Medyada Burak var.
Yağmurlu bir gündü ve yaz tatilinden sonra ilk defa okula gidecektim.Bulunduğum sokağın köşesinden döndüğümde okullu görebiliyordum,doğrusu oraya girersem bir daha çıkamayacağımı düşünsem de Cansu ve Alev'i görmek bana yetiyordu.Okulun kapısına geldiğimde Alev beni orada bekliyordu.Beni gördüğünde ''Gölge''diyerek üzerime atıldı ve meşhur selamlaşmamzı yaptık.Doğrusu değişik bir selamlaşmaydı üzerime atılıp saçımı çekiyorduve bundan hep ben zararda oluyordum.
Bağırarak 'Sakin ol!! Senin yüzünden kel kalacağım''dedik.
Alev sinirli bir şekilde ''Tamam yaa bir sevinek dedik içine ettin''dedi ve sınıfa kadar surat astı. Doğrusu merak etmiştim niçin bu kadar sevinçliydi.Ama biliyordum ki sınıfa kadar surat asıcak sonra dayanamayıp bir espri ile olatı unuturacaktı .İşte Alevi bu Yüzden seviyordum.
Sınıfa geldiğimizde kapıyı 3 defa tıklatıp içeri girdik.Gözlerime inanamamıştım okulun popiler çocugu açık tenli, koyu kahverengi saçlı yakışıklı mı?? yakışıklı Burak'ın yanı boştu Aslında onun yanına geçmek için can atıyordum ama onun yanına geçtiğimde tüm sınıf ooooo!! diye anırcağı için okula yeni gelen siyah saçlı ,açık tenli bir çocuğun yanına geçtim.Cansu'ya baktığımda gözlerini kocaman açmıştı.Tabi kız şaşırmıştı okulun en tatlı çocuğunun yanına oturma şansım varken bu küpeli çocuğun yanına geçmiştim.
Ben kaçırdığım fırsatı düşünürken yanımdaki çocuğun sesiyle irkildim.Sorusunu tekrarladığında cevap verdim .''Saat 8.15 geçiyor'' dediğimde .
Çocuk'' sana değil Bahar'a sordum'' dedi.Baharda kimdi sınıfta öyle biri olduğunu sanmıyordum.Ona Baharın kim olduğunu soracaktım ama ona döndüğümde hala kendisiyle konuşuyordu.Onu aldırmadım ve önüme döndüm.
Cansu öğretmenin yanından hani insan bir adada kalırda helikopter görünce elini aşağı yukarı salaryaa .Bana onun gibi ellerini salıyordu.Ona bakınca elliyle 5 harfini gösterdi.Başımı aşağı yukarı sallayıp anlaşıldı dedim.Zilin çalmasına 5 dakika kalmıştı.O beş dakikanın geçmesi için dua ediyordum diyebilirim.
Zil çalmıştı sonunda Cansu ve Alev yanıma geldiler.Onlarla bahçedeki banklardan birine oturmuştuk.Ve Alev derste yaptığımı sorgularken ,ben gelen ağlama sesine yönelmiştim.Derste yanında oturduğum çocuk çalıların arkasında ceketinin üzerine oturmuş.Hem ağlıyordu hem mırıldanıyordu.Yavaş adımlarla yanına yaklaşıp ''Gelebilir miyim''dedim.
Sessiz bir şekilde ''Olur''dedi.
Aslında ağlayan kişilerin yanına gitmek yerine ''Cicibella hasta olmuş ağlıyor''derdim.Ama bu çocuk öyle değildi içtenlikle ağlıyordu.
Ona huzur verici bir şekilde ''neden ağlıyorsun'' dediğimde bana...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Kayması
HumorÖlmek için yaşamak Yada öldürmek için Birbirine girmiş bir dünyada Tanrı bile tarafsız değil...