okulun ilk günü için fazla standarttı, gerçi benim hayatımda da pek bi gelişme olduğu söylenemez. Merkeze uzak sahil kasabası olan cassis'de yaşıyorduk. Annemle babam benimle pek ilgilenmezdi. Komşu ve akraba ilişkilerimiz de yok denecek kadar azdı. Sahilin hemen yanında dört bir yanı çim ve yeşillik alanlarla kaplı bahçeli bir evimiz vardı, ve birde Badi adında küçük köpek yavrum. Tek eğlencem okuldan gelir gelmez daha kıyafetlerimi bile değiştirmeden badiyle sahil boyu koşup oyunlar oynamaktı. Hayata ve geleceğime dair en ufak bir planım, düşüncem yoktu. Dersleride pek umursadığım söylenemez. Kimsenin sahte arkadaşlığını istemediğim için ve ögretmenlerle iyi anlaşamadığım için onüç okul gezmiştim. Aslında uyumsuz bir çocuk değildim, sadece ben kitabın içeriğine bakıyorum onlar ise kapak fotoğrafına. Tek kötü alışkanlığım sigara içmem, bağımlısı,tiryakisi haline geldim içmeden duramıyorum, ailem biliyor ama engel olamıyorlar. Aynı zamanda Voleybolda beş senedir lisanslı sporcuyum. Hayatım sıradan düz bir şekilde ilerliyordu, babam birgün şehir merkezine inerken beni de yanında götürdü genellikle ayak bağı olmamı istemez o yüzden de beraber pek birşeyler yapmayız o gün farklı davranıyordu herkes bana, her istediğim yapılıyor, her ihtiyacım karşılanıyordu. Merkeze gittiğimizde bir falcı gördüm ve babama yönelerek,buraya gitmek istiyorum dedim, iki dakika geçmeden oraya gittim. Değişik ve garip kokulu bir binada iki beyfendi dikeliyordu buyrun demişlerdi, ürkek gözlerle falcı Seçil ablaya geldim dediğimde ikiside birbirine bakarak adeta konuştular sanki. Bu hal ve tavırları bana garip geldi ve korkmuştum. Kapıda duran badigard gibi olan adamlar ses tonlarını yumuşatarak yolu tarif ettiler, içerisi akvaryumun içine okyanusu koymuş gibi imkânsızdı, böyle birşeyle ilk defa karşı karşıya kalıyordum. Seçil abla dedikleri benim anasınıfı öğretmenliğimi yapan kadındı. Biraz afalladım çünkü beni tanımamıştı, bende pek birşey çaktırmadan yerime oturdum. Oturur oturmaz falcı degilim ben rüya yorumcusuyum diye sinirli bir ses geldi, görmeyeli ne kadar da çok değişmişti. Belli ki onu değiştirecek şeyler yaşamıştı. Ama benim henüz anlatacak ne bir rüyam nede soracak bir sorum vardı. Aslında oraya neden gittiğimi bile Seçil ablayı görünce unutmuştum. Ürkek bir tavırla rüyamda ne gördüğümü hatırlamıyorum dedim ve hızlı bir şekilde oradan uzaklaştım, babama eve dönmek istediğimi söyledim. Oda neler olup bittiğini anlamamıştı ve beni o halde ilk defa gördüğünü söylemişti, aslına bakarsanız korkmuştum ama Seçil abladan değil. Bu zamana kadar gördüğüm rüyaların hiçbirini hatırlayamamamdan. Sahiden ben rüya görmüyormuyum? Bilinçaltımda birşeyler yokmuydu? Bütün gün boyunca böyle sorular zihnimde gezinip duruyordu. Fakat, hiç rüya görmemiş olmam mümkün değildi, böyle bir olasılık imkansız denecek kadar azdı. Ertesi gün biraz kafa dağıtmak için sahile inip Pitır ve Badiyle biraz yürüdük. Pitırla evlerimiz aynı kasabada ve çocukluk arkadaşım olduğu için kardeşim gibi yakındı bana, herşeyimi anlatırdım, kızlara göre erkek haliyle benimle daha iyi geçiriyordu. Hiç kavga etmezdik. Bu rüya olayını anlattım ve aldığım tepki çok kötüydü birden gülmeye başladı alay edercesine. Bu zamana kadar hiçbir rüyamı hatırlamıyor olmam belki de bir hastalıktı. En iyi arkadaşım bile beni anlamıyorsa ben kimden yardım alacaktım? Badi köpek haliyle benimle konuşamazdı zaten geriye ailem kalıyordu onlarlada kasabadaki tanımadığım yabancı insanlar gibiydim, sadece akşam yemeklerinde bir araya gelirdik. Onun dışında yüzlerini görmezdim işlerini ailesine tercih eden bir kadın ve adama anne, baba demek içimden gelmiyordu. Bazen neden yaşadığım konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu. Taaki o gece gördüğüm rüyaya kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyamdaki SEN
ChickLitRüya görürken, rüyada olduğunuzun farkına varmanız ve bilincinizin açık olması durumunda aşık olursanız o kişi gerçekte varmıdır? yoksa hayal mi? Yoksa düşlediğiniz kişimi...