Canlarımmm.
Final öncesi son bölüm.
Uvuvuvu dediğinizi duyar gibiyim.
Bölüm şarkısı: Lady Gaga- Rain on me ft. Ariana Grande
Yıldız size küfür ediyor, çakın suratına turunculaştırın onu ve yeni bölüme geçin👇🏻Uyandım. Ayağa kalkıp banyoya gittim. Rutin işlemi halledip odama geri döndüm. Erken uyandım okula gitmek için. Çanta hazırlamadım. Sadece üstümü giyindim, hazırlandım, telefonumu, cüzdanımı ve anahtarımı alıp çıktım. Kapının önüne çıktığım anda karşımda gördüğüm yüzle afalladım. Kendimi toparlayıp konuştum "hala bu yoldan mı gidiyorsun?" "Evet" dedi Berk kaşlarını çatarken. "Sen... neden bu saatte dışarıdasın?" "Okula gidiyorum" dedim kısa keserek. "Bana eşlik etmek ister misin?" dedi çekinerek. Başımı salladım ve yanında sessizce yürümeye başladım. Aramız çok soğuktu. İlk kavgamızı hatırladım, bana gerizekalı dediği için ona trip atmayı düşünmüştüm. Ama bu seferki farklıydı. Beni daha farklı bir şekilde sebepsiz yere üzmüş ve canımı yakmıştı, o yüzden sessizce yanımda yürüyordu. İlk zamanları hatırladım, ne mutlu gidiyorduk halbuki. "Hala Meryem'i almaya gidiyor musun? Ya da ben gittikten sonra beraber yürüdünüz mü?" "Evet... şimdi de onu almaya gidiyoruz zaten" dedi ve o yöne doğru döndü. Meryem beni görünce şaşırdı ama sonra gülümseyerek bana sarıldı.
Okula vardığımızda sınıfa girer girmez herkes üstüme atıldı ve sorular sorup sarılmaya başladı. Yeni okulumda mutlu muymuşum? Neden buradaymışım? Kaç puanla geçmişim? Onları özlemiş miyim? Çoğuna hiç cevap vermedim. Yerime geçip hocanın gelmesini bekledim. Beni fark ettiğinde bana birkaç soru da o sordu. Ayak üstü bir sürü yalan uydurdum. Neyseki biraz geçte olsa Güneş geldi ve hocanın dikkatini kendine çekip konunun kapanmasını sağladı. Yanıma gelip oturdu ve sessizce konuşmaya başladı "yaw otobüsü kaçırdım, yürürken evde çantamı unuttuğumu fark ettim, geri dönüp onu aldım ama neyseki ikinci otobüse yetişebildim" sessizce kıkırdadım çantayı evde unutmasına. Çantanın içini açıp baktığımda daha çok güldüm. Sessiz kalmaya çalışmak zordu. "Kanka yanlış çantayı almışsın, bak burada bugünün kitapları yok, hatta kitap bile yok, kıyafet dolu bu çanta nereden buldun sen bunu?" Çantaya baktığında alnına bir tane geçirdi. "Tamam Güneş ya üzülme hem bakma sen benim güldüğüme, öğle arası gider alırız hem sizin evde yemek yeriz" başını salladı ve derse döndü.
"Ya kanka manyak mısın? Dersi dinliyeceksin sandım önüne dönünce, sabahtan beri dürtüyorsun ya! Çimdiklemek ne demek Allah aşkına?". Okuldan çıkıp eve yürürken söyleniyordum çünkü ders boyunca rahat bırakmamıştı. "Ya ne yapayım ya? Özlemişim seninle aynı sırada ders dinlemeyi, zaten sen gitmeden yatıyordum evde, 3 haftadır okulda beraber değildik" "sen onu boşver de ben bugün kimle geldim bil bakalım?" "Hiçkimse? Pardon Berk'ti değil mi adı?" "Evet, hala aynı yoldan gidiyormuş, Meryem'i falan da unutmuyormuş. Evin kapısını açınca karşımda gördüm" elini açık ağzına götürdüğü sırada kaşları da şaşkınlıkla havadaydı. Sohbet ve dedikodularımız devam ederken durağa varmıştık bile. Şansımıza otobüs anında geldi. Bindik ve boş bulduğumuz iki koltuğa oturduk. Sanki uzun zamandır bunu bekliyormuşum gibi kulaklığımı telefona bağlayıp kulağıma taktım. Listeyi karıştır yazan yere bastığımda rastgele bir şarkı başladı. Çok dinlemediğini ama sevdiğim bir şarkı olan Rain On Me çalıyordu. Güneş'in konuştuğunu duydum "zaten hep müzik dinle, ne var bende bulamadığın şu şarkılarda anlamıyorum!" diyordu. Dönüp ona tuhaf tuhaf baktım. Kulaklığın birini çıkartıp ona taktım. Sustu.
Yemeği yedikten sonra çantayı kontrol ettik ve okula doğru gidecek olan otobüsü beklemeye başladık. Uzun bir süre gelmedi. Bende dayanamayıp "yürüsek mi?" diye sordum. Başını olumlu anlamda salladı ve yürümeye başladık. Yürürken hiç konuşmadık, daha çok etrafımıza bakınıyorduk. Ama gördüğüm şey benim ciddi anlamda gözlerimin dolmasına ve sinirimin yükselmesine sebep olunca Güneş'in elinden sıkıca tuttum. Mert'in yanında bir kız vardı ve ikisi de gülüşüyordu, onun ne işi var bu taraflarda? Güneş elini çok sıktığımı fark edince gözlerimin dolduğunu gördü, onları takip edince gördüğü şeyle bir şaşkınlık nidası koptu ağzından. Sinirle onu çekiştirip en yakın banka oturttum. Telefonumu elime alıp yazdım.
Yıldız: sevgilim
Yıldız: nasılsın?
Ona baktım. Telefona gelen mesajı fark etti ama cevap yazmadı. Gözlerimden iki yaramaz akarken Güneş'e sarıldım. Nasıl ya? Daha bir hafta geçmişti en fazla biz... kelimeler aklıma bile gelmiyordu artık. "Gel yanına gidelim kuzum, hesap soralım" dedi Güneş. Kabul ettim. Ona doğru yürürken hala gülüyordu. Yanına vardığımızda bana döndü ve "aa Yıldız, güzelim, bak bu Ayla..." sözünü kestim. "Kim olduğu umurumda değil. Asıl önemli olan neden? Bunu bana nasıl yaparsın şerefsiz? Sen tam bir pisliksin! Senden bunu beklemezdim! Gerçekten herkesten beklerdim ama senden asla!" Derken o da sözümü kesti "Yıldız sen ağlıyor musun?" "Ağlamıyorum, ağlatılıyorum. Utan ya bir de ağlıyor musun diyor! Güneş hadi gidelim bir haftalıkmış bizimki de artık, belki o bile değil, ayakta uyutulmuşum ya!" dedim Güneş'i çekiştirirken. Kolumu tuttuğunda yağmur yağmaya başladı. Kolumu sinirle sertçe geri çektim. Öfke patlaması yaşamak üzereydim. "Yıldız o benim kuzenim!" duyduğum şeyle durdum. Güneş'e baktım. Şaşkındı ama bir anda gülmeye başladı. Elimde yanmaya başlayan ateşler bir anda durdu. Yağmur yağmaya devam etti ama rüzgar yavaşladı. Sinirlenince kontrol edemiyordum güçlerimi. Arkamı dönmeden hafif yüzümü çevirdim ve "benim... eve gitmem gerek" dedim ve eve doğru koşmaya başladım.
*******
Eve vardığımda odama geçtim. Utancımdan yatağa gömüldüm. Ama böylece kalamazdım daha fazla. Elime boş bir defter aldım. Hayatımı yazmaya başladım, daha çok 16.doğum günümden başlayarak bugüne kadar. Her şeyi gün gün yazdım. Günlük gibi yeni. Geçmiş zamanda birinci tekil şahısın ağzından. Akşama kadar yazdım. Telefonuma gelen mesajları umursamadım. Akşam yemeğimi çabuk yapıp yine odamda yazdım. Hep yazdım hep yazdım. Ellerim yorulsa da yazdım. Bunları birine anlatmazsam içimde kalırdı, ama anlatamazdım. Bende yazdım. Gece ilk 15 günü bitirdim. Ama yatmadım, hep yazdım hep yazdım. Umarım sabaha bitiririm...
Canlarım.
Final öncesi son bölümü okudunuz az önce.
Nasıldı?
Sizce son nasıl olacak?
En yakın zamanda final bölümünü yazacağım.
Bir ihtimal uzun olacak.
Yıldız size laf atıyor haklayın onu!
👋🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmurlu Geceler /Tamamlandı/Wattys2020
FantasyAilesiyle birlikte yaşayan Yıldız, bir gün arkadaşı Güneş ile gezintiye çıkar. İkisi beraber yürürken Güneş kaçırılır ve onu kurtarmaya giden Yıldız içinde gizli olan bir farklılığı ortaya çıkarır... Çalınma ve ya kopyalanma durumunda yasal işlem ba...