*26*

58 6 5
                                    

Medya Duman - Helal Olsun

Geceler zehir
Geceler kara
Uçasım gelir
Kanadım yara

Yaralar derin, seneler kadar
Açılın geri

Sabah olmuş gün doğmuş
Her yerimde karlar
Doymadım dönülmüş deliye
Helal olsun aşk olsun
Gözlerimde yaşlar
Durmadım dönülmez geriye
Oooof
Na na na, na na na
Na na na, na na na

Geceler benim, geceler bana
Unutun beni

Sabah olmuş gün doğmuş
Her yerimde karlar
Doymadım dönülmüş deliye
Helal olsun aşk olsun
Gözlerimde yaşlar
Durmadım dönülmez geriye
Aaaah, aaaah

Sabah olmuş gün doğmuş
Her yerimde karlar
Doymadım dönülmüş deliye
Helal olsun aşk olsun
Gözlerimde yaşlar
Durmadım dönülmez geriye

Erdem

Evimizde yeni bir gün daha. Yavaş yavaş buraya alışmıştık. Mark sayesinde yabancılık çekmiyorduk, elinden geldiğince bize yardımcı oluyordu.

Gelen eşyalarımızı yerleştirmiş ve evin düzenini oturtmuştuk. Bugün Mark ve Toprak iş için dışarı çıkacaktı, bende buraya geldiğimizden beri adam akıllı konuşamadığım dostumla uzun uzun konuşacaktım evi toparlayıp.

Yatak odamızı toparladım ve hemen peşine salonu toparlayıp süpürdüm. En son olarakta börek yapıp fırına sürdüm.

İşleri bitirdiğimde saat dokuza geliyordu yani Türkiye'de akşam dörde geliyordu. Bu saat farkına alışmak gerçekten zordu.

Böreği kontrol ettikten sonra telefonumu alıp koktuğa yerleştim. Hızlıca Burak'ı bulup arama tuşuna bastım. Birkaç çalıştan sonra telefon açıldı.

- Selam Burak ! Doğum günün kutlu olsun. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu nice senelere !

Burak: Teşekkür ederim Erdem, hep beraber. Nasılsın, neler yapıyorsun, Kanada'ya alışabildin mi ?

- İyiyim... Az önce börek yaptım, şimdi fırında. İnanabiliyor musun ? Ben ve börek yapabilmek, artık birlikteyiz. Kanada'ya da alıştım sayılır. Aslında pek dışarı çıkmadım, markete gittik Toprak ve Mark'la bir kere. Mark karşı komşumuz, bize yardımcı oluyor baya.

Burak: Eminim börek çok güzel olmuştur, artık güzel yemek yapabiliyorsun. Toprak etkisi. Mark için sevindim, en azından oraları bilen biri ve size yardımcı oluyor.

- Evet öyle... Sen nasılsın, neler yapıyorsun ?

Burak: Fena değil, iyiyim. Onur ve Deniz'in yanına geldim, bir süre buradayım.

Gelen gürültüden sonra konuşmaya devam etti.

Burak: Duyduğun bu gürültüyü çıkaranlar da İlker ve Berkay. Onur ve Deniz'in arkadaşları, bugün tanıştık.

- İyi yapmışsın da kafa dağıtmaya mı gittin ? Yani bir şey olmadı değil mi ?

Burak: Malesef oldu... Nedim vefat etmiş, Onur arayarak çağırdı. Tabi onunla ayrıldığımızı bilmediği için kabul etmemi beklemiyordu ama gelmem iyi oldu.

Kendimi tutamayıp ağlamaya başlamıştım. Bulut ve Burak'a, Nedim'e, Burak'ın yanında olamayışıma, ülkeyi terk edip buraya gelişimize... Hepsinin acısı birden çıkmıştı.

Burak: Ağlama... Yanında değilim ki sıkıca sarılayım sende mayışıp  uyuyakal. Yine de seninleyim biliyorsun değil mi ?

- Biliyorum. Bende senin yanındayım Burak. Lütfen kendini harap etme olur mu? Ve ayağın... Ayağın nasıl oldu, ağrın var mı?

Ebruli ~ bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin