Bölüm 1

124 6 2
                                    

Sabah yine annemin tekmeleriyle uyandım. Cidden alıştım buna, artık garipsemiyorum bile. Annem dediğim gerçek annem değil anlayacağınız üzere. -Hangi anne kızını tekmeler? Babam ve ben, 5 yıl önce annemi kaybettik. Lanet olası küçük bir kaza dendi yıllarca, ama ben bunun kaza olmadığını biliyorum. Kaza süsü verilmiş bir cinayet... Babam annem öldükten sonra 1 yıl bile bekleyemeden süslü kendi deyimi ile '' sosyetik '' Mukaddes hanımla evlendi. İlk zamanlar bir sorun yoktu, hatta sevmeye bile başlamıştım onu, ta ki babamın kredi kartlarını limitine kadar kullanana dek. Babam safı evlenirken evin tapusunu Mukaddesin üzerine geçirmişti. Üstüne üstlük paçoz kadın evi ipotek ettirmiş. Babam duyunca sinir krizleri geçirki fakat hiç bir şey yapmadı, yapamadı. Mukaddes hanımın ağzı hiç duymuyordu ki... Ha birde üvey anne yetmemiş gibi bir de onun çocukları; Elif ve Doğa vardı. Elif tam annesine çekmiş çirkef küçük kızı, Doğa ise annesini pek umursamayan sivilceli bir ergen olmasına rağmen beni çok iyi anlayordu. Doğayla bir dostluk kurmuştuk ki Mukaddes hanımla bundan hiç hoşnut değildi, ama onu takan kim vardı ki? Her neyse konumuza dönelim. Bu kadın borçları babama taktı ve geri çekildi, Babam borçları tabiki ödeyemedi.Son çare'yi Almanyadaki amcamın yanına gitmekte buldu. ve bir yıldır orda. Bundan istifaden Mukaddes evin her köşesini zabt etmiş, Kendisini evin kraliçesi ilan etmişcesine her istediğini yapıyordu. Tabi hala onu takan yoktu. Sabah yaşananlara dönelim.

Üvey annem;

-Hadi kalk Badeciğim,canım kızım benim. Baban seni arayacakmış. Düzgün konuş sakın bir pot kırayım deme yoksa ben senin bir tarafını kırarım.

Hiçbir şey demedim. O ise küfürler ve tehditler savurarak odadan çıktı. 2-3 dakika sonra babam aradı. Nasıl olduğumu falan sordu. Tüm sorulara sadehiç demekle yetindim. Telefonu kapattım. Babamın sesi çok kötü geliyordu, hatta ağlıyordu. Bir kaç kez veda etti ve kendime iyi bakmamı istedi. Sanki bir şey olmuştu...Herneyse aşağıya indim kahvaltı sofrası hazır ve derler ya hani bir kuş sütü eksik. Ama canım üvey annem ve bir tanecik kardeşlerim beni bekleme zahmetine bilr girmemişler. 

Üvey annem;

-Ne konuştunuz bakalım? Ağzından bir şey kaçırmadın değil mi?

-Hayır.

Bir süre sessizlik olduktan sonra üvey anneme sordum.

-Okul kayırları için yarın son gün.Artık bir okula kayıt olayım istersen.

-Uğraştırmayın beni, Bir ton işim var. Doğayıda al gidin beraber kayıt olun. Ben telefonlar ararım okulu.

-Peki hangi oku?

-Tabiki Hogwarts canım. Bilmiyor musun Albus Dumbledore benim eltim. Saçmalama Bade tabiki habiblere.

-Habibler köyü mü? asla gitmem oraya

-Ne yapalım canım. kolejden devlet lisesine geçtin ne bekliyordun Galatasaray mı?

dedi ve hiç cevap vermeden Doğayıda alıp yukarı çatı katına çıktık. Hani böyle çatı katı deyince havalı falan sanmayın. Heidi'nin dedesinin evindeki çatı katı gibi. Her zaman nem kokar, böcek , haşere eksik olmaz... Beni tek tatmin eden yeri çatı tarafının bir kısmının cam olması. Geceleri yıldızları seyretmek beni çok rahatlatıyor.

Herneyse giyinmemiz gerekiyor.Doğa'nın kıyafetleri her zaman daha güzel olmuştur. Mukaddes hanım onun hiç bir şeyini eksik etmez , Bizi itinayla kayırırdı. Bu yüzden onun dolabından giyinmeyi teklif ettim,hemen kabul etti. Seviyorum bu kızı ya. Üzerime dar-yüksek bel siyah bir pantolon giydim. Üzerimede Doğanın sporcu atletini giydim. Deri ceketimi alıp yola koyulduk.

Ne kadar hayatımda kötü olaylar yaşadıysam bunun hepsi yüzüme vuruyordu. Önceden sapsarı olan saçlarım kahverengiye dönüyor, boyatmak zorunda kalıyordum. Dudaklarım uçukluyor, Düzenle yemek yemediğimden yada yiyemedğimden zayıflamıştım. Ama zayıflık bana yakışıyordu İnce bir bel, düz bir popo herkesin istediği vücut türüdür diye düşünüyordum. Doğa ise kısa boylu minyon tipli bir kızdı. benim aksine renkli renkli giyinmeyi çokseverdi. Biraz ergenliğine vermeli, onun durumuda çok değişikti. duygu değişimi yaşıyordu. Bir gün metal bir gün hard rock bir gün arabesk takılıyordu. Gerçi aramızda yaş olarak çok fark olmasada ben hiç böyle olaylar yaşamamıştım. Doğa 15 ben 17 yaşındayım. Yaşadığım tüm olaylar beni olgunlaştırmaya yetmişti. 

yolda yürümeye başladık. Tabi bizde araba ne gezer.Babamın bana açtığı bir hesap varmış, her ay bir miktar parayı oraya yatırırmış.Telefonda konuştuğumuzda söylemişti yaklaşık 30.000₺ ye yakın para varmış.Parayla tabiki araba almayı düşünüyorum. ki parayı çekebilmem için reşit olmam gerekiyormuş. Neyse heyecana gerek yok şunun şurasında 2 hafta kaldı doğum günüme. Otobüs durağına doğru yürüdük doğa'yla. Güneş çıkmıştı ama dün geceki fırtına dolayısıyla hala yerde su birikintiler vardı. Otobüs beklerken lüks bir araç kullanan Öküz hızla durağın önünden geçerken üzerime su sıçrattı.Doğa arkada olduğundan  ona bilşey olmamıştı. ama ben sırılsıklamdım. Arabanın arkasından çok bağırdım , durmadı bile.Ne olacak işte zengin bir züppe. Hava 1 saat sonra kararacaktı benim üzerim ıslanmıştı. Gözüm okadar yol gitmeyi almadı ve eve doğru yürümeye koyulduk. Nede olsa yarın son gündü. Yarın giderim artık...

AŞKA İNATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin