Kendimden geçtim, senden asla...

17. Çukur

Yamaç hemen Mahsun'u aramıştı haberdar etmek için. Ve ona Efsun'un bir çukur'da oldugunu söylemişti.
Mahsun için bir sorun değildi. Kendi yöntemleriyle çıkaracaktı Efsun'u...

- Yamaç : Efsun ! Efsun ! Seni oradan çıkaracağım.

Mahsun'un gelmesiyle Yamaç Efsun'u çıkarmıştı oradan. Efsun baygındı.

- Yamaç : ateşi var ! Hemen gitmemiz lazım. Dayan Efsun !! Mahsun yarası'da var ! Dikkat et.

Yamaç ceketini çıkarıp Efsun'u sarmıştı.
Başında ateş'e rağmen kolları buz kesmişti. Ve yağmurdan korumak istiyordu.
Efsun'u kucağında taşıyordu.

- Yamaç : At ölmuş off Cumali seni öldürecem.

Mahsun Yamaç'ın talimatıyla Salih'i aramıştı. Efsun ve Yamaç'ın kaldığı yere Salih doktoru getirecekti. Yamaç hastaneye götürmüyordu Efsun'u. Arık izlerini bulurdu onunla şu an uğraşamamazdı. Arabaya varmıştılar. Mahsun arabayı kullanıyordu, Yamaç ise arkada Efsun'la beraberdi. Onu tutuyordu kucağında. Efsun terliyordu. Sayıklıyordu "baba gitme" diye. Yamaç Efsun'un saçlarını okşuyordu.

- Yamaç : burdayım... Burdayım sevgilim...

Yağmurlu ve karanlıkta yolda ilerliyordular.

- Yamaç : Mahsun adresi vereyim mi sana ?
- Mahsun : gerek yok. Biliyorum orayı.
- Yamaç : nasıl ? Tabi ya sen beni takip etmiştin değil mi ?

Yamaç'ın aklına Efsun'la birlikte olduğu o gece gelmişti...

- Yamaç : yuh ! Sen oradamıydın ?
- Mahsun : yok artık o kadar da değil.

~

Arık nihayetinde bulmuştu at'ını... Ölmüştü...
Efsun ortalarda yoktu. Arık silahını alıp havaya ateş etmişti. Silahını boşaltmıştı.

Ve Arık öyle bağırıyordu ki ormanda kurt olsaydı bu çaresiz haykırıştan korkardı.

~

Doktor gelmişti Salih'le. Salih evde olduğu için Sadiş çorba yapıp vermişti eline.

Salih onu bırakıp Çukur'a geri dönmüştü. Çukur'u başı boş bırakamazdı. Korumaları artırmıştı...

Mahsun eczane ye gitmişti doktor ateş düşürücü, antiseptik ilaçları ve pansuman yazmıştı. Doktor o arada'da Efsun'un bacağında olan yarayı sarmıştı.

- Doktor : korkacak bir şey yok fakat ateş'ini sık sık kontrol etmeniz lazım. Yarasına tam zamanında müdahale ettik.

Neyse ki Mahsun termometre almıştı. Ve doktoru evine bırakmak için götürecekti.

- Yamaç : Mahsun sende yoruldun. Yarın gelirsin. Bir şey olursa ararım seni.

Mahsun gitmişti.
Yamaç Efsun'a bakıyordu. Halen terliyordu ve sayıklıyordu.

Elini tutmuştu yanında duruyordu sevdiği kadının. İlaçlarını çorba'yla beraber vermişti. Efsun gözlerini açıp yemişti.

Ateş'i 37.9 inmişti. Yamaç uykuya dalmıştı ki birden uyanmıştı. Eli halen Efsun'un elindeydi. Efsun titriyordu.
O yüzden uyanmıştı Yamaç.
Vücudu yapış yapıştı...