Neden bilmiyorum ama, birkaç gündür hafiflemiş olan ağrılarım dün geceden beri tekrar arttı ve hastane yatağımda kıvranıp duruyorum resmen. Lütfen sağlığınıza çok çok dikkat edin arkadaşlar, hele akciğerinize çok çok dikkat edin. Çünkü ben yaşadım ve yaşıyorum; akciğerden ameliyat olmak, küçük bir operasyon olsa bile ameliyat sonrası çok acılı olan bir operasyon. Buraya geldiğimden beri kaç kez acıdan uyuyamadım, kaç kez acıdan ağladım ve Allah'a beni bu cehennemden kurtarması için yalvardım bilmiyorum. Bu acılar gerçekten cehennemden gelmiş gibi. Öyle canınız yanıyor ki, acıdan inleyemiyorsunuz, bağıramıyorsunuz. Göz yaşlarınız akıyor sadece ve yerinizde bile kıvranamıyorsunuz çünkü saçınızın teli oynasa, canınız yanıyor...
Bu bahsettiklerim 15-20 dakikalık bir ciğere tüp takma ameliyatı sonrasında benim yaşadıklarım. Ameliyat olmamın sebebi, akciğerimde baloncuk oluşması ve o baloncuğun patlayarak sol ciğerimi söndürüp yerine hava doldurması. Ve işin acı yanı, bu hastalığın olması için normalde ciğer zarına belli bir zarar gelmesi gerekiyor. Sigara içmek, göğüse darbe almak bu bahsettiğim zararlar. Ama bunların hiçbirini yaşamadım ben, yani sebepsiz yere 100.000'de bir görülen bu hastalığa yakalandım ve 11 gündür acı çekiyorum.
Bunları buraya yazıyorum çünkü canım çok yanıyor, anlayın istiyorum: sigara içmeyin, alkol kullanmayın, zararlı yiyecekleri olabildiğince hayatınızdan çıkartın, bedeninize iyi bakın ve sağlığınızı koruyabilmek için elinizden geleni yapın. İnanın bana, bu acılar dayanılmaz. Ben artık katlanamıyorum...
Ve şimdiden, eğer yazarken saçmalarsam diye, özür diliyorum. İnanın acıdan önümü göremez haldeyim, az önce acıdan ağlayarak kahvaltı ettim. Bu sebeple hatalarım olursa masur görün lütfen. Daha iyi bir zamanda yazmak isterdim ama, yazmak acımı unutturuyor bir nebze de olsa, o yüzden yazıyorum.
(Not: Bu giriş cümlesini yazdığımda tarih 27 Temmuz'du, hâlâ hastanedeydim, fakat bu bölümü yayınlarken yani şuan tarih 29 Temmuz, hastaneden taburcu oldum ve evde bakımımı sürdürüyorum.♡)
Ben Yazan'ınız Zey, iyi okumalar...
Okulun bulunduğu sokağın köşesindeki ufak, kitap-kafe tarzındaki yere girdiğimizde, tüm yol boyunca olduğu gibi, beni elimden tutup çekiştirerek en köşedeki ve insanlardan uzak olan masaya oturttu ve karşıma geçip oturdu.
Kafe baştan sona eskitme ahşap görünümlü parkeler, duvarlarda ahşap kaplamalar, yine onlara uygun olan metal ayaklı ahşap masalar ve yine metal ayaklı siyah renkli sandalyelerle döşenmişti. Girişte büyük, tavana kadar uzanan bir kitaplık tüm koridoru boydan boya kaplıyor, yine koridor boyunca uzanan ve kitaplığın karşısında kalan pencere önünde bahsettiğim masa ve sandalyeler dizili halde duruyordu. Tavanda sarı, eski görünümlü ama oldukça şık dekore edilmiş ampuller yine koridoru boydan boya kaplıyordu. Koridorun bitiminde alan genişliyor; yüksek ve iki kişilik küçük masalar, basit sandalyeler ve sıralı ampuller yerini alçak ahşap masalara, deri kaplamalı alçak berjer koltuklara ve sarı ışıklı avizelere bırakıyordu.
Jimin Hyung ile ders çalışmak için hep buraya gelirdik. Kahvelerimizi alıp kendimize sakin bir yer bulduktan sonra oturup eşyalarımızı masaya serer, birlikte sınavlarımıza çalışırdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Delta - Taekook |Omegaverse|
Fanfiction[DEVAM ETMEYECEK] Delta Kim Taehyung, yıllar önce kurt adamlar ve vampirler arasında yapılmış kanlı bir savaşa katılmış ve babasını korumak isterken bir vampir tarafından ısırılmıştı. Ancak Taehyung ne ölmüş, ne de iyileşebilmişti... "I ask an angel...