Zil'i çalan Yamaç olamazdı. O olsaydı eve girerdi bile.
Üstelik Efsun'a gelmeyeceğini söylemişti. Arık olamazdı yarın gelecekti...
Peki kimdi ?
Bunun cevabı kapının arkasındaydı.Efsun kapıyı açtığında karşısında Cengiz Erdenet dikiliyordu. O muhteşem sahte gülüşüyle Efsun'a bakıyordu.
Efsun bu adamdan nefret ediyordu.
Aklına geçmişten bir olay gelmişti.
Arık'ın travma yaşamasına sebep olan bir olay...- Efsun : Cengiz bey ? Sizi beklemiyordum...
- Cengiz : beni içeri almayacaksın mı ?
- Efsun : tabi buyrun Cengiz bey.
- Cengiz içeriye girerek : kızım sana kaç kere dedim bana Cengiz bey deme diye. Evladım sayılırsın...
- Efsun : biliyorum ama alışkanlık oldu
- Cengiz : neyse önemli değil.Cengiz Erdenet etrafı keskin bakışlarıyla analiz ediyordu.
- Efsun : size kahve veya çay hazırlayım mı ?
- Cengiz salonda koltukta oturarak : bir kahvenizi alırım kızım.Efsun hazırlamıştı kahveleri. Ve oturmuştu. Ona bakıyordu.
- Efsun : kusura bakmazsınız.. Merakımı mahzur görün... Gelmenizin bir nedeni olmalı. Koskoca Cengiz Erdenet bu saate bana geliyor...
- Cengiz : açık sözlülüğünü severim kızım. Sana bakarken annen aklıma gelir...
Ona çok benziyorsun. O da öyleydi...Efsun yüzünü asmıştı.
- Cengiz : neyse konu o değil. Seninle bir konuda konuşmak için buradayım.
- Efsun : konu ne ?
- Cengiz : bir kaç gün önce babaannenle konuştum. Biraz endişeli. Bende o yüzden burdayım çünkü ikimiz de senin iyiliğini istiyoruz. Efsun sanki senin bu aralar kafan karışmış. Bulanık bir su gibi... Sana hatırlatmak için geldim. Senin kuluvarın Erdenet ailesi.
- Efsun : ne demek istiyorsunuz ?
- Cengiz : ben açık konuştum. Birileri kafanı karıştırıyor gibi. Hangi tarafta durduğunu belli etmen lazım. Çünkü aksi taktirde gözlerim sana yönlenir, senin Çağatay'a ihanet ettiğini düşünmeye başlarım. Arık'la yakın kalmanda bir neden ararım. Kim bilir...
- Efsun : Arık ve ben çocukluk arkadaşıyız. İkimiz de birbirimize her zaman destek olmaya çalışıyoruz. Hem bir dakika, siz beni açık açık tehdit mi ediyorsunuz ?
- Cengiz : benimkisi sadece küçük bir uyarı. Hem babaannen senin ve Arık'la bir birlikteliğiniz olduğuna inanmaya başladı. Bu beni çok mutlu eder. Eğer böyle bir şey varsa senin kimin safında durduğunu bilirim. Senden şüphelenmem. Ama öyle bir şey de olursa bil ki bize ihanet edemezsin. Biliyorsun ihanet edenler toprak altında oluyor...
- Efsun yutkunarak : Cengiz bey geç oldu. Böyle gitmenizi istemezdim fakat yarın işlerim var.
- Cengiz : tamam gidecektim zaten. Kahve için teşekkürler.
- Efsun : rica ederim.Cengiz gitmişti. Efsun ise kendini zor tutmuştu. Bu adamdan nefret ediyordu
Efsun bütün gece düşünmüştü. Artık ok yaydan çıkmıştı. Yamaç ve kendisi tehlikedeydi. Bir şeyler yapması gerekiyordu...~
Aliço gelmişti. Saadet ona çorba yapmıştı yemesi için. Aliço araştırma yapmıştı Yamaç'ın istediği gibi. Ofise geçmiştiler. Yamaç oraya girince sanki babası bir yerden çıkacakmış gibi hissediyordu. Aliço ona kimin Efsun'a saldırdığını bulmuştu. Efsun onunla babası konusunda konuşacak ken birisi Efsun'a saldırmıştı ve suç Yamaç'a atılmıştı.
Yamaç atılan iftirayı ortaya çıkarmak istiyordu. Aliço'nun verdiği isim ise şaşkınlık yaratmıştı : Makbule !
Efsun'un babaannesi. Yamaç anlayamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendimden geçtim, senden asla...
RomanceBir kaç ay önce başladığım ve devamını yazmakta olduğum EfYam hikâyesi. Sevdiğim bir arkadaş sayesinde cesaretimi topladım ve sizinle paylaşıyorum. Kalemim iyi olmayabilir fakat bu hikayeye kalbimi koymaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz 🙏🌹🧚 ⭐ Her...