Evet evet o benim babamdı. Peki ya yanında ki kimdi öyle? Donmuş bir şekilde düşünürken Alper gaza bastı. " Durdur arabayı" dedim bağırarak. "Derin sakin ol seni kaçırmıyorum sadece kahve içmeye gideceğiz." dedi sakince. Bu tepkime karşı nasıl sakin oluyordu anlamış değilim."Durdur!" diye bir kez daha bağırınca köşeye çekti." Derdin ne senin? Tamam bir pislik gibi davrandım. Ama hepsi Kıvanç'ın o intikam planının" cümlesini bitirmesini beklemeden arabadan indim ve koşmaya başladım. Karşıdan karşıya geçtim ve babamla kızı gördüğüm yere koştum ama kimse yoktu. Beynim bana oyun mu oynuyordu? Ama emindim burada olmalılardı." Sen kafayı mı üşüttün arabaların önüne öylece atlanır mı?" diye homurdandı Alper. Arkamdan geldiğini bile fark etmemiştim. "Bir dakika sadece bir dakika sus Alper." diye sinirle çıkıştım. Babamı kendi yaşlarımda bir kızla görmüştüm hemde oldukça samimice. Ne yani babamın sevgilisi mi vardı? Hem de benim yaşlarımda ? Oha o kadar da olmaz herhalde. Tamam babamla aram iyi olmayabilir ama böyle bir şey yapmaz. Akşam yemeğinde ona normal bir şeymiş gibi soracağım ama bana delirmişim gibi bakan Alper'e ne diyeceğim. Ayrıca arabadan inmeden önce ne demişti. Kafamda aynı anda sorular koşuya çıkmıştı sanki. Kıvanç'ın intikam planı, ne intikamı ? Önce deli gibi davranmamın açıklamasını yapıp bunu sormalıydım. "Adayla Kıvançı burda kavga ederken gördüm. Onlardı veya değillerdi emin değilim. Sadece inip kontrol etmek istedim." diye bir yalan uydurdum. Ama ciddi anlamda delirmiş birinin yapabileceği bir açıklama yapmıştım. Bana dikkatlice baktıktan sonra cebinden telefonunu çıkardı ve birini aradı. Ne yapıyordu bu ? "Abi nerdesiniz? Bir problem yok demi kızı delirtmedin daha. Ha yok ya merak ettim sadece. Tamam konuşuruz akşama. Tamam tamam görüşürüz" dedi ve kapattı. Aferin Derin şimdi iyice psikopat durumuna düştün." Kıvanç mıydı o? İyiler mi ? Nerdeler?" dedim sanki onları cidden görmüşçesine ama Alper'e doğruyu söyleyemezdim. Ne yani babamı genç bir kızla gördüm. Hatta benle yaşıttı bende onları görünce çıldırdım ve bakmak için buraya koştum ama yoklar mı demeliydim. Bu tam aptallık olurdu. "İyilermiş Derin sakin ol yanlış görmüş olmalısın. Hadi arabaya dönelim. Donacağız bu soğukta." dedi ve yürümeye başladı. Bende onu takip ettim. Arabaya bindik ve Alper müziği açtı. Linkin Park Numb çalıyordu. Bu şarkıya bayılıyordum ama Alper'in yanında eşlik edecek halimde yoktu. "İntikam planı dedin ? Düzgünce anlatır mısın? Ona göre Ada'yı kurtarmaya gitmeyi düşünüyorum." dedim ciddi bir şekilde. " Derin bunları sana anlatmam ne kadar doğru bilmiyorum. Ama sizin diğer kızlar gibi olmadığınızı biliyorum. Yani onlar hak ediyorlardı. Dostlukları gerçek değildi veya birini seven tarzda insanlar değildi. Ama Kıvanç ilk defa doğru iki insana takıyor. Geçen yıldan beri sizi araştıyor." Sözünü kesmeye devam etmesem konuşmaya devam edecekti ama anlamıyordum dediklerinden hiçbir şey. " Alper dediklerinden tek kelime anlamıyorum. Lütfen düzgünce anlatır mısın?" dedim "Sorun orda zaten Derin sana güvenebilir miyim bilmiyorum. Sana anlattıklarımı sonraki gün kullanır mısın bilmiyorum. Hatta biliyorum herkes güvenilir ve sevdiğin insanlar için her şeyi yapabileceğinden bahsetti. Bunları kafeye gidince konuşalım lütfen" dedi masumca. İtiraz etmek isterdim ama çok masumdu fazla masumdu. Bende sustum ve şarkıyı mırıldanmaya başladım. Son anda Minoşa haber vermediğimi hatırladım ve telefonumu cebimden çıkardım. Adadan 2 mesaj yiğitten 4 mesaj 2 cevapsız annemden 3 cevapsız Minoştan 1 cevapsız çağrım vardı. Sadece haber vermeyi unutmuştum. İlk önce annemi aradım. " Derin nerdesin?" Diye açtı telefonu. Sanada merhaba anne. "Parti için toplantı yapıyoruz geç geleceğim bugün." dedim. "İzin alman ne büyük incelik ama. Akşam babanın iş yemeği varmış gelmeyecek bende Yelizle yemeğe gideceğim. Eve gidince beni ara seni seviyorum kızım" dedi. Babamın akşam iş yemeği vardı. Sahiden iş yemeği var mıydı? O gördüğüm belki de başka biriydi belki de ben benzettim şimdi arasam bir şey olduğunu anlardı. Çünkü babamı genelde anneme ulaşamadığım zamanlar arardım. En iyisi uygun zamanı beklemekti. "Bende seni seviyorum anne." Dedim ve kapattım. Yeliz teyze Ada'nın annesiydi. Annemle yakınlardı bizim yakınlığımızda bir nevi ordan geliyor. Zaten aynı sitede oturuyoruz. Kocaman bir bahçemiz var ve her villanın kendine özel bir havuzu var. Koşu pisti ve bisiklet yolu var. Adalarla evlerimizin arasında 2 dakikalık mesafe var. Alper hala sessizliği seçerken bende Ada'nın attığı mesaja baktım. İnanamayacaksın ama öküzün içinden bir melek çıktı. İlk mesajıydı. Kıvanç çok özel birisi Derin akşam sizdeyim şiddetle anlatmam gerekenler var. Bir dakika bir dakika KIVANÇ ÇOK ÖZEL BİRİSİ Mİ? Adaya napmıştı bu çocuk böyle. Ada dikkatli ol bir oyunun içindeyiz akşam kesinlikle bizdesin tedaylar akşama yazdım. Yiğite iyi olduğumuzu ve merak etmemesi gereken bir mesaj yazdım. Ve kafamı pencereye yasladım. Nereye gidiyorduk bilmiyordum ama korkmuyordum. Alper'e güvenmem gerektiğini söylüyordu iç sesim. Sıra sıra ağaçların olduğu bir yolda ilerliyorduk. Kar yine döküştürüyordu. Yolun sonunda bir kafe vardı. Dışı mat siyaha boyanmış 3 metre aralarla dikdötgen penceleri olan bir yer. Alper "İşte geldik" dedi. Arabadan indim. Siyahın asaletini bozan beyaz harflerden oluşan bir yazı vardı. BLUE DREAMS yazının Etrafında kar taneleri vardı. Tam hayalimde ki gibi hepsi farklı. "Tuhaf bir mekana benziyor aynı senin gibi " dedim ve sırıttım. İçeri girdiğimde ciddi anlamda çok şaşırdım. Duvarlar dışardakinin aksine buz mavisiydi. Anladığım kadarıyla kış bahçesi kitap okuma yeriydi. Çünkü bir duvarda sıra sıra kitaplar vardı. Ve ordaki herkes kitap okuyordu. Duvarda rengarenk tablalor vardı. Yuvarlak masaların etrafında pembe ve deniz mavisi koltuklar yerini almıştı. Masaların üstünde beyaz ve krem yapay çiçekler vardı. "Böyle bir mekan beklemiyordun değil mi?" dedi ve sırıttı. Bende sadece omuz silktim. Dışardan bakıldığında sarhoş insanların ve kavgaların bol olduğu bir bar diyebilirsiniz buraya. Ama içerisi insanı adeta büyülüyordu. Alperle yuvarlak masalardan birine geçtik. "Evet anlat dinliyorum." dedim sabırsızca. Tam bu sırada dizinin biraz yukarısında pembe bir elbise giymiş başına pembe taç takmış bir bayan yanımıza geldi ve menüleri önümüze bırakınca garson olduğunu anladım. " Ben sadece sahlep istiyorum bol tarçınlı olsun." Yazın vazgeçilmezim milkshake ise kışında sahlepden vazgeçemiyordum ama kesinlikle bol tarçınlı olmalıydı. Alper gülerek "Bende sahlep alayım tarçının bolluğu önemli değil." dedi. Garson gittikten sonra tekrar gülmeye başladı. "Sinir bozucu gülümsemeni neye borçluyuz acaba ?" dedim sinirlenerek. "Cins bir kızla salep içmek aklıma bile gelmezdi." dedi sırıtarak. Ne yani salep içemez miydik? Biraz fazla ironik bir durumdu sadece. " Senle burda tartışmayacağım Alper. Bana sizi geçen yıldan beri takip ediyoruz dedin ama biz sizle 2 ay önce tartıştık. Şaka yapacak bir durumda değiliz. Olayları anlatmaya başlasan iyi edersin diye düşünüyorum." dedim. Çünkü gerçekten endişeleniyordum. Bizi geçen yıldan beri takip ettiklerini söylüyordu ve sonra anlatmaktan kaçıyordu. "Bak Derin araştırdığım kadarıyla güvenilir birisin bu dediklerimi Ada ve sen dışında tek bir kişi duyarsa başına bela olurum ve kurtulamayacağın oyunların içine düşersin. Yiğit bile bilmeyecek anladın mı?" dedi çok ciddi bir şekilde harbiden korkuyordum. Yiğiti bile biliyordu. "A-anladım." dedim titrek çıkan sesimle.Bu arada saleplerimiz geldi. Alper bir yudum aldı ve konuşmaya başladı."Kıvanç 2 yıl önce öğrenmemesi gereken bir şey öğrendi ve bu onu çok etkiledi etkisinden kurtulamadı. Ne olduğunu tabikide anlatmayacağım çünkü bu bir sır. Öğrendiği bu olaydan sonra yakın arkadaşların arasına giren bir piçe dönüştü. Aralarını bozup kızlarıda yerle bir ettikten sonra hayatlarından çıkıyordu. Biz genelde Dorukla arkasını topluyoruz. Çünkü Kıvanç iyi de olsa kötü de olsa bizim öz kardeşimizden farkı yok. Genelde ortam kızlarını seçerdi. Yani bilirsin işte her erkekle samimi olan gereksiz tipleri. Çünkü onların dostluklarının ortam dostluğu olduğunu düşünürdü. Geçen yıl sizi bizim okulun önünden geçerken fark etti. Ve yeni avı sizdiniz. Diğer kızlarla oynarken bir yandanda sizin hakkınızda araştırma yaptı. Nereye gidersiniz, ne içersiniz, size nasıl bulaşabilir, evleriniz nerde, aileniz her şeyi tek tek özenle araştırdı. İlk defa bu kadar özenli davranıyordu. Bizde Dorukla yanlış bir şey yapmasından korktuğumuz için sizle ilgili bilgi topladık ve kendi halinizde iyi insanlar olduğunu öğrendik. Kıvanç'a diğer kızlarla oynarken pek tepki göstermiyorduk çünkü onun düşündüğü gibi dostlukları sağlam değildi ama bildiğim kadarıyla sizin aranızda güçlü bir bağ var ve bu Kıvanç'ın ilgisini çekiyor. O gün biz arabadan inerken sizin orda olmanız bir tesadüf değildi veya kurada bize çıkmanız. Hepsi planlanan şeylerdi. Adayla konuşun ve dikkatli olun Derin." Duyduklarıma inanamıyordum. Adayla bir delinin avı olduğunu duymuştum. Ne yani ikimizi kendine aşık edecek ve aramızı bozacak bu nasıl bir aptallık? Adasız 1 hafta duramam ben. Onsuz yapamam. O benim diğer yarım gibi. Biz arkadaştan kardeşten her şeyden çok öteyiz ve şimdi birinin aramızı bozmak istediğini öğreniyorum. "Şaka mısınız siz?" dedim zorlukla kelimelerin ağzımdan nasıl çıktığını anlamıyordum. Tanımadığım 3 gereksiz hayatıma dalış yapmış ve Adayla benim hayatım üzerine oyun oynuyorlardı. Masadan kalktım ve kafeden kendimi dışarı attım. Nedensiz bir şekilde göz yaşlarım yanağımdan akıyordu. Hava kararmıştı. Yıldızlar gökyüzünün karanlığını parçalamak istercesine parıldıyorlardı. Hızla geldiğimiz yoldan yürümeye başladım bir yandan da ağlıyordum. Alper birden kolumu tuttu ve kendine doğru çevirdi. Arkamdan gelmek zorunda mıydı bu? "Ağlıyor musun sen?" dedi yumuşacık bir ses tonuyla. Yok gözüme gereksiz arkadaşının oyunu kaçtı sadece demek isterdim ama tabikide demedim. " Çok basitmiş gibi anlattığın olaydan haberim olmasaydı Ada belki hayatımdan çıkacaktı. Belki büyük bir kavga edecektik ama tahmin ettiğiniz gibi ikimizde Kıvanç'a aşık olacağımız için değil ikimizde birbirimizi korumaya çalıştığımız için ederdik. Bunun düşüncesi bile iğrenç tiksindirici. Kıvanç'ın ne yaşadığı veya ne öğrendiği gram umrumda değil. Senin Kıvanç'ı korumaya çalışmanda. Ciddi anlamda iyi insanlar olsaydınız zaten Kıvanç'ı desteklemek yerine ona doğruyu göstermeye çalışırdınız. Ortam dostlukları bitse ne olacak diye düşündüğünüz dostluklar belki de o kişiler için çok değerliydi. Siz bencil iğrenç pisliklersiniz." dedim bağırarak. Durup bana baktı boş bakıyordu hata yapmış gibi bakıyordu. " Bu karanlıkta yürüme seni evine bırakayım. Lütfen itiraz etme. Söz yolda tek kelime etmeyeceğim" dedi. Ve karşı çıkmak istesemde yine karşı çıkamadım. Çünkü cidden yürüyecek halde değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Nefes
Teen FictionKar yavaş yavaş yağıyordu üstüme. Yerde öylece yığılmış karın yağışını izliyordum. Kalkacak gücüm yoktu. Çok sevdiğim hayatımın aslında saçma masallardan ibaret olduğunu bilmek gücümü emiyordu. Gözlerim yavaşça kapanıyordu. Onları açık durmaları içi...