Kağıttan Gemi -2 ❥

234 26 21
                                    

Bugün sabah alarmın kulakları tırmalayan sesiyle gözlerimi açtım. İçimde nedensiz bir mutluluk. vardı. Sanırım onunla aynı  şehirde nefes almamadan kaynaklıydı. Halbuki uzun bir yılbaşı tatilinden çıkmıştık. Yılbaşı cumaya denk gelmişti. 3 gün tatil yapmıştık. Mutsuz olmam gerekirken aksine çok mutluydum. Hemen ılık bir duşa girdim. İçine nane aromalı duş  jelimi döktüm. Suyu tenimde hissetmek bana ayrı bir huzur veriyordu. Dün yaşadıklarımı düşündüm. Ona karşı mesafemi koruyacağımı düşünmüyorum. Koruyamayacaktım da. Fakat okuldakilere ve diğer insanlara aynı şekilde davranacaktım. İnsanlarla mesafeli olmak herzaman için babamdan edindiğim bir prensibimdir. Tabi Direm , Fırat , Yağız ve ailem dışındakilerle. Duştan çıktığımda beyaz zemin üstüne Siyah ve mavi puantiyeli bornozumu giydim. İç çamaşırlarımı giydikten sonra saçlarımı kuruttum .  Okulumuz serbest olduğu için.     Taşlı siyah dar paça pantolonumu ve mavi salaş gömleğimi giydim. Ayaklarımada siyah postallarımı geçirdikten sonra makyaj masamın karşısına geçtim ve gülümsedim. Sabah sabah ne kadar da çok göstermiştim Gamzelerimi. Fondoten ve diğer kapatıcı kremlere ihtiyaç duymafım. Sadece cildim kuru olduğu için nemlendirici sürdüm. ince ve hafif kuyruklu eyelinerimi rimel ve böğürtlenli parlatıcımla tamamladım.Aşağı  indiğimde annem ve babam kahvaltı masasında keyifle çaylarını yudumluyorlardı. Tabi enim kahvem yerinde duruyordu. ''Günaydın '' dedim sesimin en sevimli  tonunu kullanarak. ''Günaydın Mimoza Çiçeği'm''  dedi babam  ''Günaydın Firdevscim '' dedi annemde babamdan hemen birkaç saniye sonra. '' Babacım yaptığın bir hatayı düzeltmek istiyorum. Benim adım Fulya değil Firdevs'tir. Bana bir dah Mimoza çiçeğim  demezsen iyi olur o ismi sevmiyorum'' dediğimde babam  biraz homurdandıve aklına birşey gelmişçesine kaşlarını yukarıya doğru kaldırdı. ''Kızım duydun mu Fuat amcanlar gelmiş'' Fuat amcamlar ? Hee Yağızı'ın babası. ''Evet babacım duydum''  dediğimde kahvemden bir yudum daha aldım. ''Yağız oğlu sizin okulda okuyacakmış. Siz eskiden çok yakın arkadaştınız. Ondan söyledim '' dedi. Yine kahvemden bir yudum aldığımda içimde değişik kıpırtılar oluşmaya başlamıştı. Ben montumu telefonumu, ccüzdanımı ve çantamı aldıktan sonra anneme ve babama birer öpücük kondurup çıktım. Direm  bizim okulda değildi. Hatta İzmir'in Foça ilçesinde oturuyorladı  ailesiyle. O yüzden sadece tatillerde görüşüyorduk. Bende okulda babamın eski ortağının oğlu Fırat'la takılıyorum. Araba durduğunda Salih Abiye teşekkür edip indim. Okula doğru yürürken Fırat beni bekliyordu. Beni görünce gülümsedi ve bana doğru yürümeye başladı. Kolundaki yeri bana uzattığında tereddüt etmeden   girdim. ''Günaydııın '' dedi herzamank neşeli sesiyle  '' Günaydıııın '' dedim bende aynı ses tonutla ve ''ı'' ları uzatarak.  Okula adımımzı  attığımız anda kolumu çektim. Yanlış anlaşılmasını istemezdim. ''Okula Yağız diye biri gelmiş. '' dedi.  '' Haberim var '' dedim. Yağız'ı daha önceden tanıdığımı bilmiyorudu. Onu sevdiğimide bilmiyordu. ''Yakışıklıysa bizim okuldaki kızlar  peşinden ayrılmaz. '' Haklıydı. Bende onları tek tek öldürürdüm. Sınıfa geçtiğimizde hemmen en arka sıraya doğru ilerledik. Kızların hiçbiri sıralarında oturup hayran hayran Fırat'a bakmıyorlardı. Elimdeki kağu-ıt gemiyi oynayıp dururken, Yağız ve arkasında koca bir kız sürüsüyle sınıfa girdi. Bir tek bizim önümüzdeki sıra boştu. Yağız ve Kübra önümüze oturdular. ''Selam ben  yağız '' dedi. Hadi canım bilmiyorduk. Sen gelmeden önce ünün geldi buraya. ''Fırat '' dedi İçten bir gülümsemeyle. '' Firdevs bende'' dedim. El sıkıştııımızda vücuduma elektirik dalgası yayılmıştı. Beni tanımış olabilir mi ? Gözü elimdeki  kağıt gemiye takıldı. '' Sen Dünki kızsın ' dedi. Tanımamıştı şte kendi kendime gelin güvey oluyordum. Ne sanyorddum ki aptal Firdevs ! ''Evet '' dedim sesimi yapabildiğimce soğuk tutmaya çalışırken. ''Sevgilin mi?'' Çok soru sormuşu. Onane ki sevgilimse bile ? ''Hayır en yakın arkadaşım '' dediğmde tatmin olmuş bigülümseme ile önüne döndü. Fırat bana döndü ve 'ne  iş' dercesine  göz kırpı ''Hiiç '' dedim. Biyoloji hoası girdiğinde inekler dışına kimse ayağa kalkmamıştı. Zaten gözleri de iyi görmüyordu.  Yağızda ayağa kalkmıştı. Otururken o eşsiz kokusu burnuma geldiğinde mayıştım ve kafamı sırama koydum.

 *** 

''Firdevs hadi kalk'' dedi Fırat. '' Sen git ben müzik odasına gideceğim '' dedim. Fırat gittiğinde önümde duran Yağız ve etrafındaki kızlara yapmacık gülümsememi yollayıp müzik odasına doğru yürüdüm. Kıskançlığımı bastırmam gerekiyordu. Yoksa birkaçını öldürecektim. Lanet.Ayrıca canımı sıkan bir başka konu daha vardı. Beni tanımamıştıç. Oysa elmdek kağıt gemiyi de gördü.Şuan bana iyi gelecek tek şey 'KEMAN 'DI ' onun o rahatlacı sesi ve muazzam reçin kokusu.. Müzik odasına girdiğimde kemanı elime aldım ve Samanyolu'nu çalmaya başladım. Odanın kapısı açılmıştı kim olduğunu önemsemeden çalmaya devam ettim. Arkamda hissettiğim ılık nefesle arkama dönmeden ylece bekledim. '' 5 yıl oldu değil mi ?''  Yağız dı bu '' evet öyle oldu '' dedim şaşkınlığmın arasından zar zor konuşarak. ''Bugün seninle 5 yılın acısını çıkaracağım Mimoza Çiçeğim. '' dedi .Ne yapacaktık ? ''Anlamadım ..?'' Güldü.''Okulu asacağız fındık faresi. '' Unutmamıştı beni ? Ya da bir rüyaydı bimesini hiç istemediğim.  Uyandırmayındı beni. Bu güzel rüya hiç son bulmasındı. ''Kızım 2. tenefüsün sonundayız kalk artık '' dedi yağız otoriter ve en soğuk ses tonuyla. ''Beni uyandırma birdaha sananeyse benim uykumdan.'' Aynı ses yonuyla söylemiştim. Bir şeyler mırıldandı ama duymadım. Fırat kapıdan içeri girdiğinde ''Fırat kalk hazırlan gidiyoruz. '' dediğimde anlamamıştı. ''Okulu kıracağız aptal. ''dediğimde Kübra ve Yağızın suratı bize dönmüştü. ''Nereye gideceğiz sakar '' Sakar mı ? bunu okulda söylemeyecekti. ''Karaltı'y'' dediğimde Fıratın gözleri fal taşı gibi açıldı. başımı yukarı aşağı salladım. ''Been geceye kalmam başının çaresin bakarsın yanlız'' dedi soru sorarcasına ''Tamam ''dediğimde Yağız gözünü belli bi noktaya sabitlemiş ve gergin görünüyordu. Yeşil gözleri öfkeyle parlarken. elindeki boş kağıtla ne yapğtıına bakıyordumm. Kağıt gemi yapmıştı. Gözlerim yanmaya başlamıştı. Ağlamaktan aciz ve güçsüz görünmekten nefret ediyorsum. Eşyalarımı aldım ve fırata gelmesini söyleyen bir işaret yaptıktan sonra koşar adım bahçeye çıktım.Bahçedeki çam ağaçlarından birine yaslandım ve ağlamaya başladım. Arkamdan sarılan kişiye Fırata döndüm bende saırlarak ağlamaya başladım. ''Fırat ben çok kötüyüm, Apatalım , avizim güçsüz duygularına sahip olamayan gerzeğin tekiyim En çok beni o umursamazlığı üzerken yine de en çok o mutlu edebilecek. Lanet olsun 5 yıldır görmediğim alde nasıl bağlandım.''

Evet arkadaşlar. Olaylar bu kadar hızlı gelşmicek bekleyin gelecek  bölümde sizi büyük bir süpriz bekliyor. Olayların gerçekliğine inanmayın bence ;))

Kağıttan GemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin