2.

26 9 0
                                    

"Hayır... Lütfen onu benden alma... Onsuz yaşayamam!" o ise sırıtıp

"Kızına elveda de" deyip uçurumdan aşağıya attı...

"Hayır" dedim gözyaşları içinde "Ela!!!"

"HAYIRRR" uyandığımda Ela'nın ağladığını görmemle birlikte... Yaşlı gözlerimi silip

"Aşkım...seni uyandırdım mı? Özür dilerim..." hemen Ela'yı kucağıma alıp pışpışladım...

Ya kızımı benden alırsalar... Düzgün bir işim bile yok, ailem yok... Ağladığımı fark ettiğimde gözlerimi sildim ve Ela ile birlikte mutfağa geçtik.

Ela'yı sandalyesine oturtup eline biberonu verdim.

O oyalanırken ben domates ve salatalıkları doğruyor... Aynı zamanda yumurta pişiriyordum... En son zeytin ve peynir alıp masaya koydum...

Çatalıma domates batırarak kahvaltıma başladım...

Yemeği yedikten sonra bulaşıkları hızlıca sudan geçirdim...

Ela'yı alıp yatak odasına geçtim ve üstünü giydirdim. Eline oyuncağını verip yatağa yatırdım...

O oyun oynarken ben pantalonumu giyiyordum...

Üstümüzü değiştikten sonra eski telefonumu ve cüzdanımı aldım.

Hızla hırkamı giydim ve Ela'yı kucağıma alıp evden çıktık...

1 saat sonra...

Bir çok yere başvuru yapıp telefon numaramı vermiştim... Beklemekten başka yapabileceğim bir şey yoktu... O sırada gazete uçarken kafama gelince lanet ettim..

Tam gazeteyi çöpe atacaktım ki yazı gördüm...

Acil hizmetçi aranıyor...

Yüzümde bir anda güller açmıştı...
Hemen telefonumu alıp orada yazan numarayı aradım...

"Alo..."

"Ah! Ben iş ilanınız için aramıştım... Hala geçerli değil mi?"

"Tabikide geçerli... İsterseniz yüz yüze görüşelim..."

Kadın adresi verince telefonu kapatıp ayağa kalktım...

Taksi çevirip araca bindim..

........ Mahallesi. Adam bana şaşırmış gibi baktıktan sonra önüne döndü.

Ne vardı bunda yahu?!

Ben ağaçları izlerken birden araba durdu...

" Borcum ne kadar?"

"20 gayme abla"

Kalan son paramı verip arabadan indim... Adamın niye bana şaşırmış gibi baktığını anladım... Burası zengin mahallesiydi...

Üstümdekilere baktım... Yırtık pırtık olan üstüme ve rengi solmuş pantolonuma...

Kafamı salladım... "Buraya misafirlik için değil! İş için geliyorsun!"

Hızlıca evin bahçesine girdim... Çok güzeldi... Ela bile büyülenmişti....

Evin çevresinde göz gezdirdikten sonra kapıyı çaldım...

Saniyesinde kapı siyah kalem etek giymiş üstünde de gömlek olan birisi açmıştı...

"Şey ben iş ilanı için gelmiştim.. "

"Ah! Evet içeriye buyrun... Ben Züleyha Hanımı çağırayım"

Dedi ve yukarı kata çıktı..

Ev çok... Çok lükstü. Duvara asılı son model bir televizyon onun önünde de mavi bir L koltuk vardı... Tavanda olan aşırı şatafatlı olan avize ise buraya çok hoş bir hava katmıştı.... Onun dışında ortada cam sehpa vardı... Cam sehpanın üzerinde ise altın kaplama bir vazo vardı...

Kısacası... Benim asla yaşayamayacağım bir evdi....

Merdivenlerden ses gelince kafamı o yöne çevirdim... 50 yaşlarında bir kadın merdivenlerden iniyordu....

Kadının üzerinde siyah diz altında sırt dekolteli bir elbise vardı...

Kadın merdivenlerden inip koltuklara oturdu...

"Geç kızım otur şöyle" diyerek koltuğu gösterdi. Koltuğa oturup

"Merhaba efendim.. Ben iş ilanınız için gelmiştim."

"Kaç yaşındasınız?"

"21"

"Peki hiç deneyiminiz oldu mu?"

"Hayır ama yaparım kendime güveniyorum..."

"Peki alındınız.. Size işi Ayşe Hanım ve Neslihan Hanım öğretecek hergün saat 8'de burada olun..."

Dedi ve gitti... Ben ise arkasından baka kalmıştım... Bu kadar kolay mıydı birini işe almak?

KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin