Vatan Sağolsun

Sessiz Çığlıklar

Seni öldürmeyen güç güçlendirir.
*****
Silahın ürkütücü sesi gökyüzünü parçalamak ister gibi güçlü çıkarken Savaş Üsteğmen hızla arkasını döndü yerde yatan cansız bedene gözü takıldı başını yavaşça yukarıya kaldırdığında can dostu ile göz göze geldi.
Furkan, Savaş'ın yanına adımladı, uzun zamandır yurt dışında olan Furkan aldığı haberle ilk uçakla Ankara'ya gelmişti. Çıkan bazı aksilikler yüzünden Melis defnedilirken yetişememişti.

"Furkan, onu koruyamadım kollarımın arasında gitti, o, beni korumak için kendi canından vazgeçti ama ben, onu koruyamadım." Furkan can dostuna sımsıkı sarıldı.

"Bacağınıza ne oldu Gamze Hanım?" Sena sesinin titrememesi için elinden geleni yapsa da başarılı olamamıştı. Sorun yok diyen kadının yalan söylediği apaçık ortadaydı.

"Beni hastamla yalnız bırakın." Sena, kocası olduğunu iddia eden adama döndü adam itiraz etmeye başlayınca Sena öfkeyle adamın karşısına dikildi.

"Bana bak, ben senin emir kulun değilim benimle lauabali bir şekilde konuşamazsın. Ya dışarı çıkın, ya da güvenlik tarafından dışarı çıkın."

"Burası nasıl hastane, ben bu kadının hem resmi hem dini kocasıyım hiçbir yere gitmiyorum benden saklayacak bir şeyi yok." Sena derin bir nefes aldı.

"Bakın size güzellikle diyorum şu odadan çıkar mısınız?" Odada bulunan adam, oğlunun kolundan tutup odadan çıktı. Odada yalnız ikisi kalan Sena, Gamze'ye döndü.

"Şimdi bana açıkça söyleyin Gamze Hanım, bacağınıza ne oldu, elinizi nasıl yaktınız?" Gamze yaşlı gözlerle Sena'nın deniz mavisi gözlerinin içine baktı.

"Yok bir şey Doktor Hanım bir anlık dikkatsizliğim yüzünden olan bir şeydi büyütecek bir şey y." Sena, Gamze'nin sözünü bıçak gibi kesti.

"Neyi gizliyorsunuz Gamze Hanım bakın benim de çocukluğum şiddetin tam ortasında geçti. Ben de uzun bir zaman şiddete maruz kaldım ve emin olun insan kader ortağının gözünün içinden anlar yaşadığı acıları." Gamze başını yere eğdi. Konuşmak istese de oğlunun hayatı ile tehdit edildiği için sustu. Yaşadığı bunca acıya evladı yaşasın diye boyun eğmemiş miydi?

"Hayır Gamze Hanım siz utanacak bir şey yapmadınız şimdi bana her şeyi anlatın ki size yardım edebileyim." Gamze başını iki yana salladı yine inkar etti. Kocasının onu baş üstünde tuttuğunu söyledi ama görünen köy kılavuz istemezdi.

"Siz kendi hayatınızı her kadının yaşadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz Doktor Hanım," dedikten sonra odadan çıktı. Sena birkaç saniye sonra hastasının arkasından gitti.

"Ona bir şey demedin değil mi, eğer o ağzını açtıysan oğlunu." Sena, adamın sözleri karşısında şüphelerinde haklı olduğunu anladı.

"Seni öldürmeyen güç güçlendirir. Kalk ayağa ve kardeşinin intikamını al Savaş." Savaş, Furkan'ın gözlerinin içine çaresizce baktı ilk defa bu kadar çaresizdi.

"Savaş sen bu değilsin toparlan ve kardeşimizin kanını yerde mi bırakacaksın yoksa?" Savaş hırsla gözyaşlarını sildi sorması gereken bir hesabı vardı. Kardeşinin akan kanının her bir damlasını soracaktı.

"Asla." Sesi demir kadar sert çıktı.

"Acıyı çeken anlar sen, benim yaşadıklarımı ne biliyorsun ki konuşuyorsun senin için konuşmak kolay tabi senin hayatında bir anı bir anını tutmayan kocan mı var?" Genç kadın çaresizce arkadaşına bağırdı.

"Sana yardım edebilirim diyorum Derya neden bu hayatı yaşamak için ısrar ediyorsun, hoşuna mı gidiyor işkence çekmek hadi kendini düşünmüyorsun karnındaki bebeğini de mi düşünmüyorsun?" Bazı çığlıklar sessizdi, dört duvar arasındaki sessiz çığlıkları dışardan biri duymazdı. Başkaları için dört dörtlük bir hayat yaşadığın düşünülürdü ama gerçek başka olurdu.
Derya'nın hayatı da böyleydi, yabancı biri için Derya dört dörtlük bir hayat yaşıyordu, ama gerçek de Derya her gün kocası tarafından şiddet görüyordu.