Selamm, yeni bir kurgu ile karşınızdayım. Wonhao ult shipim değil ama user46370381 ' ın isteğiyle bir wonhao yazdım. Kurgu angst, duygusal şeyler yazmakta fazla iyi değilimdir bu yüzden kitapta size o duyguları tam hissetirebileceğimi sanmıyorum. Deneyeceğim, umarım güzel olur. Sizleri seviyorum, kendinize iyi bakın, keyifli okumalar❤,
-from rev.🎵🎵🎵
"Bir sonraki yayında buluşmak üzere sevgili dinleyicilerim, hepinize iyi akşamlar diliyorum. Programımızın bugünlük sonuna gelmiş bulunmaktayız, hoşçakalın."
Dediği anda yayın durmuş ve insanlar birbirlerini tebrik eder sesler çıkarıp tokalaşmaya başlamıştı. Herkesin sevinç nidaları yayın odasını doldururken, Minghao kulaklığınu çıkarıp oturduğu sandalyeden kalkarak yönetmen ile yazara teşekkür eder gibi kafasını sallamış ve kapıdan çıkmıştı.
Mesai saatleri dolan çalışanların yoğun bir tempoyla boşalttığı yayın istasyonunun koridorlarında sarsarak yürüyordu.
Çıkış kapısından çıkacakken arkadaşı Mingyu'nun bağrışmalarını duymuştu. Uzun boyuyla ona doğru hızlı adımlarla ilerliyordu. Minghao, içinden "sıradan bir gün" diye geçirdi ve kafasını kendisine ilerleyen çocuğa çevirdi. Mingyu, koşarak neredeyse çocuğun üzerine atlamıştı. Minghao ise sadece göz devirmekle yetinmiş ve arkadaşının sırtını pat patlamıştı.
Mingyu ve Minghao çocukluktan beri arkadaştı. Minghao koreye ilk geldiğinde, Mingyu onun karşı binasında oturuyordu ve aynı okula gidiyorlardı. Irkçı bir ülke olan Kore'de yalnızlık çeken Minghao'nun ilk arkadaşı olmuştu Mingyu.
"Ee, bu akşam nereye gidiyoruz?"
Diye söze başlamıştı Mingyu. Partileri severdi, yaşamı oldukça hareketliydi ve sosyaldi. Minghao ise onun tam tersiydi, fazla arkadaşı yoktu ve sakin ortamları tercih ederdi.
"Bu akşam gitmeyelim, yorgunum."
Deyip kollarını esnetmişti Minghao. Mingyu ise göz devirmişti.
"Yine o kafeye gidip saatlerce onu mu izleyeceksin?"
Minghao, evet anlamında başını sallamış ve gülmeye başlamıştı. Buna karşılık Mingyu'nun da kahkaları neredeyde boşalmış olan alanda yankılanmıştı.
"Aptal âşık seni."
Dedi ve histerik bir şekilde güldü. Minghao, aşktan kaçan biriydi ve kolay âşık olmazdı. Mingyu ise sürekli ona bakir öleceği hakkında mızmızlanır, bir sevgili yapmasını söylerdi. Ve arkadaşının sonunda birilerinden hoşlanabilmesi güzeldi.
🎵🎵🎵
Önüne koyulan siparişi ile garsona gülümsedi oğlan. Her akşam yayından sonra buraya gelir, saatlerce barista çocuğu izlerdi. Hatta radyoda söylediği şarkıların çoğunu ona ithaf ediyordu fakat diğeri bunun farkında değildi. Zaten farkında olması tuhaf olurdu, daha tanışmıyorlardı bile.
Kahvesinden bir yudum aldı ve gözlerini tekrar kitabına çevirdi. Biraz daha bakarsa barista çocuk -Wonwoo- kendisini farkedebilir ve bu Minghao'yu tuhaf bir durumun içine sokabilirdi.
Kendisine yaklaşan adım sesleriyle gerildi ve kitabına daha çok odaklanmaya çalıştı fakat omzuna değen bir parmakla başarısız olmuştu. Kafasını yanına çevirdiğinde ise Wonwoo ile karşılaşmayı beklemiyordu.
"Siz, Xu Minghao değil misiniz?"
"Ah, evet benim. Ama değilim de, yani tanınmamalıyım? O muyum acaba?"
Wonwoo, oğlana garip bakışlarını yollamıştı. Yorgunluktandır herhâlde diye fazla umursamadı ve önlüğünün cebinden bir kalem ve defter çıkardı.
"Bir imzanızı alabilir miyim acaba? Kız arkadaşımla hayranınız."
"O-oh tabii."
Boş sayfaya gelişi güzel imza attıktan sonra yutkundu ve "iyi günler" dermiş gibi kafasını salladı, her zaman böyle yapardı. Konuşmak istemediğinde ve kaçmak istediğinde.
Tekrar kahvesini eline aldı ve bu sefer kitabını okumak yerine oturduğu cam kenarındaki masadan şehri seyretmeyi tercih etti. Kitabına odaklanabileceğini sanmıyordu şu an.
Kahvesini çabuk bitirmek için hızlı yudumlar alıyordu. Burada çabucak çıkacaktı. Kahvesinin sonuna geldiğinde fincanı masaya koydu ve hesabı hemencecik ödeyip çıktı.
YOU ARE READING
son bir şarkı - wonhao
FanfictionÜnlü bir radyo programının sunucusu Xu Minghao, sevdiği çocuk Jeon Won-woo için son bir kez radyoda şarkı söylemişti. ©revxie, 02/09/2020 - ?? Jeon Wonwoo and Xu Minghao fanfiction [Düz yazı]