Sabah alvinin çalan telefon sesiyle gözlerimi açmaya çalışırken her seferinde olduğu gibi yine nefes almakta zorlanıyordum. Bir insan uyurken hem bir melek gibi masum hemde bir ahtapot gibi kollarıyla sarıp insanı nasıl boğabilirdi?
Alvinin kollarını üzerimden atıp uyandırmaya çalışsamda sadece "hıı" diye cevap veriyordu. "Telefon çalıyor baksana şuna yaa!" diye cırladığımda elleriyle yatağın yanındaki telefonu alıp gözünü açmadan cevaplayarak kulağına götürdü.
Telefonun diğer tarafından gelen sesle boranın aradığını anlamıştım.
-Ne var?
-Ya olum uyanmadın mı sen hala?
-Bora?
-Evet kardeşim ta kendisi. Hani yardıma gelcektin lan piç!!
-Olum saat daha kaç lan hallederiz
-İki
-Ne iki?
-Saat iki! Öğleden sonra olan iki!! On dört diye adlandırılıyor genelde!!
-Oha valla mı lan! Tamam kardeşim tamam kalktım geliyorum hemen.
Telefonu kapatır kapatmaz yataktan fırlayıp banyoya gitti. Yüzünü yıkayıp yarım yamalak kurulayarak geri geldiğinde hızlı hızlı konuşarak emirler yağdırmaya başladı.
-Masal kalk çabuk! Üzerine rahat bir şeyler giy! Gece giyeceğin elbiseyi yanına al! Hatta saçını falan yapcaksan onun için falan da al bir şeyler al uğraştırma beni oralarda lütfen! Hemen hazırlan çıkcaz!
+Tamam
Alvin odadan çıktıktan sonra hemen yataktan kalkıp hazırlanmaya başladım. Yaklaşık yarım saat sonra alvinin aşağıdan bağırmalarına dayanamayarak çantamı alıp aşağıya indim.
^^
Alvinle beraber boralara akşam ki parti için yardıma gittiğimizde barış, bora, burak, kadir, yusuf ve yasin evin içinde koşturup duruyordu. Mutfaktan alvinle beraber kendimize tost hazırladıktan sonra boranın yanına gittik.
Biz tostlarımızı yerken borada nelere yardım edeceğimizi söyleyip duruyordu.
-Alvin kanka sen barışlara yardım et de şu eşyalar ortadan bir kalksın. Sığamazlar bu hayvanlar buraya.
-Bahçeyi de hazırlamıycaz mı zaten olum?
-Hazırlıycaz da kanka kış ayındayız kıçımız donduğunda nereye geçcez?
-Tamam be hemen atar yap hemen
-Neyse neyse. Yengeciğim sen müziklerle bir ilgilen ondan sonrada kadire yardım edersin süsleme konusunda. Alvin sende eşyaları topladıktan sonra içkileri falan bir kontrol et bir aksilik çıkmasın. Barış nerdeeeee!!!
Boranın bu haline gülerken bora kendi etrafında dönüp barışa bağırıyordu. Barış yanımıza geldiğinde susmak bilmeyen bora tekrar konuşmaya başlamıştı bile.
-Kardeşim yemekler noldu?
-Hallettim sıkıntı yok. Parti başlamadan iki saat önce hepsi gelmiş olacak. İki saat içinde de ayarlarız zaten onları mutfakta. İçkileri dün geceden depolamıştık zaten onlardada sıkıntı yok. Davetli listesini kontrol ettim unuttuğumuz biri varmı diye o da tamam. Buraklar bahçeyi halletti zaten. Yusuflar kanepeleri yukarı kata çıkarıyor. Yusuflar hallettikten sonrada bir tek süsleme kalıyor. Yani her şey yolunda kardeşim artık stres yapıp hepimizin beynini sikmeyi kesebilirsin.
-He lan he ondan.
Alvinle beraber birer sandalye çekip otururken alvin söylemek istediklerimi kelimelere dökmüştü bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Masalı
RomansaHerşey bu kadar zormu olmalıydı onun için? Herkes gibi sıradan rahat bir hayatı olması niye bu kadar zordu? Zaten hayatın en acı yüzünü doğduğu gün öğrenmişti. Annesi doğumdan bir kaç saat sonra ölmüş, babası ise doğduğunda bir kere bile görmeye gel...