Psikopatlar

Işık

✌🏻KEYİFLİ OKUMALAR✌🏻

Yüzüme çarpan güneş ışığı ile gözümü açmıştım. Ellerimi saçlarıma götürüp kaşımaya başladım. Başımın ağrısı ile yerimden fırladım. Dün aldığım darbelerden sonra gayet normal değil miydi ki? Soğuk bir duşun iyi geleceğini düşünüp banyoya ilerledim. Gerçekten iyi geliyordu. acıdan dolayı biraz göz yaşı akıttıktan sonra telefonumun çalması ile ağlamayı bıraktım. Aldığım duştan çıkarak kimin aradığına bakmak adına telefona eğildim. Arayan lalisa'ydı. Yüzümdeki tebessüm ile telefonu açtım.

"Selam kuşum!"

Onu çok seviyordum. En azından sadece ona gülebilirdim değil mi?

"Selam bebeğim..."

Uzun bir konuşmadan sonra yatağa oturup baş ağrımın geçesimi bekledim. Telefonum tekrar çaldığında oflayarak telefonu açmak için ayağa kalktım. Arayan eski sevgilimdi... açmak istemedim. Telefonu yatağa fırlatıp üzerimi değiştirmeye odaklandım. Üstümü giydiğimde baş ağrım geçmiş olmalı ki hissetmedim. Kapının çalması ile hızlıca aşağıya indim. Kapıyı açtığımda karşımda duran kişiye hızlıca sarıldım. Beni saran kollar ile huylandığım.

"İçeri gelsene."

Gözleri büyümüş bir şekilde bana bakan chaeyong'a ne olduğunu sordum.

"Ne? Ne oldu?"

Yaralarıma dokunup yerimde acı ile inlememe sebep oldu.

"Tanrım! Sana ne oldu asıl?"

"Ahh, içeri geç de anlatayım."

Uzun uzun konuştuktan sonra ayağa kalkıp chaeyong'un sorduğu soruları cevaplamaya çalışırken bir yandan da kahve için uğraşıyordum.

"Ne zaman oldu?"

"Dün."

"Nerede peki?"

"Barınağın orada."

Kahveleri koyup yudumladıktan sonra chaeyong'un telefonu çaldı. Kim olduğuna bakmaya çalışırken bir anda meşgule verdi ve ayaklandı. Bende ayağa kalkınca ona ait olan ne varsa alıp evden çıkmaya hazırlandı. Onu sorularımla durdurmaya çalışsam da o durmadı. Bana sıkıca sarılırken ellerimi ona dolayıp soru sormaya devam ettim. Başıma büyük bir öpücük bırakıp, dolan gözlerini yere çevirdi.

"Chaeyong artık söyler misin? Ne oldu?!"

Dışarıdan gelen korna sesi ile dışarıya göz gezdirdim. Ağlayarak bakmamı engelleyen chaeyong'u ittim. Bize bakan kızgın birinin içinde olduğu arabaya doğru koşan chaeyong'u gördüm.

"Chaeyong!"

Adamın bakışları beni korkutmaya devam ederken elini cama yapıştıran chaeyong'a hayretle bakıyordum. Araba ilerlediğinde içeri girip anında kapıyı kapattım. Kendi kendime konuşurken telefonuma koştum.

"Sanırım en iyisi jennie ile jisoo'ya söylemek olacak."

Aradığımda ikiside mesgule verdi. Mesaj attığımda da dönmediler. Chaeyon için mi yoksa jen ve jisoo için mi endişeleneyim? Kafayı yiyeceğim. Lisa'yı arasam da bir şey yapamazdı. Fransadan güney koreye mi uçacaktı kız? Tek çözüm eski sevgilimdi... beni her gün döven kişi... aklımdaki her şeyi bir kenara bırakıp, dakikalar sonra beni arayan jennie'ye döndüm.

"Tanrım! şükürler olsun."

"Hazırlan seni almaya geliyoruz."

"Geliyoruz?"

SELAM HERKESE! Bu benim ilk hikayem. Burada da yeniyim. Anlamayanlar için söyliyeyim bu bir hayal et. İlk bölümde asıl karakterler yok fakat 3 veya 4. Bölümde gelecekler. Takipde kalın!! Şimdiden teşekkürler.