*25*

60 6 8
                                    

Medya Neşe Karaböcek - Oyun Bitti

Yıllardır aramızdaki
Sevgimiz hep yalan mıydı
Kapat kapat perdeleri
Bu komedi oyun bitti

Gidiyorum bırak beni
Elveda güzel sevgili
Ağlama sil gözlerini
Nasıl olsa oyun bitti

Aşk dolu o pembe günler
Demek bir hayaldi
Mehtapta ılık nefesin
Sona erdi oyun bitti

Yıllardır aramızdaki
Sevgimiz hep yalan mıydı
Kapat kapat perdeleri
Bu komedi oyun bitti

Gidiyorum bırak beni
Elveda güzel sevgili
Ağlama sil gözlerini
Nasıl olsa oyun bitti

Aşk dolu o pembe günler
Demek bir hayaldi
Mehtapta ılık nefesin
Sona erdi oyun bitti
.
.
.

Burak

Geçen iki gün ve kalbimde geçmeyen bir acı... Zorla yataktan kalktım ve kendimi duşa attım. Duştan sonra bedenen daha iyi görünsemde içim kan ağlıyordu.

Bugün her şey bitmeliydi, artık yeni bir düzen oluşturmalı ve ayaklarımın üzerinde durmaya başlamalıydım. Dediklerimin hepsini yapmalıydım ama nefes almaya gücüm yetmiyordu.

Bay Ayı'yı da mutfağa getirdim ve ben çorba içerken bana eşlik etti masada. İyi yandan bakmak gerek, Bay Ayı benimleydi bırakıp gitmemişti.

Tabağımı ve kaşığımı yıkayıp kenara koyduktan sonra ağır adımlarla üst kata çıktım. Yapabilirdim, dışarı çıkabilirdim. 

Dolabımı açtığımda gördüklerimle gerçektende her şey bitmişti, ruhum bitmişti ben bitmiştim...

Uzun süredir Bulut'ta kalsakta arada bana geliyorduk ve Bulut'un kendi için getirdiği kıyafetler bu dolaptaydı. Ne ara gelip alınmıştı bu eşyalar ? Neden ruhum duymamıştı ?

Şimdi ise bir tanesi bile yoktu, eşyaları bile beni terk etmişti. Peki neden Bay Ayı'yı bana  bırakmıştı da eşyalarını almıştı ? Bulut kalbime zarardı hele de bu hareketleriyle.

İki gündür kendimi tutmam gördüklerimle son bulmuş ve ağlamaya  başlamıştım. En kötüsüde kendimi durduramıyor olmam ve tüm birikmiş şeylere toptan ağlıyor olmamdı.

Dakikalarca belki de saatlerce ağladım, zaman algım bile beni terk etmişti o yüzden bilemiyordum. Son damla da gözümden aktı ve elimin tersiyle tüm göz yaşlarımı sildim bir çırpıda. Ağlamak bana hiçbir şey kazandırmayacaktı.

Toparlanmalıydım. Halletmem gereken şeyler vardı...

Dolaba tutunarak  ayağa kalktım ve siyah bir tişört ile pantolon alarak hızlıca giyindim. Alt kata inip telefonumu ve evin anahtarlarını aldıktan sonra evden çıktım.

Hava almam gerekiyordu, havadan çok nefes alabilmem gerekiyordu. Yürüdükçe nefes alabildiğimi hissettim. Evdeki halime göre çok daha iyiydim.

Yeşilliklerin içinde boş bir bank görünce oraya doğru hareketlendim ve oturdum. Gelen geçenden çok gökyüzünü ve kuşları izliyordum. Gökyüzündeki bulutlar bile yoktu...

Her şey iyi gibiydi içimdeki boşluk dışında. İdare ediyordum, etmeliydim de. Telefonumdan gelen bildirim sesi beni meraka düşürdü ve hemen gelen bildirime baktım.

Uygulama artık yoktu... 'Cause Love is love ' uygulamasını kaldırdıklarını bildiren bir mesajdı bu bildirim. Toprak tasarlamak için o kadar uğraşmışken uygulamanın kaldırılması beni bir miktar üzdü ama çok üzdü dersem yalan olurdu. Yuvam, evim dediğim adam yoktu, bir uygulamanın olmayışı o kadarda sıkıntı değildi.

Ebruli ~ bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin