Hayaller dediğimiz nedir? Neden hayal kurarız? Sonu hüzünle biteceğini bile bile neden?
Hayat hep keşkelerle ibadettir. Olmak veya görmek istediğimiz onca şeyin hayalini kurarız. Hep daha iyisini, daha fazlasını isteriz. Belki de bu yüzden hayallere...
Adam dediklerimiz bizi her daim koruyup kollayan, bizi sahiplenen, kanatlarının altına alan güçlü insanlardır. Bazı Adam kalıbına abimizi koyarız, bazen babalarımızı veya sevdiğimiz erkeği. Ama her erkek adam değildir. Bazı erkekler kadından sadece kendi nefsini ister. Sadece kendi mutluluğunu, kendi çıkarını arar. Adamlar ise binlerce bıçağa sizin için kendini siper eder. Sizin bir eliniz kesilir onun canı yanar. Sizin göz yaşınız akar, onun canından can gider. Adam dediklerimiz sevdiklerini omuzlarında taşır. Yüreğine haps eder ve tüm kalbiyle sever. Hani deriz ya neden erkekler ağlamaz. Erkekler zaten sizi ağlatır öyle degilmi? Bil ki bir adam ağlıyorsa çağresizdir. Bitkindir. Yorulmuştur. Eğer bir adam ağlıyorsa çıkmasa girmiştir. Adamlar gizli ağlar, sessizce bazen içten bazen etrafını kırıp dökerek ağlar. Böyle adamları üzmeyin. Bilin ki onun bir göz yaşı nelere bedel. Her damlasının bir acısı vardır. Bir adam sebepsizce ağlamaz. Adamlar o kadar zarfitir ki düşünceleri. Bu dünya da annesi için yapmayacağı yoktur. Şunu bilin ki bir adam annesine çok değer veriyorsa. Bu hayatta bir annesi icin can veriyorsa. Bil ki bu Adam senin için herşeyi göze alır. Nasıl bir kadının ilk sevdiği insan babasıysa, babasıyla prensesler gibiyse. Bir adam için annesi sultanlar gibidir. Onun annesini sevin. Eğer annesini seviyorsanız bilin ki o bu sevgiyi kendi yüreğin de hissedecektir. Çünkü anneye değer verenler sizi eşi olarak ister, sizden bir evlat ister. Ama adamlar şunu da bilin bir kadın icin annenizi ezmeyin, anneniz uğruna da eşinizi feda etmeyin. Sonuçta o senin ailen. Beceremiyorsan ümitlendirme o yüreği. Kizlar şunu da bilin bazı adamlar sevgisini bir çiçekle, hediyeyle göstermez. „Gel film izleyelim. Günün nasıl geçti? Nasılsın?", diyerek zaten sevgisini gösterir. Herseyi ondan beklemeyin. Fazlasını da beklemeyin. Size verdiği ile şükredin. Bir adamın sana neler aldığına değil, neler verebildiğine bak. Ellerine değil yüreğine odaklan. Belki sana binlerce şey vermiştir, ama sen bakmışsın bir arabaya eve. Inan ki ben sevdiğim icin diz bile çökerim. Cünkü o bana hiç bir parayla alınmayacak bir şeyini verdi. Bana yüreğinin anahtarını, kalbinin en güzel köşesini verdi. Daha ne isterim ki. Adam dediklerimiz böyle olmalı. Elinden bir şey gelmese bile sevgisini eksik etmemeli. Varsın olsun soframız da sadece bir bayat ekmek „Olsun canım ben doydum", diyebilmeli. Kolun olmadığında kol, gözün olmadığında göz olabilmeli. Güçsüz kaldığında „beraber daha güçlüyüz", demeli. Seninle yeri geldiğin de tartışıp ama evden çıktığın da o kapıyı kapadığında da herşeyi geri de bırakabilmeli. Acılarını içine haps edip kimseye göstermeden sadece seninle sarmalı yaralarını. Ortada bir evde olmasa „senin olduğun her yer benim yuvam", diyebilmeli. O dört duvar arasında olduğunuz zaman tek huzurunuz eksik olmamalı. Bil ki o seni böylesine sevebilmesi için annesine her gün şükretmelisin. Böyle bir sevdayı karşında bildiğin için. Herşey gelip geçici bırak sevginiz ve saygınız ve en önemlisi güveniniz hiç bir zaman eksilmesin. Yüreğiniz hep bir olsun. Yolunuz ayrılsada cennette kavuşmayı nasip etsin Rabbin diye ummaktır. Adam işte böyledir. Sevin böylelerini. Bırakmayın.
