3. Kişi Ağzından:
Jace odasında boş boş yatarken kapısı çalındı ve birkaç saniye sonra Maryse odasına girdi. Jace onu gördüğü anda ayaklanıp selam vermişti.
"Odama hoşgeldiniz kraliçem."
"Bugün odana kraliçen olarak değil annen olarak geldim Jace." Dedi Maryse ciddi bir tonla konuşup.
"Bir sorun mu var?"
"Clary ile aranızda ne geçti?"
"Clary ile mi? Hiçbir şey."
"Bana yalan söyleme Jace. İkinizi de gayet iyi tanıyorum. Her zaman didişirdiniz ama şu an aranızda farklı bir gerginlik var ve bunun nedenini anlayacak kadar çok şey gördüm."
Jace itiraz edecek gibi olsa da bunun anlamsız olduğunu fark etmişti.
"Evet, aramızda bir şeyler geçti ama önemli bir durum yok. Diğer kızlarla olan şeyden bir farkı yok çünkü benim için."
"Zaten sorun da bu ya, Clary diğer kızlardan birisi değil."
"Ne önemi var ki anne?" Demişti Jace umursamaz görünmeye çalışarak.
"Bu saraya gelen tüm kızların amacı seni memnun etmek olabilir Jace, bu yüzden kızları kullanmak hoşuna da gidiyor olabilir ama Clary'nin bu saraydaki yeri çok ayrı. Joceyln ölmeden önce kızını bana emanet etmişti. Sana nasıl annelik yaptıysam Clary'e de aynı şekilde annelik yaptım. Onu sizden ayırmadım, sizinle aynı eğitimleri almasını sağladım. Sizinle aynı masada oturttum. Clary bir prenses gibi yetişti ve yetiştirildi. Kibar, asil ve göründüğü üzere sana karşı da hisleri var. Sıradan bir kızla aynı kefeye koyamazsın onu."
"Benden ne istiyorsun?"
"Şu ana kadar senin hiçbir kararına karışmadım. Alec'e karıştığım çok nokta oldu ama sen kendi başına çok güzel idare ediyordun. Şu son olaya kadar. Sana iki seçenek sunuyorum. Ya o kızla evlenir ve kendine çeki düzen verirsin ya da ondan sonsuza dek uzak durursun."
"Ya ikisini de seçmezsem?"
"O zaman Diana'ya yaptığım gibi Clary'i de bu saraydan göndermek zorunda kalırım."
Jace annesinin kararlı bakışları karşısında umursamaz havayı oynamaya devam etmek istiyordu. Clary'i göndermezdi, şu an blöf yaptığında emindi.
"O zaman gönder onu saraydan, benim için bir anlam ifade etmiyor."
"Sen yapamayacağımı düşünüyorsun değil mi? Aynı babana çekmişsin, o da yapacağım şeyler konusunda ne kadar kararlı olduğumu çoğu zaman anlamıyordu. Neyse, kararlı olduğumu Clarissa buradan gittiğinde anlamış olursun."
Maryse kapıya yöneldiği zaman Jace ani bir panikle ona seslendi.
"Anne tamam dur."
Maryse dönüp ona baktığında Jace derin bir nefes almıştı.
"Tamam ondan uzak duracağım, gönderme onu."
"Bu konuda kararlı mısın?"
"Evet kararlıyım, onu gönderme."
"Eğer uzak durmazsan..."
"Duracağımı söyledim ve sözümü tutarım, bunu sen de çok iyi biliyorsun."
"Diğer seçeneği neden hiç düşünmedin?"
"Yakın zamanda evlilik gibi bir planım yok çünkü."
"Clary asil bir kız, ona tavrın yanlış. Onunla evlenmek istersen evlenebilirsin. Neden böyle bir yolu tercih ettiğine anlam veremiyorum."
"Magnus da asil birisi, neden Alec'e de onunla evlenme konusunda baskı yapmıyorsun? Olay sadece bana gelince mi değişiyor?"
