45

29 6 86
                                    


DİDOMİDO-  NİMET NİMET.

Bakışları nimet nimet. 🌼
-------------------------------------------------------
Hepimiz masada oturmuş kahvaltı yapıyorduk. Uzun zamandır aile ortamında kahvaltı yapmamıştım. Garip hissettirmişti. Artık kendimi buralı hissediyordum.

Aile kavramı çok önemliydi. En azından benim için. Ailen olması seni her zaman 1 adım önde yapar. Çünkü arkanda bir kale vardır. İstediğin zaman da yanında olur , sana destek çıkar.

Peki ya ailesi olmayanlar? Onlar için de çok zor. En kötüsü de ailesi olduğu halde olmaması.. Yani şöyle hayatta ama benim hayatımda değil....

Aile; çocuğunu yetiştirirken tüm fedakarlıkları, zorlukları, sıkıntıları aşmayı kendine vazife bilen ve dünyaya gelen bi çocuk için o çocuğa verilebilecek en içten saygıyı sevgiyi fedakarlığı hoşgörüyü kendi ailesinden başkasının veremeyeceği sevgi dolu bacası tüten kimi zaman ağlamaklı günlerin kimi zaman sevinçlerin paylaşıldığı toplumu oluşturan çekirdektir.

Ve çok da önemlidir..

Babası olmayan kızlar, Babasız büyüyen bir kızın eksikliği sadece sevgidir! O kız sevgiye muhtaçtır! O kız babasının onu bırakıp Gittiği yaşta kalır aynı çocuk olarak, isterse yaşı 40 olsun o baba eksikliğini hep hisseder, bir miktar azalır ancak azalması için anne olması, eşininde hem o kadına hemde çocuğuna Babalık yapması gerekir. Babasız bir insan, sevgiye şefkate muhtaçtır. 

Kahvaltı yaptıktan sonra kendi evime geçtim ve hızla hazırlanıp okula gittim. Okulların kapanmasına çok az kalmıştı. En azından son zamanlarda biraz ağırlık versem iyi olurdu.

Eve geldim ve kıyafetlerimi değiştirip çantamı hazırladım. Hazır olduğumda hızla aşağı indim.

Evden çıktığımda karşımda Kaan duruyordu. Arabası ile gelmişti. Ona gülerek bakmıştım. Ben bu adama hasrettim. Onca zaman Uzak kalmışken şimdi ayrı kalamazdım.

Kaan'ın yanına yaklaştım ve ona sarıldım. O da ellerini belime dolayarak kokumu içime çekmişti. Gülümsedim ve kaan'dan ayrılıp arabaya bindim.

Okula geldiğimde Kaan ile vedalaştım ve sınıfa vardım.

&

Ders bitmişti. Kantinde bir kahve içip Kaan ile buluşcaktım. Kafenin kapısından içeriye Yiğit girmişti. Gayet sağlıklı gözüküyordu ve gülüyordu.

Beni gördüğünde Berk'e beni işaret etti ve yanıma yaklaştılar.

" İyi görünüyorsun!" dediim Yiğit'e bakarak.

Alaycı bir tavır ile güldü ve başka yere bakıp tekrar bana baktı..

Noldu dercesine Yiğit'e baktım. O da anladı ki Berk'e baktı.

" Oturalım!" dedi Berk ve hızla yanıma oturdu.

Berk'e uzun süre bakınca sözüne devam etti. " Senin ile birşey konuşmak istiyorum!" demişti.

Zaten anlamak zor olmamıştı. Bir derdi veya isteği vardı. Bunu anlamak zor değildi. Kıvranıyordu.

" Buyur?" dedim normal tavrın ile ve uzak durmaya çalışarak.

Hızla sesli bir şekilde nefes aldı ve elleri ile oynamaya başladı.

" Birşey dicem ama lütfen beni yanlış anlama." dedi Berk.

Artık sabrımı sınıyordu. Direkt gelip derdini anlatmak yerine lafı dolandırıyordu gereksiz ve saçma bir şekilde.

Yiğit'e baktım. Olayın ciddiyetini mimikleri ile öğrenmeye çalışıyordum.

" Söyle artık Berk!" dedim sesimi biraz yükselterek.

Boğazını temizledi ve lafa başladı.

" Şimdi biz senle evliyiz ya. Yurt dışından amcamgil gelicek işte seni merak ediyorlar. Akşam bir restoranda buluşup, tanışalım, sohbet edelim tanıyalım eşini dediler" Berk sakince anlatmıştı ama kafası da yerdeydi. Boynu büküktü.

Sonra aklıma dedikleri geldi. Bu olamazdı. Hem gitmek istemiyordum. Berki hayatımda da görmek istemiyordum. Onun hayatında da yer almak istemiyordum. Hem bu sefer Kaan'ı sonsuza dek kaybederdim.

Bu olamazdı.

" Bak anlıyorum seni ama-.." derken Berk'in sözünü kestim.

" Olamaz Berk. Sen benden hiç olmayacak birşey istiyorsun. Bu imkansız. Ben sevdiğim adamı kaybederim. Bu olamaz malesef. Hem biz boşanmıyor muyuz? Beni sevmiyor benden nefret ediyor buluşmak istemiyor de geç işte!" dedim Berke tamamen bakarak ve dikkatimi vererek.

" Haberleri yok ki daha. Ne diyim onların dediği günün akşamı boşanıyoruz desem çok saçma olur bir kere?" dediğinde sesimi yükselttim.

" Ne diyorsun Berk ? Biz boşanıyoruz!" dediğimde Yiğit araya girdi usulca.

" O öyle sandığın gibi değil işte!" dedi.

Yiğit'e baktım ve konuştum. " Nasıl yani?" Dedikten sonra Berke baktım.
" Ne diyor bu Berk? Konuş!" dedim sert tavrımla.

" Evet ilk başta boşanacaktık. Ama sonra bilmiyorum ben gereken herşeyi yapmaya çalıştım ama olmadı. Bilmiyorum birşeyler yolunda gitmedi. Bazı sorumluluklarım vardı işte onları tamamlamam gerekiyordu ama Yiğit vuruldu derken ve bir kaç işim var derken ben o işi tamamen unuttum. Yakın zamanda tekrar o ise döneceğim!" dedi Berk.

" Sen nasıl bir insansın ya? Bir işi de lütfen kusursuz yap?  Bir işin içinden lütfen güzelce kalk artık!" dediğinde Yiğit lafa daldı.

" Abartıyorsun İrem! Sadece kendini düşünerek hata yapıyorsun. Emin ol Berk de boşanmak istiyor? Zaten neden senin gibi gereksiz bir kızla bir insan evli kalmak ister ki? Senle evde kalan insan gördük 2 ay yaşamıyor?" dediğinde ne demeye çalıştığını anlamıştım.

Selinin ölmesinde senin de suçun var demek istemişti Yiğit. İlk başta bu lafa kızsam da gerçekten düşünmüştüm.
Bazen insanların dediği şeylere kulak vermek lazımdı.

" Saçmalama! Benim Selin'in ölmesi ile ne alakam olabilir? Ben mıydım çocuğu istemiyorum! Oyun oynayalım?" dediğimde yüzüme tokat yemem ile sarsıldım.

Elimi yanağımdan çektim ve direkt Yiğit'e baktım.

" Sen kimsin lan! Sen kim oluyorsun da bana vuruyorsun!" dedim ve masamdaki sıcak kahveyi üstüne döktüm.

" Yandım lan!" diye bağırırken ona öylece gülerek bakıyordum. Artık kimseden korkmuyordum. Çünkü kaybedecek hiçbir şeyim kalmamıştı.

Oradan hızla ayrıldım ve taksi çağırdım. Berk de arkamdan geliyordu.

" Lan defolsana! Nerden girdin olum sen benim hayatıma? Defolup gitsene!' Dediğimde Berk daha da yanıma geldi.

Sesinin tonunu alçalttı ve konuştu yüzüme bakarak. " Senden son iyilik istiyorum İrem. Lütfen bak yalvarırım. Amcam çok istiyordu evlenmemi. O yüzden böyle sana olan merakı. Lütfen bak bu son. Bundan sonra karşına bile çıkmayacağım!" dediğinde Berkin gözlerinin içine baktım.

Gerçekten doğru söylediğini anlamaya çalışıyordum...

Evet yine ben...
Uzun süredir bölüm atmadım bilmiyorum aslında yanı ne yazacağımı bilmiyordum. Eğer siz okurlarım sizi çok beklettiysem Kusura bakmayın lütfen..

Bu kalp sizi seviyor 🌼🧡

Geçmişten KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin