Akışa Bırakan Hamsiler

1.4K 120 66
                                    

Bu bölüme yardırın! Çünkü bu bölüm çok yardırmalık! Ama var ya... Çok yardırın...
Hatta 1000 oya ulaşalım.  O kadar yardırın yani dbfnfjfj

Ah yine uyumadım ettim yeni bölümü tamamladım...

Umarım beğenirsiniz...
Ve beğendiğiniz belli etmek adına oy kullanırsınız ne bilim bir iki bir şey dersiniz belki nfbfdnhd

Neyse hadi hadi...
Güpgüzel okumalar dilerim!

🔴🔵🔴🔵🔴🔵

Banyodan çıktıktan sonra toparlanmam için baya bir çaba harcamam gerekmişti. Yusuf abimle konuşmuştum. Onunla konuşmak kafamı bir nebze dağıtmıştı. Okul hayatından, Yavuz'un evde yaptıklarından bahsetmişti.   Ayrıca yaptığı motivasyon konuşması bana oldukça iyi gelmişti. Yaşadığım hayal kırıklığını mimarlık okumanın getirdiklerinden kaynaklı olduğunu düşünüyordu ve yarın için yapmam gereken maketi düşündükçe bir yandan içim kıyılıyordu. Abim damarıma motivasyon bastıkça bu konuşmaya ne kadar ihtiyacımın olduğunu fark etmiştim. Ali abimden de iki gram mukavemet konuşmasını alırsam maketin anasını ağlatacak bir güce sahip olabilirdim. Yavuz'u arayarak da... Yavuz'u boşverin. Sinirimden maketimi parçalatırdı o bana.

Ah... Moduma göre konuşabileceğim farklı frekanslarda abilere sahip olduğum için ne kadar şükretsem az kalırdı...

"Öyleyse görüşürüz abicim." dedim telefon konuşmamızı sonlandırırken.

"Görüşürüz Meryem'cim. Şimdi git ve öyle bir maket yap ki sevgili hocan maketini sergiye almak zorunda kalsın!" demişti ki zil çaldı.

"İkizim mi geldi?" dedi Yusuf abim gülerek.

"Evet abi." dedim kapıya doğru giderken. "Ali abimle yemek yapacağız birazdan. Yemekten sonra makete başlayacağım inşallah."

"Sana güveniyorum." dedi Yusuf abimde.

"Neye güveniyorsun lan?" dedi içeri giren Ali abim. Hoparlörden ikizinin sesini duymuştu hemen.

"Sana yavrum." dedi Yusuf abim ikizini taklit ederken.

"S*ktir lan ordan!" dedi abim gülerek. Ardından montunu  portmantoya astı. "Hadi boş yapma işimiz var." dedi elimden telefonu aldığında. "Maç başlayana kadar yemek işini aradan çıkarmamız lazım." 

"Tamam tamam. Hadi afiyet olsun size." dedi Yusuf abim.

"Eyvallah." dedikten sonra Ali abim hemen telefonu kapattı. Kendisi telefonla uzun konuşmaktan nefret ederdi.

"Pilavı yaptın mı?" dedi telefonu elime verdiğimde.

"Suyunu çekiyor şu an. Ocakta." dedim mutfağa doğru bakarken.

"Harika. Ben bir duş alıp geleceğim hemen." dedikten sonra odasına yöneldi.

"Tamam abicim." dedim mutfağa doğru giderken. Ardından et sote yapmamız için gerekli olan malzemeleri yıkayıp hazırladım. Domatesleri soyaraken aklımda olan tek şey Murat ve İpek'ti. İkisi beraber kim bilir neler yapıyorlardı...

Laz Damarı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin