13. Keşke bir kere...

2.4K 37 2
                                    

Arık Böke olanları duyduktan sonra öfkelenmişti. Adamlarına ateş püskürmüştü. Zaten o anda anlamalıydı. Yamaç ortadan kaybolmuştu. Bebek ölmemişti.
Gönderdiği adamların hiçbiri sağ kurtulamamıştı. Cumali Arık'ın adamlarını hallettikten sonra paket olarak ona iade etmişti. Arık çılgına dönmüştü.

~

Yamaç yemeğini yatakta yedikten sonra Karaca'yı yanına istemişti. Karaca ile konuşmak için.

- Yamaç : onu seviyor musun ?
- Karaca : kimden bahse...
- Yamaç : boşuna saklama. Azer'den bahsediyorum. Konuş çekinme
- Karaca : amca ben... biz...
- Yamaç : tamam anladım. Ona söyle yarın bir gelsin konuşalım. Hemen suratını asma, utanma. Madem birbirinizi seviyorsunuz o zaman engel olmayacağım. Fakat senden bir rıcam olacak
- Karaca : nedir amca ?
- Yamaç : ona sadece gelmesini söyle. Sakın "amcam olumlu bakıyor" deme. Biraz strese girsin. Bizden kız almak öyle kolay değil.

Karaca gülerek "peki amca" demişti.

~

Sabah olmuştu. Yamaç babasının ofisinde Koçovalı brothers'leri bekliyordu. Kendini daha iyi hissediyordu. Toparlanmıştı.

- Yamaç : Selim... Cumali... şimdilik saldırmıyoruz. Bu Ogeday Erdenet'e ihtiyacımız olacak. Adam bizim tarafımızda. Bundan eminim. Ona ihtiyacımız olacak. Siz Çukur'u koruyacak daha çok adam koyun. Saldırma sırası bizde olsa bile bu Arık'ın işi belli olmaz sonuçta işini başaramadı...

Sonra gözü Salih'e takılmıştı.

- Yamaç : Ağbilerim beni Salih'le yalnız bırakın.

Selim ve Cumali çıkmıştı. Yamaç'ın gözleri koyulaşmıştı.

- Yamaç : dinliyorum seni.

Salih olanları hepsini anlatmıştı. Efsun'la iş birliğini... Hepsi Efsun, Salih ve Mahsun'un arasındaydı. Yamaç öfkelenmişti. Bunu nasıl yapmıştılar. Efsun'u nasıl riske atmıştı...?

- Salih : kendi seçimiydi
- Yamaç : o cihaz o evden çıkarılacak. Efsun'u tehlikeye atamam ben.
- Salih : tamam. Bizzat ben ve Mahsun çıkaracağız.
- Yamaç : o işi bugün hallediyorsunuz.
- Salih : o iş bizde.

O sırada Salih'in telefonu çalıyordu. Arayan Efsun'du. Yamaç onunla konuşurken Salih eliyle Yamaç'ın ağzını kapatmıştı.

- Yamaç : ne yap..
- Salih : bir dur ya Efsun arıyor. Sesini açıyorum. Bu kıyağımı sakın unutma.

Flashback

Salih'in yanına dün akşam Karaca gelmişti ve Azer'in anlattığını haber vermişti.

Efsun gidiyormuş, onu Salih'e söyle "o bilir ne yapacağını" demişti.
O yüzden şimdi Salih kendini affettirmek için Yamaç'a bu iyiliği yapıyordu.

~

- Efsun : Salih..
- Salih : efendim ?
- Efsun : Yamaç iyi mi ?
- Salih : iyi evet. Bir şey mi isteyecektin ?
- Efsun : şey... Ona göz kulak ol olur mu ?
- Salih : neden bunu dedin ?
- Efsun : öylesine...
- Salih : başka bir durum yok yani ?
- Efsun : yok bir şey. Merak etme. Sadece ona iyi bak.
- Salih : tamam. Görüşürüz.
- Efsun : Hoşcakal.

Salih telefonu kapatmıştı. Yamaç donmuştu. Sevdiği, aşık oldugu kadın onu düşünüyordu.

- Salih : Yamaç ! Efsun gidiyor
- Yamac : ne ? Nereye gidiyor ? Sen nasıl biliyorsun ?
- Salih : Uzun hikaye. Onu durdurman lazım. Uçakla gidecekmiş. Bak saklıyor onu şüphelendirmek istemedim ondan bir şey demedim. Onu bul ve al bu zarfı.
- Yamaç : içinde ne var ?
- Salih gülerek : sana aşk mektubum
- Yamaç : sırası mı ?
- Salih : bakıyorum da konu Efsun olunca beni unutuyorsun. Tamam bakma bana öyle. Hadi git ama unutma bu zarfı giderken aç ve dediğimi yap.
- Yamaç : tamam. Aa ben bugün Azer'le buluşacaktım. Ona söyle bugün olmaz. Başka bir gün'e ayarlarız.
- Salih : tamam. Bu arada onun sayesinde Efsun'un gideceğini öğrendim.
- Yamac : ne ? Adam iyilik meleği çıktı "anasını satayım."
- Salih : hadi gitsene !

Kendimden geçtim, senden asla...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin