(ppg X rrb) En Güzel Kabus (blossick)

18

Blossom çaresizce oturuyordu evinde. Herkes onu arıyordu ve bedeninin nerede olduğunu bilmiyordu.

Gözleri dolmuştu tekrar, ama akmalarına izin verdi.

Aynaya doğru yürüdü. Kendisini görebiliyordu.
Göğüsündeki kan lekelerini de.

Ani bir ağrı saplandı Blossom'ın başına.

Yavaş yavaş hatırlıyordu.
Beden o gölde olmalıydı.

Kan lekeleri artmaya başladığını gördü Blossom.

Ve hafiften hissetmeye başladığı acıyı da.

Ama bir işaret bırakmalıydı.
Aynaya yürüdü ve parmağıyla dokundu.

Dokunduğu yer kan olunca hızla yazmaya başladı Blossom.

'Göldeyim'

Daha fazla yazamadı çünkü parmağının yandığını hissetti.

Hızla Brick 'e uçtu.

Ama eyrafta yoktu.
Bu sefer evde ayna aramaya başladı.
Sonunda kolidorda bulduğu küçük aynaya
' göldeyim Brick '

Yazdı zorla.

Kalbinde hissettiği acı ile yere çöktü.

Kalbini tutuyordu. Neredeyse çeşmeden akan su gibi kalbinden kan akıyordu.

Etraf hızka dönmeye başlayınca gözlerini sıkı sıkı kapttı.

Hızla açtı gözlerini.
Göldeydi tekrar  ve bedenine kavuşmuştu.

Tek sorun kıpırdayamamasıydı.
Su altında nefes alıyordu.

Kollarını saran bu siyah uzun kolun sahibine baktı.

Kadın ağzından akan kanla Blossom'a baktı.

Diliyle dudaklarındaki kanı yalayarak

"kanın çok güzel"

Blossom kaşlarını çattı ve kıpırdanmaya başladı.

Kendini sıkıca saran kol buna izin vermedi.

"aptal kızıl. Sen aynalara yazarak ancak kendi ölümünü hazırladın. Kemiklerini bile bulamayacaklar."

Blossom gözlerini sıktı ve bu yaşadıkşarının bir kabus olmasını diledi.

Kendisine verilen tüm güçleri kullanmaya çalışsada başaramadı.

Derin bir nefes aldı, kendisine doğru harekete geçen kadına baktı.

Sertçe üfledi...

Kadının lanet suratını dondurmayı başarmıştı.

Uzun süredir  canavrlara ilgilendikleri halde korkmayan Blossom, bu kadının suratıyla dehşete düşmüştü.

İri gözler,soluk ten,buruş buruş deri, kanca burun

Daha liste uzayıp hidecek....
Blossom kadının afallamasımdan istifade ederek. Hızla kollarından kurtuldu.

Koşabildiği kadar hızlı koşuyordu.
Takip edildiğini düşünerek arkasına baktı.

Kadım kanlı lekeler bırakarak Blossom'a doğru geliyordu.

Kafasını önüne çevirdiğinde yerle buluştu.

Birine çarpmıştı.

****

Brick  aynadaki yazıyı okuduğunda tüm dünyası başına yıkılmıştı.

Blossom'ı oraya götürmek hataydı.
Meraklı bir kızdı ve araştırmata gideceğini düşünememişti Brick.

Kimseye bişey demeden hızla uçmaya başladı.

Güçleri olsa da Blossom son zamanlarda mental olarak yorgundu. Bu da olumsuz etkiliyordu onu.

Düşünceleriyle boğuşurken çoktan göle varmıştı.

Daha fazla vakit kaybetmeden hızla suya daldı.

Korku bedenini ele geçirirken kendini olabilecek en kötü şeye hazırlıyordu.

Karanlık suların ardından gelen bir parıldama gördü.

Yönünü o tarafa doğru çevirdi ve daha hızlı yüzmeye başladı.

Brick artık suda olmadığını fark etti. Etrafı da git gide aydınlanıyordu.
Ama bu aydınlık boğuk bir aydınlıktı.

Etrafta devasa kayalar, kayalarda tuhaf şekillerle doluydu.
Hızla ilerlediği sırada hırlamaya sessleri duydu.
Kayalığı geçince gösüne bir varlığın çarptığını hissetti.

Pembe gözlerle karşılaşınca dolan gözlerini saklamak adına hızla kız arkadaşını kollarının arasına aldı.

"iyisin iyisin"

Blossom kollarını Brick'e doladı ama hızka ayrıldı çünkü arkadan gelen garip inleme sesleri tüm romantizmin içine etti.

Brick hızlı bir şekilde Blossom'ın elini kavradı
"acele edelim."

Hızlıca geldikleri yoldan geri dönmek için harekete geçtiler.

Blossom ne kadar yorgu da olsa koşmaya devam ediyordu.

Arkalarında sürünerek gelen yaratık artık daha da uzakta kalmıştı.

****

Sırıl sıklam bir şekilde yüzeye çıktıklarında Brick hızlıca Blossom'ın koluna yapıştı.

"aklından ne geçiyordu ha?"

Blossom başını öne eğdi.
Sedece ufak bir araştırma yapmak istemişti
"ya sana bişey olsaydı. Biz ne yapardık."

Brick tekrar Blossom'ı kollarının arasına aldı. Doya doya kokladı sevdiğini.
Yavaşça kendinden ayırdı ve alnına yavaşça öptü.

*****

Selam geri geldim jdjsjsjs

Derslerim başlıyor ama eliöden geldiğince yazmaya devam edeceğim. Adım adım finale gidiyoruz.

Yazım hatalatı için kusura bakmayın