Ben Şebnem Bozkurt19
Yaşındayım.Şeyh zayed çocuk yuvasında büyüdüm.
Ailem hiç olmadı anne baba kavramı ne demek bilmiyorum.
Çocukluğum diğer çocukların yaşamından farklıydı.Çocukluk ne demek onu bildiğimden bile şüpheliyim...Hayata 0-2 başlamış olabilirim.
Ama 3-2 biteceğine eminim...Kaderimizi biz yazmadık ama biz yönlendiririz...
Hep tek başıma olmayı düşündüm her zorluğun üstesinden tek başına gelmeyi.
Bazı insanlar vardır,
etrafında çoğu kişi olduğu halde yanlız hisseder bazıları vardır gerçekten kimsesizdirler gerçekten yanlızdırlar...Kaderim bana " sen yalnızlığa mahkum olmayacak madar masumsun " dedi.
Bana önce İremi sonra da Serhat ı gönderdi.
İrem,Serhatve ben aynı yurta büyümüştük.Aynı yaştaydık fakat Serhat bizden büyük gösterirdi.
Serhat bize sonradan katılmıştı bu yüzden ben İreme daha yakındım.Ne yaparsam yapım Serhata bu kadar yakın olamıyordum.
İrem benim aksime içindeki çocuğu öldürmedi hala da yaşatıyordu.
O herşeye ısrar eder olması için yalvarırdı bile,Böyle şeyler yapmamasını söylediğim halde benimle inatlaşırdı.Çok inatçı.
Hiçbirşeyi ciddiye almaz alaya, vururdu.Ortamı mutlu etmek için soytarılık yapardı.
Saçma sapan evlilik hayalleri kurar, dinlemediğimi bildiği halde saatlerce anlatırdı.aşk romantizm miğdemi bulandırıyordu.
Çok konuşuyordu.
Serhat ikimizin de orta karakteri. gerektiğinde ben olur gerektiğinde İrem. İrem le oturup sohbet ederdi.O da severdi aşk meşk işlerini.
Benim aksime uzun boyları vardı İrem ve Serhatın.Aynı zaman da kumral renginde saçalrı.
Ben minyondum,simsiyah saçlarım vardı.
İrem in yosun yeşili gözleri varken
Serhat ın açık kahverengi
Benim de gece karası gözlerim vardı.İrem bana karagözlüm Serhata selvi boylum diye lakap takmıştı.
Lakap takılmasından hoşlanmasamda İrem söyleyip duruyordu.
İkiside sosyal medyadan zengin züppelerine aşık olur,hayaller kurar, o zengin züppeleri sevgili yapıncada üzülüp yarım saat depresyona girerlerdi çünkü aşık olacak başkasını bulurlardı.
Ne aşkmış yahu olsa bir olmasa bin dert.
Üçümüzün de ortak noktası kimsesizdik.Belkide bizi bir arada tutan buydu.Üçümüzde bilirdik sırt çevirip gitsek,geri de bıraktığımızda tek kalacağımızı.
Kader aynı noktada bizi birleştirmiş farklı acılarla sınamıştı.
İremin annesi çok küçükmüş İremi doğurduğunda, henüz 18 yaşındaymış. Sevgilisinin tecavüzüne uğramış birkaç ay sonra hamile olduğunu öğrenmiş.
Paniğe kapılmış ailesi öğrenir diye çok korkmuş.
Okumak için geldiği bu şehir başına bela açmıştı.
Bebeği aldırmak istemiş ancak üç aylık olan bebeği kürtaja geç kalmıştı.Ailesinden gizi bu bebeği karnında taşımış ve doğum yapmıştı.
İremi Şeyh Zayed çocuk yuvasına bırakmış.
Bu bilgileri orda kendisiyle aynı kaderi yaşayan bir kadına anlatmış, daha sonra da şehri terkedip gitmiş.
Bunları ben araştırmıştım.
İrem kendisiyle ilgili yazılan bilgi formunu okumaya cesaret edememişti.Bana sen oku bana anlat demişti ama ben ona gerçekleri söylememiştim.İreme annesinin onun gibi kimsesinin olmadığını ve tecavüz edilip hamile kaldığını kendisini doğururken öldüğünü söylemiştim.
Herşey onun iyiliği içindi.
Kendi bilgi formumu okumaya bende cesaret edememiştim,ama ben ne İremden nede Serhattan benimkisini okuyup bana anlatmasını istememiştim.
Ben okudum benimkisini deyip yalan söylemiştim.ne olduğunu sorduklarında
Anemin bana hamileyken babamla trafik kazasında öldüklerini,akrabalarım hakkında bi bilgi olmadığını söylemiştim.
Onlarınki yok diye benim ailemi bulup beni mutlu etmek için araştıracaklarını biliyordum ama sorun şu ki ben ailemi asla tanımak istemiyordum.
Serhat o bilgi formunu bize okumuştu.
'babasının annesini bıçaklayarak öldürdüğünü ve ardından da kendisini öldürdüğünü söylemişti.
Gerçeklerin böyle olmadığını bilse ne hissederdi. O okuduklarının
Benim değiştirdiğim kağıt olduğunu bilse benden nefret edermiydi. Hayatının gerçeğini ondan sakladığımı bilse.Sırlarım büyük. Yalanlarım omuzlarımda kocaman
bir yük.18 yaşımızı dolduruğumuzda yurttan ayrılmak zorunda kalmıştık.
Serhat yurta bizden başka anlaştığı iki (erkek) arkadaşıyla bir ev tutarken ben ve irem 2+1 bir ev tutmuştuk.Serhatla her haftasonu buluşur vakit geçirirdik.Üniversite okumak için paramız yoktu ama liseyi bitirmiştik.
Üniversiteyi dondurmuştuk paramız olunca devam edecektik.
Serhat garsonluk yapmaya başlamıştı,ve başladığı ay hemen sevgilisi olmuştu.
İrem bunu duyunca kendisinin hala sevlisi yok diye kıskançlık krizine girdi.
Ne gerek var bi sevgiliye?
Bence hiç gerekyok.
İrem ilk pastanede çalışmaya başladı
Bende ilk olarak satış ve pazarlama yapmaya başladım.
Yeni çıkmış bir saç şekillendirme makinasını tanıtmıştım.Ancak ben pazarlarken kadınlarda sürekli lafımı bölüp beni dinlemeden tersleyip attıkları için kavga etmiştim ve saçlarını yakmıştım kadınlar markayı şikayet edince istifa etmiştim.
Daha sonra lüks bir restorantta garsonluk yapmaya başlamıştım.
İyisinden kötüsünden her insanla karşılaşmıştım
Burnu havada kendini beğenmiş insanların nazını daha fazla çekmeye dayanamamış istifa etmiştim.
Bunun gibi bir sürü işe girmiş haftasında istifa edip çıkmıştım.
Sene bitmiş ben hala doğru dürüst bi işe girememiştim.
Son olarak kadın ticareti yapan bir mafyanın şoförü olmuştum.İki ay olmuş ben hala istifa etmemiştim.Günlük maaş alıyordum üstelik istifa ettiğim işlerin aylık maaşının iki katı alıyordum bazen çünkü mesai yapıyor geceleride yapardım.
Evet çok yanlış bir iş yapıyordum ama kendi vucudunu pazarlayan kadınlarla benim bi alakam olamazdı sonuçta bedenini para için satan onlardı ben ekmek param için şoförlük yapıyordum.
Ve ben Şebnem Bozkurt asla girmemem gereken bir işe girmiş başıma gelecek felaketlerden habersizdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalancı
ActieBazen, yaptığımız hatanın önümüze ne çıkaracağını bilemeyiz, ama bir hatanın bedeli bu kadar ağır olmamalı. Herkes hata yapar, peki herkes böyle bir bedel ödermi? Siz hiç sevdiğiniz birinin ölümünü öylece seyrettinizmi, ben seyrettim. Hayat ba...