DI-1

107 7 138
                                    

Ah, çok sıkıldım.

Taehyung'un elindeki büyük inşaat çivisiyle gece yarısı boyanmış bir kepenk kapısına çizikler atarken durup arkasına bakmasını sağlayan şey, aldıkları ihbar üzerine olay yerine gelip "Hey, sen! Şu anda her ne yapıyorsan buna bir son ver ve ellerini görebileceğimiz şekilde havaya kaldır!" diyen polisler olmuştu.

Taehyung sırıtarak dediklerini yaptığında içlerinden biri hızlı birkaç adımda yanına gelerek onu yakasından tuttuğu gibi sırtını kapıya vurmasını sağlamıştı.

Sonunda, eğlenceli bir şey.

Adamlar yüzünü sağ yanağından polis arabasına yaslayarak üzerini ararken ve çantası içindeki sprey boyaları da yere boşaltırken Taehyung aynı rahatlık ile hiçbir sorun yokmuş gibi yola bakmaya devam ediyordu ki gördüğü araba ile aklına gelen ilk şeyi yaptı. Bir anda kırmızıya dönen gözleriyle, bir sivile ait olan siyah aracı sadece ona bakarak patlattı.

 Bir anda kırmızıya dönen gözleriyle, bir sivile ait olan siyah aracı sadece ona bakarak patlattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Büyük bir patlama oldu, ve bir oğlan öldü."

...

İki ay önceydi, aynı altılı her zamanki gibi saklanma yerlerine gitmişlerdi fakat birkaç metre ötede, yerdeki eski yaylı yatakta elinin tersini alnına yaslamış şekilde öylece gökyüzüne bakarken yatmakta olan birini farketti Jungkook ve ileriyi işaret etti. "Namjoon hyung! Bak! Orada biri var!"

Jimin de o yöne döndü. "Bu da kim? Saklanma yerimizi kimsenin bilmediğini sanıyordum."

Yoongi kararlı bir şekilde ilerledi. "Pekala, gidip öğrenelim o zaman."

Hepsi yatağın etrafında toplanıp ona bakarken ilk konuşan Namjoon oldu. "Afedersin, kimsin sen?" Taehyung şaşkınlık ile ona baktığında Namjoon içtenlikle gülümseyerek kalkması için elini uzattı. "Hadi, elimi tut."

Kalktığında öylece bu altı gençten Jungkook, Taehyung'a diğerlerinden daha farklı bakıyordu. Hayran olmuş gibi, ama aynı zamanda şaşkın. Bir cesaret ile Namjoon'un yanına, önlere doğru yaklaşarak sordu. "Merhaba, adın nedir?"

Cevap vermeden bakmayı sürdürdüğünü görünce suratı asıldı. "Konuşamıyor musun yoksa.."

Taehyung hepsine birer bakış attı ve en son Jungkook'un ona uzattığı elini sıkarak sanki adından emin değilmiş gibi çıkan sesiyle ona cevap verdi.

"Taehyung.. Kim Taehyung.. Sanırım? En son.."

Boş boş etrafına göz atarken Jungkook'un aklına elini yavaşça bırakarak abilerine ne yapmaları gerektiğini sorarcasına bakmaktan başka bir şey gelmedi.

Jimin de Yoongi'nin yanından ayrılacaktı ki bileğini tutan kişiye omuz üstünden bir bakış attı. "Gitme. Yani.. Onun yanına."

Jimin fısıldadı. "Sakin ol Yoongi. Serseri gibi görünüyor olması bir anda bıçak saplayacağı anlamına gelmiyor."

"Ama tehlikeli görünüyor."

"Taehyung mu? Hadi ama, bence yeni doğmuş bir bebek gibi, çok masum bakıyor"

Kaşlarını çattı. "Masum derken?"

Jimin de sinirlenmeye başlamıştı. "Kaba olma Min Yoongi."

Yoongi bu dediğinden sonra Jimin'in gözlerine değil de hevesle konuşan Jungkook'a boş boş bakan Taehyung'a başını çevirmişti. Jimin de onu bileğinden tuttu. "Kolumu bırakacak mısın artık?"

Pes ederek, hayal kırıklığını da belli etmemeye çalışarak dediğini yaptı. "Teşekkürler." Jimin, Jungkook'un sağına geçti ve sordu. "Evin yok mu Taehyung? Neden burada yatıyordun? O yatak kullanılmış ve atılmış, hastalık kapabilirsin."

Dediği şeyle omuz üstünden yere baktı. "Öyle mi? Bilmiyordum."

"Bilmiyor muydun? Sence de bir masuma göre fazla aptal değil misin?" diye tek kaşını kaldıran Yoongi, yargılayıcı bakışını atan Jimin'in ardından omuz silkti ve başka yöne baktı.

"Gidecek hiçbir yerin yoksa bizimle kalabilirsin." diye gülümseyen Jungkook herkesin ilgi odağı oldu.

"Ne?" Taehyung bile şaşırmıştı.

Bir an dediği şeyin utancıyla parmaklarıyla oynarken ekledi en küçükleri. "Üzgünüm, doğru ya, bu kararı tek başıma veremem. Siz ne diyorsunuz?"

Bir süre sessizlik oldu. Herkes kendi kendine düşünüyordu ama en azından karşı çıkan yok diye düşünen Namjoon elini Taehyung'un omzuna koyarak gülümsedi. "Evet, bizimle kalabilirsin. Tabi eğer sen de istersen ve, ihtiyacın varsa arkadaş olabiliriz. Birlikte zaman geçirmek güzel olmaz mıydı?"

...

Taehyung sırıttı. "Elbette, bu çok.. eğlenceli olur."

Jimin ile Jungkook arkadaş gruplarına yeni bir üye katmanın mutluluğunu yaşarken Namjoon da sevinçliydi, Hoseok ve Jin tarafsız hissediyordu ama en azından evsiz birine yardım ettiklerini ve yeni bir arkadaş edineceklerini düşünerek her şeyin yoluna gireceğine inanıyordu.

Fakat Yoongi en başından beri Taehyung'da bir gariplik sezmişti, sadece gözlerine bakarak bile içinde yatan kötü niyetini hissedebiliyordu sanki ve bir türlü bu yeni üyeye ısınamamıştı. O yalnızca, düşündüğü şeyler ile bir ilgisi olmamasını umuyordu.

~~~

Yb?

İlk bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Umarım beğenmişsinizdir ^^

Kitap kapağını ben yaptım ve evet çok kötü. Nabayım üşendim diye iki fotoyu üst üste koydum al sana kapak fkfjfjhfkfk

(Fazla uzun olursa bıkmayın diye 666 kelime)

I purple u all 💜

Demonic IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin