Ah şu Atıl...Bir zamanlar hayalimi süsleyen Atıl...Şimdi ise hayatta neden yaşadığımı sorgulatıyor.
"Efendim Hande"
"Naber sarı ?"
Tebessüm edip tekrar cevab verdim"İyi kızıl sen ?"
"Bende iyiyim işte Akınlayım."
"Napıyosunuz kız ?"
"Saçmalama kızım.Annesine hediye bakıyoruz."
"Şı gıcık karıya mı ?"
"Malesef"
"Kızıl bilerek kötü aldır bence" kahkahaya boğulduk beraber
"Akın duymuyo dimi ?"
"Yok ya malı görevliyle gönderdim elbise bakıyorlar"
"He iyi"
"Neyse görüşürüz Öykü.Öptüm"
"Bende öptüm Hande."
----
Sinemaya gitmeyi düşündüm bian ve öylede yapıyorum.Üzerime kırmızı kadife üzerinde siyah çizgilerle kareler oluşturmuş dizlerimin biraz üzerinde bi elbise saçlarımı fönledim siyah kilotlu çorap ve dizlerime kadar gelen siyah bir bot giyip çkmıştım.
Havada şamsıma soğuktu.Allahtan yanıma deri ceketimi almıştım.Soğuk havayı sevdiğim için yürümeyi tercih ettim.Zaten yaklaşık olarak yürüyerek 30 dakika sürüyordu.Kulaklığımı taktım ve Cem özkan-olmayacak bir hayale (tam emin değilim soyadından) şarkısını açtım.Atılı düşündüm bu sırada,Atılla olan ilişkimi...Hisseddiğim gibiydi...Artık Atılı eskisi gibi sevmiyordum.Bundan dolayı ilişkimizinde güzel olmasını beklemiyordum.Ondan ayrılmayı çok istiyodum ama arabasının ön koltuğu çok rahattı.O koltuk bu düşüncemi tetikliyordu.Onunla hiç öpüşmemiştik.Sadece yanğımdan öpmesine izin vermiştim.Bide elimi tutmasına...
Birden korna sesi duydum...Atıl olmaması için dua ederken duamın kabul olmadığını görmem kısa sürmemişti.Çünkü sesini duymuştum.Otobüsle gelmediğim için kendime sövdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Kahverengi
Teen FictionHayatını deli dolu yaşayan Öykü'nün bir anda hayatına giren Görkem'le her tür engele karşı ayrılmayışları...