Eski Bölüm
Hızla benden ayrılıp lavaboya koştu. Bir süre sonra çıkmayınca arkasından gittim. Ağlıyordu. Yarım yamalak sesi duyuluyordu. Duyduğum en güzel seslerdi heral. "Of Selim yaa. Ben sana söz vermiştim. Aşık olmam demiştim. Olmuyo. Hayır yani içimde tutuyorum olmuyo. Aşık oldum işte. Zaten Yalın pisliğinden de korkuyorum. Hatırlıyor musun ben yanındayım korkma demiştin. Her korktuğumda benle yatardın. Beni yanlız bırakmazdın. Ama galiba bundan sonra beni sevmiceksin. Eninde sonunda öğreneceksin. Sana deliler gibi aşık olduğumu."
Yeni Bölüm
Selimin AğzındanNe demekti şimdi bu? Bana mı aşık olmuştu? Hemde yaptığı hatayı bile bile. Hata mı yapmıştı gerçekten? Bende ona aşık mıydım? Ordan uzaklaşıp mutfağa gittim. Masaya oturdum. Aklıma Şebnemle hazırladığım ilk kahvaltı geldi.
-Geçmiş-
"Yaa Şebnem yumurta öyle mi kırılır. "dedim. Yüzümde belirsiz bir gülümseme vardı. Bıkkınlıkla yumurtaları bıraktı. "Yaa Selim ben zaten çocukluğumu yumurta kırarak geçirdim. Dimi Selim."Dedi. Çok tatlıydı. Arkadan belini sarıp "Tamam aşkım. Geç sen ben kırarım."dedim. Boynuna minik bir öpücük kondurdum.
-Şimdiki Zaman-O günleri çok özlüyorum. Sevdiğim kişinin sevgilim olması. Kokusunu her içime çektiğimde huzur buluşumu. En önemliside ona dokunmayı çok özledim. Şebnemin gelmesiyle düşüncelerimden kurtuldum. Mutlulukla masaya oturdu. Hiç konuşmadan kahvaltımızı ettik.
...Kahvaltımız bittikten sonra etrafı topladık. Şebnem yukarı gidince bende televizyon izlemeye başladım.
●□●□1 saat sonra●□●□
Şebnem üstünü giyinmiş, aşağı geldi. Biraz onu süzdükten sonra geri televizyona döndüm. "Nereye gidiyosun?"dedim. Bazen gereğinden daha fazla soğukkanlı olabiliyordum. Ve o da bu anlardan biriydi. Çantasına telefonu koydu. Saçlarını düzeltip
"Sıkıldım. Biryerlere gidicem. Burda otura otura canım gitti. Sende ne sıkıcısın haa."dedi. Yaptığım yerde doğrulup saçımı karıştırdım. "Sen çok biliyon yaa. Bende gelimi?"dedim. Şebnem anahtarları alıp "Yanlız kalsam daha iyi olucak."diyerek hızla kapıyı çarptı. Ne oldu şimdi. Bişe mi dedim? Kızdım mı? Hayır kızmamıştım. Neyse belli olurdu sonuçta.
Sebemin AğzındanGerçekten nefret ediyordum. Bazen bana bu kadar soğuk davranması nedendi. Ben onu severken o benden nefret mi ediyordu? Kızmıştım. Ağlicak mıydım? Hayır bu sefer olmazdı. Kendimi direk dışarı attım. Nereye gidicektim onu bile bilmiyordum. Sonunda kendimi bir bara attım. Saat 7'ye geliyordu. Ve ben burda yanlız başıma takılıyordum. Ne eğlenceli dimi ama? Ardı ardına içerken omzumda bir el hissetim. Selim olması umuduyla arkama döndüm. Gerçekten şanssızdım. Bir adım geri attım. "Y-Yalın. Senin ne işin var burda? " gerçekten çok korkuyordum. Yaa bana dokunursa. Her ihtimal gözümün önünden geçerken bana dahada yaklaştı. Saçlarımla oynarken kulağıma fısıldadı. "Merak etme bugün sana dokunmayı düşünmüyorum. Ama bak herhangi birgün ansızın yanında beliriveririm. Çok değerli Selimciğinin yanında olmadığı bir gün. " dedi ve hızla oradan uzaklaştı. Hem şaşırmış hemde sevinmiştim. Aynı zamanda korkuyordum da. Geri yerime oturup içmeye devam ettim.
Selimin Ağzından
Artık sabrım kalmamıştı. Şebnem geldi. Ve doğruca yukarı çıktı. Bana bile pas vermiyordu. Buna dayanamazdım. Onsuz ben bir hiçtim. Hızlıca yukarı çıktım. Odaya girdim. Hızlıca kapıyı kapattım. İlk önce bana baktı ardından oynamakta olan telefona geri döndü. Hızla yanına geldim. Telefonu elinden aldım. Bişe demesine izin vermeden öpmeye başladım. Delice öpüyordum. Bir an ne olduğunu anlamadan üstüne çıktım. Üzerindekileri çıkardım. Kulağına eğilip fısıldadım. "Seni seviyorum."
Birkez daha yüzünü inceledim. Gülümsüyordu. Üstünden kalktım. Bir anda yüzüm düştü. Ters giden birşeyler ,hesaba katılmayan olaylar vardı. İnsanın hiç istemeyeceği bir olaydı bu. Ağza almak bile üzüyordu beni. Bu bir rüyaydı. Ve bende az önce kalktım. Ter içinde kalmıştım. Neydi o öyle. Öyle bir rüya mı olurdu? Tarif edilemez duyguların ve acıların olduğu bir rüya. Saate baktığımda epey bir süre uyuduğumu anladım. Yan kanepede Şebnem uyuyordu. Ne ara gelmişti Şebnem. Melek gibiydi. Kucağıma alıp odasına çıkardım. Yavaşça yatağa yatırdım. Belki acı çekeceğim, belki de mutlu olabileceğim birşey yaptım. Dudaklarına masum bir öpücük kondurdum. Bende yatağa yatıp kollarımı beline doladım. Kendime dahada çok çektim ve uyumaya koyuldum.
SabahGüzel bir uyku çekmiştim. Yanıma baktığımda Şebnem beni seyrediyordu. Burnuna minik bir öpücük kondurdum. Şebnem elini yüzümde gezdiriyordu. Huylanmıştım. Elini tutup öptüm. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Yanağıma ufak bir öpücük kondurup yatakta doğruldu. Sırtını bazaya dayadı. Bende doğrulup sırtımı yasladım. Bir süre konuşmadan durduk. Onu izledim, o da beni izledi. Yüzünü belli belirsiz bir korku kaplamıştı. Yanağına ufak bir öpücük kondurdum. Yüzünü avuçlarımın içine aldım. "Noldu Şebnem. Birşey mi var?" Konuşmuyordu. Başını göğsüme gömdü. Saçlarını okşarken "Beni yanlız bırakma olur mu?" dedi. Seni asla yanlız bırakmam. Sen benim bir parçamsın. Belinden tutup kendime çektim. Anlamıştı onu bırakmayacağımı. Galiba her şeyi açıklayacağım gün bugündü. Sırların açıklanacağı gündü bugün.
...İçki kokusu beni şimdiden sarhoş etmişti. Bu sefer başka biryerdeydik. Kafa dağıtmaya gelmiştik. Kapıdan girer girmez burnuma giren koku ile gözlerime çekilen perde bir oldu.
Yaşamak ile yaşamamak arasında kalmıştım. Şebneme ne olmuştu. Dokunmuş muydu ona? Ben bile dokunamazken, ona Kıyamazken o mu dokunmuştu ona. Yalını öldürücektim. O pisliğin tekine her şeyi ödeticektim. Dur galiba gözlerimi açıyorum. Evet evet gözlerimi sonunda açabildim.
Açar açmaz önümde Yalın vardı. Ve arkasında Şebnem. 2 tane koruma onu tutuyordu. Ağlıyordu. Yalının elinde silah mı vardı. Gerçekten katil olmayı mı düşünüyordu. Kısa bir kahkaha attım. "Noldu Yalın bey. Yeni mesleğiniz katil olmak mı? "
Sırıtarak bana bakıyordu. Silahını yere bırakıp " Ölmek ister misin Selim? " dedi. Yüzüme alaycı bir tavır aldım. "Ölmek için yaşamaz mıyız zaten ? Bur bir oyun ve bizde bu oyunun parçasıyız. Her oyunun kuralı olur. Bu oyunun da tek bir kuralı var. Ekranda gameover yazınca ardından try again yazmicak. Birazdan oyun biticek. Ve buda senin sonun olucak."
Etkili bir konuşmaydı sanırım. Yalın bana nefretle bakıyordu. Ondan korkuyor muydum? Hayır bu mümkün değil. Ondan deli gibi nefret ediyordum. Ellerini yumruk yapıp suratıma indirdi. Şebnem orda ağlarken ben napıyodum. Onun ağlamasına izin mi vercektim. Hayır böyle olamazdı. Canım acımamıştı. Bunu anlamış olmalı ki Şebnemin yanına gitti. Ne yapacaktı. Kolundan tutup kendine çekti. İlk bana baktı "Belki bu sefer en derinden girerim. Kaybeden sen olursun Selim İnan. İstediğimi alırım. " dedi. Şebneme bakıp dudaklarına yapıştı. Dur bir dakika. Hayır sinirlenmiştim. İplerden kurtulup hızla Yalının yanına gittim. Tekme tokat dalarken hağla gülüyordu. Suratına bir tekme atıp orda bıraktım. Korumaların yanına gidip bir güzel onlarıda patakladım. Geri Yalının yanına gidip çömeldim. Yakasından tutup kendime çektim. Kulağına yaklaşıp fısıldadım
"Benim olanı benden alırsan seni öldürürüm. Git kendine başkasını bul. Şebnem benim ve öylede kalacak. "♥☆♥☆♥☆♥☆♥☆♥☆
Yb geldi. Sizce sevgili olsunlar mı yoksa diğer ki bölümler de mi olsunlar. Eğer olsunlar derseniz diğer bölümde sevgili yapcam. Neyse görüşürüz. Hepinizi seviyorum. Diğer bölüm yılbaşı için olucak. Bay bay.
Sınır: 15 vote 7 yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biz Birlikte İyiyiz(Kaçak Gelinler)
De TodoHer zamankinden çok farklıydık.Verdiğimiz kararların yanı sıra biz ne hissediyorduk. Doğru mu yapıyorduk?Yoksa yanlış mı?Aşık mı olmuştuk?Hayır!Aşık olmak aptalcaydı.Saçma sapan kararlar ve bir tabak dolu dert.Peki neydik biz?Herkes gibi sıradan ins...