2. Bölüm

393 26 3
                                    

Faranjitim tavan yaptığı bir zamandayım ama bölüm gelmeyecek mi ?diye soran arkadaşımı kırmamak için yazım hatalarımı elimden geldiği kadar düzenledim ve bölümü ekledim. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar....

Havanın kararmaya başlamasıyla yola çıkmışlardı. Mert’ e sorduğu sorularla nerede olduğunu öğrenmişti Cansu. Şuan Milas’ talardı. Ve gitmeleri gereken 51 km  daha vardı .

Bir süre sessiz bir şekilde yolculuk ettiler. Ama bu durum hiç hoşuna gitmiyordu Cansu ‘nun. O alışkın değildi böyle uzun süre konuşmamaya. Her zaman çok konuşan ,neşeli ,cıvıl cıvıl biriydi. Merak ettiği ve Mert ‘e sormak istediği bir sürü soru vardı. Mesela arabasını nasıl aldığı?

Şuan son model Audi ile yolculuk yapmaktaydılar ve Cansu genç adam arabayı garajdan çıkardığında oldukça şaşkınlığa uğramıştı. Tamirci de Audi! Nasıl bir işti bu böyle? O kadar mı çok kazanıyordu bu izbe yerde? Kafasında daha cevaplanması gereken bir sürü soru yumağı….

Daha fazla suskunluğunu koruyamayan Cansu oturduğu yerden biraz yan dönerek genç adamın yüzüne baktı ve:

“Sen ne kadar kazanıyorsun ?dedi birden.”

Genç adam ise bir an kıza tek kaşı kalkık bir şekilde bakıp tekrar yola verdi tüm dikkatini ve bir süre konuşmadı.

“Neden? “diye sordu birkaç dakika sonra.

“Hiç merak ettim sadece. Sen ve Audi!? Biraz garip değil mi? “

“Neden garip olsun? Sadece siz zenginler mi biner lüks arabalara?” dedi sesinde kızı aşağılar bir ton vardı.

Sinir olmuştu Cansu nun bu tutumuna.” Tamirci de insan evladı değimliydi? “alın teriyle çalışmıyor muydu?”

“Hayır tabiî ki öyle değil de ne bileyim yine de garip geldi. Sen ne kadar kazanıyorsun ki ayda orada nasıl  aldın bunu?”

“Sen  hiç bu sözü duymadın mı küçükhanım? Kadının yaşı erkeğin maaşı sorulmaz!”

“Ya yine mi küçük hanım! Lütfen şöyle demeyi keser misin? Nefret ediyorum o kelimeden.”

Mert ise zevk alıyordu o kelimeyi söylemekten. Genç kızın bir açığını bulmuştu ve oradan vuruyordu onu. Kendisini aşağılamak neydi gösterecekti ona. Zengin ,şımarık küçük hanım diye geçirdi içinden.

 Bir süre daha yol aldıktan sonra bu sefer genç adam bozdu sessizliği.

“Biz senin gibi baba parası yemiyoruz küçük hanım. Çalışıp kendi paramızı kazanıyoruz. Alnımızın teriyle yani…”

“Ya bak bir daha uyarmayacağım seni bana bir daha o kelimeyi kullanma ! ve ben baba parası yemiyorum. Kendi paramı kendim kazanıyorum. Tamam belki annem biraz yardım ediyordur ama yine de çalışıyorum yan gelip atmıyorum yani.”

“Hadi ya ! bende seni seksi bikinilerini giyip bütün gün havuz başında güneşlenen ve çalışanlarına emir yağdıran bir tip olarak düşündüm nedense…”

“Üzgünüm ama yanlış düşünmüşsün. Hayallerini yıktım ama ben sabahtan akşama kadar çalışırım ve o dediğin şeyi yani güneşlenmek kısmını sadece hafta sonları yaparım.

“Tamam kızma canım. Biraz şaka yapmak istedim sadece.”

 “Hayır kızmadım!” dedi genç kız ama sesinin renginden ne kadar kızgın olduğu belli oluyordu.

Cansu'yumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin