1

916 49 27
                                    

Jungkook:
Selam Taehyung. Şu an tam olarak yan tarafımızda ne yapıyorsunuz. Çünkü gürültüden kulaklarımız patlamak üzere de. Ailecek :)

Taehyung:
Bir parti veriyorum. Seni ilgilendirir mi?
Hm?

Jungkook:
Şey bence sen iyi değilsin Taehyung. Neyse ses çok fazla tüm site şikayetçi. Biliyorsun babam yönetici olarak seni uyarmaya hakkı var. Ama gönderip seni üzmek istemedim. O yüzden buradan yazıyorum. Lütfen sesi kısın :))

Taehyung:
Ah Jungkookiee. Küçük Jungkook.
Ne kadar bilmiş konuşuyorsun öyle.
Bu boş muhabbette vakit harcayacağımıza gelip partimde dans edebilirsin?

Jungkook:
Cidden sana inanmıyorum. Umarım sarhoş olduğun için böyle konuşuyorsundur. Ama lütfen sesi kısın
Ahh tanrımm. Oraya gelip nazikçe uyaracağım.

Jungkook odasından çıktığı gibi hızla dış kapıyı açmış ve o arsız çocuğa gününü göstermek istemişti. Onunla böyle konuşmaya nasıl cüret edebildi anlamıyordu. Kapının önüne geldiğinde kapıyı sertçe iki kez yumrukladı. Bir dakika bekledi açan yoktu. Üç kez daha sertçe vurdu ve tam açılacakken sesli bir küfür savurdu. "Siktir". Anında kapı açılınca içeriden umursamaz tavırlarıyla Taehyung gözüktü.
Jungkooku karşısında görünce belli belirsiz güler gibi oldu ve hemen sonrasında kapı eşiğine yaslandı.
"Ne vardı Jungkook partime katılmaya mı geldin yoksa?" Jungkook, Taenin karşısında biraz daha fazla utanmıştı ve sakince konuşmaya çalıştı. "Hayır Taehyung müziğin sesini kısmanı söylemeye geldim. İnsanlar çok şikayetçi." Tae o derin sesiyle konuşmaya başladığında Jungkook ondan çok utandığını farketmişti. "Hmm insanlar rahatsız oluyor öyle mi. Peki sen rahatsız oluyor musun?" Kesinlikle sarhoştu. Buna emimdi.
Jungkook konuşmaya başladığında "hayır yani şey.."  Jungkook kafasını eğip biraz daha uzaklaştı Taeden "..ben de biraz rahatsız oluyorum. Ders çalışıyordum da." Küçük sesiyle fısıltı halinde söylemişti. Taehyung, Jungkooka biraz daha yaklaşıp aralarında çok az bir mesafe bıraktı ama Jungkook geriye biraz daha gitti, buna karşılık Tae biraz daha yaklaştı. Kapının önündeki duvara gelene kadar bu böyle devam etti. Jungkook duvara yaslandığında sadece Taenin ayaklarına bakabiliyordu başını kaldırırsa çok tehlikeli bir pozisyonda olacağını hissediyordu. Taehyung elleri cebinde, viskiden ıslanmış siyah ıslak saçları gözünün hemen önünde Jungkooku duvarla kendi arasına kıstırmıştı, bedenleri değmiyordu ama çok yakınlardı. Taehyung konuşmaya başladığında Jungkooka bakıyordu. "Ders çalışıyorsun yani." Jungkook sessizce "evet" diyebildi. Taehyung "ama ben ders çalışmanın önemsiz olduğunu düşünüyorum Jungkookie. Sisteme baş kaldırıyorum nasıl ama." Alaylı bir şekilde bunları söylediğinde, Jungkookun kalbi çok hızlı atıyordu. "Hayır Taehyung bu çok saçma bir fikir."  diyebildi Jungkook. Kafasını kaldırmalıydı artık. Yavaşça kafasını yukarı kaldırdığında karşısına alayla sırıtan Taehyungu görmüştü. Islak saçları onu çok etkileyici gösteriyordu. Zaten en başından beri sitenin en dikkat çeken çocuğu tüm kızların sevgilisiydi. Okulda da maalesef aynı sınıftaydılar ve bu nedenle sıkça iletişim kurmak zorunda kalıyorlardı. Tae okulda da hep dikkat çeken tip, tüm kızların peşinden koşmasını sağlayan, hatta hetero erkekleri bile peşinden koşturan bir çekime sahipti. Jungkook ise onun tam aksi çok fazla ders çalışan okul birincisi ve kendine gelen şu zamana kadarki on onbeş teklifi bile reddetiyordu. Ondan etkilenmediğini söylese kesinlikle yalan olurdu. Jungkook ondan dört santim daha kısaydı olsa olsa. Taehyung ellerini duvara koyup Jungkookun gözlerinin içine baka baka başını biraz daha Jungkookun hizasına eğmişti. Ve şimdi dipdibeydiler. Jungkook başını aşağı eğmek istediğinde Taehyung diğer eliyle Jungkookun çenesini kavrayıp nazikçe yukarıda tutmaya devam etmişti. Kulağına doğru eğildiğinde derin sesiyle fısıldıyordu Taehyung. "Evet çalışkan Jungkookie. Ders çalışmaktan işte bu yüzden nefret ediyorum. Senin gibi bir çocuğun içinde ne cevherler var ama ders çalışmaktan bunu fark edecek vaktin bile yok.. yazık.." dudağını biraz daha Jungkookun kulağına yaslayarak konuşmaya devam etti. "..çok yazık."
Kafasını geriye çektiğinde yine aynı bilmiş gülüşle bakıyordu. Jungkook çok utanmıştı ama altta kalamazdı. Anlık gelen cesaretle Taenin alt dudağında parmaklarını gezdirmeye başladı. Taehyungun anbean değişen, şaşıran yüzüne odaklamamıştı bakışlarını. Bu sefer kendine güvenen bir sesle konuşmaya başladı. "Öyleyse şu müziği artık kapayın da. O güzel dudaklarını öpmek zorunda kalmayayım. Çünkü tüm cevherlerimi şu an burada seninle öpüşerek göstermek istemiyorum." Parmaklarını biraz daha Taenin üst dudağında gezindiriyorken, Taehyung ağzını aralayıp Jungkookun iki parmağını ağzına alıp yavaşça ısırdı ve olsa olsa yedi saniye boyunca derince emdi. Jungkook şaşkınlıkla parmaklarını Taenin alt dudağına değdirerek yavaşça çekti. Taehyung biraz daha eğildi Jungkookun yüzüne, ve dudaklarına bakarak konuşmaya başladı. "Zaten beni öpmen ilk adım olmuyor mu güzelim." Elini Jungkookun ince beline atarken konuşmuştu. Biraz daha kendine çekti. Jungkook da cesaretle, Taenin dudaklarına bakarak konuşmaya devam etti. "Bu yapacağım son hata olduğu için.." kulağına doğru yükseldi ve "..hayır Taehyung, ilk adım olmuyor." Ve sonra tekrar gözlerinin içine bakarak Taenin elini belinden çekti. Sonrasında son kez dudaklarına bakarak kendi kapısına doğru yürümeye başladı. Arkasından Taehyungun onun kalçalarını süzdüğünü bildiği için hafif kıvırtarak yürüdü. Eve girmeden önce Taehyungun onun arkasından bağırdığını duydu.
"Bence sen ders çalıştığın hakkında bize yalan söylüyorsun. Çünkü kalçalarını kıvırtmayı ve bu arsız kelimeleri kitaplardan öğrenmiş olamazsın Jeon Jungkook."
Jungkook arkasına bile bakmadan kapıyı kapattı ve arkasında ilk kez bu kadar şaşkın bir Taehyung bıraktı. Taehyung onu ilk kez böyle cesur görüyordu ve lanet olsun fena etkilenmişti. Jungkook da Taehyung sarhoş ve ne de olsa yarın hiçbir şey hatırlamayacak diye böyle rahat davranmıştı. Bir kez olsun o arsız çocuk olmak istemişti işte. Ama bu yaptığından sonra Taenin başına bela olacağını bilmiyordu. Neyse ki bu gece rahat uyuyacaktı çünkü ses tam şu an bitmişti ve bir daha da tüm gece açılmamıştı. Babasının seslenişini duydu. "Bir daha ses olursa seni göndereceğim oğlum tüm sesi on dakikada susturdun. Her konuda da mı başarılı olursun." Babasının gururlu seslenişini duyduğunda daha rahat olacağını hissetmişti. Gözlerini kapadı ve rahatça uykuya daldı.

Taehyung:
Bu hareketleri nereden öğrendiğini ya da nereden ilham aldığını öğrenebilir miyim?
Güzelim? :D

.


Ben de hikaye devam ettirememe hastalığı var. Yeni bir hikayeye başlıyorum ve bunu da mı devam ettiremeyeceğim allahımm. Neyse yeni teaser şerefine paylaştım.

ĞAĞPP NEYSE ARKADAŞLAR BEN KAÖTIM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ĞAĞPP NEYSE ARKADAŞLAR BEN KAÖTIM

We r just friends Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin