Selaam yine ben sizi bekletmek istemedim.. Okuyun bakalım...
Bu yolda ne lastikler erimişti. Teyzemin kırmızı arabasını da bu yolda sürmüştük. Çok eğlenmiştik. Sevdiğiniz adamın zevkleri size uyuyorsa bundan daha iyisi olamaz. Birlikte herşeyi yapabiliriz Giray. PES bile oynarız. Şimdi evlenelim mi?
Gülerek kafasına zorla taktığım kaskı çıkardı. "Ben kazandım." derken gururlanıyordu.
"Tabii ki de kazanabilirsin. Kazanamasaydın o motorun hakkını veremediğin için seninle dalga geçecektim."
Güldü. Bakışlarım tüm yüzünde gezerken ne kadar yakışıklı olduğunu düşünüyordum. Çok güzel gülüyordu. Gözlerine aşıktım. Kalbine karışmak gibi olmasın ama beni sevsen iyi edersin çocuk!
Yoksa kaçıracağım valla! Sende karıya kaçmış olacaksın!
"Ne öyle mal mal sırıtıyorsun?"
"Hiiiiç!"
"İyi hadi seni bir yere götüreceğim."
"Nereye?"
"Hadi! " Beni elimden tutup sürüklerken gülüyordum. Zaten onunlayken hep gülüyordum.
Geldiğimiz eve bakıp gülümsedim. Biraz dağ başındaydı ama çok güzel bir yerdi burası. Bahçenin içinde bir dağ evi vardı. Güneşi Beklerken de ki dağ evini hatırladım. Burasıda oraya benziyordu. Sonra aklıma Kerem geldi. Sonra acayip fanteziler.. Neyse sustum!
"Burası çok güzelmiş" dedim. Bahçede ki gülleri koklarken. Bazıları son zamanda yağan sağanak yağmurlar yüzünden telef olsa bile yine müthiş bir görüntü sergiliyorlardı.
"Buraya bayağıdır gelmemiştim. Soğuktur. Sen geç ben odun toplayayım." dediğinde evin anahtarını bana fırlatmıştı. Eve girdiğimde soğuk olduğundan ellerimi ovuşturdum. Biraz sonra Giray'ın getirdiği odunları ateşe atarken şöminenin karşısına kurulmuştum.
"Daha önce şömine yakmamıştım. Çok zevkliymiş."
"Soğukta odun toplamak hiç öyle değil."
"Erkeksin toplayacaksın." dediğimde güldü. O gülünce bende güldüm.
"Aslında şuan beni ısıtman gerek." dediğinde ayağa kalkıp karşı koltukta ki battaniyeyi üstüne örttüm. "Daha farklı ısınma yolları biliyorum."
"Neymiş onlar?" dememe kalmadan kendimi kucağında buldum.
"Ama giraaay!"
"Gerçekten bak sıcacık olursun."
"Daha önce çok denedin galiba!" diye bağırıp kalkmaya çalıştığım da gülerek kollarıyla sardı beni.
"Bıraksana öküüüz!" diye bağırdığımda ağzımın açılmasından faydalanıp öpmeye başladı. Ama ben irademi koruyamam. Hemen ona karşılık vermeye başladım. Belimdeki ellerini sıkarken bir hamleyle koltukta üstüme çıktı. Ellerimi göğsünde gezdirirken tişörtünü çıkardı. O anda dank etti. Burada kimse yok.. İstediğimiz kadar ileri gidebiliriz.. İstiyor muyum? Kesinlikle.. Yapabilir miyim? Emin değilim. Tekrar üstüme eğilirken kafamı çevirdim.
"Ne?"
"Iı şey.." derken ayağa kalkıyordum. Birkaç adımda ondan uzaklaşırken düşüncelerimi toplamaya çalışıyordum ama o yanımdayken ve yarıçıplak dururken bunu yapamazdım. O kazağını giyinirken ileri geri sallanıyordum.
Birden deli cesaretiyle arkamı dönmemle dudaklarına yapıştım. Bir anda şaşırmıştı. Bu gülmeme neden olurken elleri sırtımdan belime oradan da kalçalarıma inmişti. Üstümde ki hırkayı çıkardı. Birden kendimi kucağında bulurken kahkaha atmıştım. Boynuma gömülmüş emerken sırtım salonun ortasındaki kolona çarptı. Saçlarını çekip kafasını gömdüğü boynumdan kaldırmasını sağladım ve yine dudaklarına yapıştım. (multideki gif ) Anında karşılık verirken bende onun kazağını çıkarttım. Ellerimle kaslarını avuçlarken onunda elleri benim tişörtümün içine kaymıştı. Soğuk elleri titrememe neden oldu. Dudaklarımız ayrıldığında alnını alnıma dayadı.
"Beni deli ediyorsun.." diye mırıldandığında nefes nefese kaldığımdan cevap veremedim. Elleri biraz daha yukarı çıkarken derin bir nefes aldım. Dudaklarımızı tekrar birleştirdi. Ama kısa sürdü.
"Bana yiyecek birşeyler hazırlamak ister misin?" diye sorduğumda şaşırdım. Hızlıca mutfağa giderken gülümsüyordum. İlkim olacağının farkındaydı ve anlayışlı davranıyordu. Bunu bilmekte bana rahat hissettiriyordu. Onu seviyordum. Çok seviyordum.
Hazırladığım sandviçlerden birini ona uzattım. Gülümseyerek ekmek arasını ve kolayı aldı. Kocaman bir ısırıktan sonra iştahla çiğnemeye başladı.
"hıım."
"tabii ki çok güzel çünkü ben yaptım." dediğimde gözlerini abartılı olarak devirdi. Güldüm. Saate baktığımda akşam beş olduğunu gördüm. Ne ara bu kadar zaman geçmişti yahu! Haftasonu ödevlerini hatırlayıp yüzümü buruşturdum.
"Ben geri gitsem iyi olacak."
"Bir yarışa daha var mısın o zaman?"
Evin önüne gelince Giray'ın yaptığı frenle arka tekerleği hafif yukarı kalktı. Asla bunlara cesaret edemezdim!
"Hadi git bakalım.." dedi dudağımdan veda öpücüğünü aldığında. Aklıma gelen şeyle sırıtarak ona yanaştım ve yanağından öptüm. Şaşırmıştı.
"Hep sen mi veda öpücüğü alacaksın?" diyip kıkırdadım. Motoruna tekrar binerken "kaskını taaak!" diye bağırdım arkasından ama tabii ki dinlemedi. Gülerek içeri girdim. Ödevleri bitirip çok çalışkan bir öğrenciyim! yatağa attım kendimi.. İçimden bir ses yarının uzun bir gün olacağından bahsediyordu...
Sabah kalkıp saçımı başımı düzelttim. Motorla gitmeye karar verdiğimden siyah dar bir pantolon giyindim. Üstümede boğazlı pembe kazağımı giyindim. Montumuda aldığımda tamamdım. Ah Pazartesi sabahlarıdan nefret ediyordum. Çantamı hızlıca toplarken bugünün sakin geçmesini diliyordum.
Okula vardığımda sınıfa geçtim. Kaloriferlerin sıcak olduğunu görüp mayıştım. Kaan sınıfa girince Emre'nin kötü bakışları üstüne dikilmişti. Çağlanın kötü bakışları ise Emre'nin üstündeydi. Kaan direk Melodi'nin yanına geçip yanağından öperken sınıfa büyük gürültüyle ilk gülerek Murat girdi. Sonra peşinden bağıra çağıra Nisan girdi.
"Sakın söyleme Murat! Karışma!"
"Nisan bu eğlence kaçar mı?" diyerek Kaan'ın yanında durmuştu.
Emre "al işte" diye söylenirken bizim meraklı bakışlarımız onlar üstündeydi.
Murat Kaan'ın omzunu tutup salladı. "Burada durmana ne gerek var dostum? Bir iddiaydı ve bitti. Kazandın. Yarın arabanın anahtarı elinde. He Melodi sende bakıyorum alışmışsın Kaan'a. Üzüleceksin be.." dediğinde Melodiyle Kaan'ın gözleri birleşti. Ben olayı çakarken zar zor yutkunmuştum. Işte bu hiç iyi olmadı!!!
Bum bum buuuum... Siz de olayı çaktınız mı? Neyse umarım beğenmişsinizdir... Azcık yorum yapsanız fena olmaz.. Seviliyorsunuz...:)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geri Dönüş
Подростковая литератураMiray Acar lisenin ilk yılı kötü arkadaşlar, sırtından vuran en iyi dostlar, aldatan sevgili, hakkında çıkan dedikodular ve sürekli aşağılanmasından sıkılmış ve üzerine de ailevi problemler eklenince okuldan kaçmıştır. Amerika' dan geri dönmesi baba...