💫57💫

6.8K 470 39
                                    

Bir süre yalnızca bakışlarını izledim. Bana umutla bakan gözlerini ve gerginlikle sıktığı çenesini... hatta birbirine bastırdığı dolgun dudaklarını izledim.

"Nerede başladı biliyor musun?" Diye mırıldandığımda  yüzündeki ifade merakla perçinlendi. "Ali'nin bara girdiği ilk zamanlardı. Sarhoş olup baygın düşmüştün ve evini bilmediği için seni bizim eve getirmişti. Babamlar onun odasına şafak operasyanuyla girdiklerinden geceyi benim odamda, yerde, geçirmek zorunda kalmıştın. Ve gece boyunca sayıklamıştın. Bir ara karpuz istemiştin. Ve ben uyuyor olduğunu düşünmeden getirip sana karpuz yedirmiştim. İlk flört deneyimimi o gece uyurgezer bir adamla yaşamıştım. Ve o garip geceden sonra seni unutamamıştım." Kendi kendime alayla gülüp başımı kapalı kapıya çevirdim. "Çok aptalmışım. Ama asıl aptallığım uyurgezer bir adamla flört edip ona aşık oluşum değil. Asıl aptallığım seni uyurgezer halinle benimle şakalaşıp söylediğim her şeye böğürerek gülen o adam zannediyor oluşum. Seni bir saplantı haline getirip kendim için vezgeçilmez hale getirmişim. Daha doğrusu öyle düşünmüşüm."

Başımı iki yana sallayarak tekrar ona döndüm. "Olgunluk yaşla gelen bir şey değilmiş, biliyor musun? İnsanları yaşadığı olay veya olaylar olgunlaştırırmış. Bu yüzden sana olan saplantımı bir pişmanlık olarak taşımayacağım. Beni olgunlaştıran, gözümü açan bir hata olarak taşıyacağım."

Belimdeki eli gevşeyip yanına düştüğünde bir adım geri çekildim. "Bir yasa vardır, bilir misin? Vazgeçtiğin her şey bir gün sana geri döner." Yarım ağız güldüm. "Sanırım başardım. Sanırım gerçekten senden vazgeçmeyi başardım."

Ardından bir şey söylemesine izin dahi vermeden kapıya uzanıp çıktım. Karanlık koridorda yürürken sendelememin sebebi sarhoşluğum değil, gözümdeki aciz buğuydu. Söylediğim yalanın kalbimde çıkarttığı yangının dumanıydı. İçimde her geçen saniye yükselen geri dönüp boynuna sarılma isteğiydi. Çarparak kanatlarımı kırmama sebep olan duvarlarım ve çatlaklardan süzülen kokusuydu. Sarhoşluğumun sebebi oydu. Sarhoşluğum onaydı.

"Lavin."

Sesini duyduğumda durdum. Sarsak adımlarım yere çivilenirken onun derin soluklarını işittim.

"Nerede başladı biliyor musun?" Diye sorduğunda nefesimi tuttum. "Seni ilk öptüğüm o an. Belki çok geç farkettim seni. Ama bir şekilde hiçbir şey için geç olmadığını hissettirdin bana. Yaşamak için geç olmadığını fark ettim. Başkalarına inat yaşamaktansa kendim için, senin için, hatta bir saniye için var olmuşsa bile bizim için yaşamaya geç kalmadığımı fark ettirdin bana. Kendime dahi yabancı olan ben kendimi sende tanıdım. Ne istediğimi farkettim. Neyi sevdiğimi, neye sevindiğimi farkettim. Sevildiğimi farkettim. Sevdiğimi farkettim." Alayla güldü ve devam etti. "Ama ibnelik kanımda var. Korktum. Her zaman hayatı s*kik bir ailenin inadına yaşamış olan ben kendim için bir şey isteyince korktum. Onlara karşı zaafım olur diye korktum. Onun gibi olurum diye korktum."

Titrek bir nefes alarak devam ederken hala nefesimi  tutuyordum. "Nerede olursam olayım onun dölüyüm sonuçta. Ondan ne kadar farklı olabilirim? Kaşım gözüm dışında neyimiz farklı olabilir? O da kadınları seviyor. Ben de seviyorum. Tek farkımız ibnelik olsun diye ben uluorta yiyorum her boku. O da şiddete eğilimli. Ben de öyleyim. Belki şu yaşıma kadar hiçbir kadına el kadırmadım. Ancak bunun türlü sebebi olabilir. İlk sebepse hiç bir zaman bir kadına öfkelenecek kadar yakın olmadığım, onu tanımaya fırsat ayırmadığımdır." Bir süre sustu. "Bu yüzden korktum. O piç kurusundan korktum. Ona itaat etmem için seni kullanmasından korktum. Kendimden korktum. Bir gün sana..." bir başka tittek nefes ile sustuğunda ıslanan yanaklarımı ellerimin tersiyle silerek ona döndüm.

"Şiddet yalnızca ete kemiğe uygulanmaz. Duygulara, kalbe, psikolojiye de şiddet uygulanır. Kusura bakma ama korktuğun şey çoktan başına geldi senin."

💫💫💫💫

BÜYÜCÜ | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin