Her zamanki gibi gece viskimi yudumluyordum karın yağışını seyrederken.2 katlı mütevazi evimde yine yalnızdım.Yatmak zorunda değildim çünkü yarın işe gitmeyecektim.Şirkette patron bendim.İnsanın,kendi işinin patronu olması bu demekti sanırım.Babamdan kalma inşaat firmamız vardı.Babam hala hayatta olmasına rağmen yorulduğunu ve benim gibi sabırsız bir adamın önünü açmak istediğini bahane ederek şirketi bana bırakmıştı.O anda biraz kendimi tanıyamamıştım aslında.Sabırsız demişti babam benim için.Evet normalde sabırsız bir adamdım ama son 3-4 yıldır tamamen kötüye gidiyordu herşey.Param vardı,evim vardı,arabam vardı.Hatta kadınlarım da vardı.Yalnız yaşıyordum;evlenmemiştim.Bilmiyorum belki de doğru kadını arıyordum.Daha önce birkaç tane düzenli ilişkim olmuştu.Sonuncusu da 5 ya da 6 yıl önceydi,çok güzeldi.Seviyordum ama birşeylerin yanlış gittiğini anladığımda bitmek zorunda kaldı.Mezun olduktan sonra 2-3 yıl şirketle uğraştım,işe verdim kendimİ.Para kazanıyordum bu alıştığım bir şeydi.Ben küçükken de zaten babam zengindi.Paramız vardı.Lisede hep arkadaşlarıma bir şeyler ısmarlardım.Diğer zenginlerin aksine elim açıktı.İnsanlar zenginleri genelde cimri olarak bilirler ama ben değildim.Kimseye söylemezdim zengin olduğumu.Cömerttim.Üniversite de devam etti bu olay.Evime yakın olanları arabamla alıyordum.Yazları da hep beraber yürürken herkese dondurma falan ısmarlardım.Pek de yakışıklı sayılmazdım.Uzun açık kahverengi ve kıvırcık saçlarım dikkat çekiyordu sadece.Lisede öğretmenlerim bana hiçbir şeyi umursamıyor diyorlardı.Yarı doğru yarı yanlış bir tespitti bu.Umursamaz değildim.Sadece onların umursadıkları şeyleri umursamıyordum.Bu da beni onların gözünde umursamaz yapıyordu.