Sellaaamm
Nasılsınız gece yıldızlarım?Hiç burada tutmayarak sizi bölümü okumaya bırakıyorum. Oylayarak başlayabilirsiniz chdjxhejzjsj
Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar gece yıldızlarım^^
★★★
( Yazarın anlatımıyla )
Ateş, Buz'un uzaklaştığına kanaat getirdikten sonra isminin Kara olduğunu öğrendiği cadıya yaptığı sihri bozmuştu. Ardındansa etrafta gözükmemek adına hemen kendi bölgelerinde kalan alana girdi.
Bu sırada Kara, etrafta kimin olduğuna bakıyordu. Birkaç adımda Şelale'nin önüne geldikten sonra karşı tarafa baktı. Ama karşı tarafın orman kısmını görmesi imkansızdı. Eğer oradan biri olsa bile saklandığı için göremezdi.
Ateş, uzaktan onu izlerken aklında dönen tek bir soru vardı. Kara, sandığı kişi miydi? İçindeki çoğu duydu, evet o, diyordu ama emin olması zordu. Başka Kara isminde biri de olabilirdi.
Kara, bir süre daha etrafına bakınmıştı. Ama kimseyi göremeyince gitmenin en doğru karar olduğuna karar vermişti.
Ateş, Kara gittikten sonra saklandığı yerden çıkmış ve sırtını ağaca verecek şekilde Şelale'nin önüne oturmuştu. Ve sadece düşünmüştü. Eğer Kara, sandığı kişiyse pek hafife almaması gerekiyordu Buz'un.
Çünkü Kara'nın babasını çok iyi tanıyordu. Ve eğer Ateş'in annesine bunları yaptıysa Kara'nın, Buz'a bir şey yapması çok yüksekti.
Umuyordu ki Kara sandığı kişi olmamalıydı.
***
( Buz'un ağzından )
Hepiniz şuan eminim ki kapıdaki kızın kim olduğunu merak ediyorsunuz. O kız, benim kuzenimmiş. İsmi Deniz. Babası annemin abisiymiş. Ve ben annemin bir abisi olduğunu yeni öğreniyorum. Yeni öğrenmemin ve kuzenimi yıllardır görmememin, haberdar olmamamın sebebiyse dayımın aileden ayrılmış olmasıydı.
Ayrılma sebebini bilmiyordum ama dayım, annem ve kuzenlerinin yaptıklarından sonra "Ailemizi lekelediniz." Diyerek ayrılmış. Onların ne yaptığını hiç bilmiyorum. Deniz'de bilmiyor. Ama o bizim ailemize girmek istediği için anneme gelmiş ve annemde onu eve almıştı. Babası yani dayım zaten kızını şuandan itibaren reddetmiş olmalıydı.
Olanlar aşırı derecede karışık bir haldeydi. Ben bile anlamakta zorlanıyordum. Ailemiz güçlüydü tamam ama bir o kadar da çok gizem barındırıyordu.
Bugünlük bu kadar olay bana yeterdi. Zaten her geçen gün sorulara bir yenisi daha eklenirken artık çok bunalmıştım. Ne kadar o geceden önceki hayatıma geri dönmek istesem de bu mümkün olmayacak gibiydi.
Bir kere o geceye ben seçilmiştim. Bir şey vardı. Ve bu, öyle bir şeydi ki bir daha eski hayatıma dönemeyecekmiş gibi hissediyordum.
Odamın kapısı bir anda açılınca uyumaya yüz tuttuğum için irkilmiştim. Yerimden doğrulurken gelen kişiye baktım. Deniz'di. Direk yanıma gelerek yatağımın ucuna oturdu.
"Uyumak yok. Şuan dedikodu saati." Kaşlarım yukarı doğru kalkarken konuşmaya başladım.
"Uyku her şeyin önüne geçebilir ama." dedim uykulu sesimle.
"Haklısın ama ben şuan çok enerjiğim senin de olman lazım." Bu kız tek solukta nasıl konuşabiliyor?
Yatakta kendimi doğrultup sırtımı başlığa verdim. "Pekala," dedim ve uykumun biraz daha açılmasını bekledikten sonra devam ettim. "sen anlat o zaman."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlı Gece
FantasíaBuzu sadece ateş eritir... ★★★ Periler, Cadılar ve onlar arasında geçen savaşlar... Buz, bir cadıydı. Sadece annesi vardı hayatında. Hayatı normal bir şekilde ilerlerken bir gecede her şey değişti. Yıldızlı Gece... O geceden sonra kafasında çözmek...