kırgınlık yangını.
Ben sana hiç bağırmadığım için mi sen beni duymadın? Ya da hiç kırıp dökmediğim için mi kırıldığımı anlamadın? Hiç gitmediğim için mi gittin?
Ben sessizliğin çok şey öldürdüğüne şahit oldum. Bağıra bağıra sustum ben bazen. Canım acısa bile banyoda su açıkken ağladım hep. Yağmur yağdığında ağladım. Canım çok yandı ama sustum ben. Öldüm yine sustum ben. Sen görmedin, ölüşümü bile görmedin.
Ben senin gülüşüne bile ölürken, sen benim ölüşüme güldüm farketmeden. Ama canın sağolsun. Sen yeter ki gül. Sen güleceksen ben hep ölürüm.
Her şeyi yazıyorum çünkü gideceğim, ve aslında korkuyorum. Bir daha dönersem ve bakamazsam sana eskisi gibi. Ben kahrolurum. Senin aşkındı benim eksiğimi tamamlayan. Canım beni bıraktığın o geceden daha çok yanar. Senin yokluğunun üzerine aşkının yokluğu canımı daha çok yakar. Ben ben olamam.
Sen gittin ve herkes ölmeye başladı. Papatyalar bile. Herkes seninle beraber gitti ya da sen gittin onları öldürdüm. Pek emin değilim. Sadece senin yokluğun kafamda net. Gittiğin gece..
O gece çok ağlamıştım kimseden bu kadar nefret etmemiştim. Asıl acımasız olan ise sabah kalktığımda seni hâlâ köpek gibi seviyor oluşumdu.
Bir insan birine yüzlerce kez binlerce kez veda edip ondan gidemeyebilirmiş. Özür dilerim beni affet ama ben senden gidemiyorum. Kendimden gidiyorum senden gidemiyorum. Çok çabaladım gidemedim. Ama sende çok çabaladın. Sanki mahvetmek için.
Bugün o meydandan geçtim. 2 yıl sonra evet. O meydandan geçtim ve tek anladığım şey şu oldu;
Hatırlar en az insanlar kadar acımasız. Mimarları insanlar olduğu içindir belki.
Özür dilerim.
-kimse.
×|×
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yok oluş. |nisbar.| 'tamamlandı.'
Fanfiction"toprak yağmura, ben sana.." "bir gün beyaz gülmüş, siyah aşık olmuş.. başka çaresi yokmuş, beyaz çok güzelmiş.."