O gün köydeki en iyi arkadaşımla buluştuk bana hadi gizemli eve gidelim dedi.
Bende tamam ama tüm arkadaşları topla dedim. Oda arkadaşları topladı ertesi gün gizemli eve gittik.
Arkadaş akşama kadar kalalım, bakalım aramızda en cesaretli kimmiş dedi. Ben ve arkadaşlarım tamam kabul dedik anlaştık.
Aslında köyde bu ev hakkında çok fazla söylentiler dolaşıyordu, ama, ben inanmıyordum, her neyse konuya dönelim.
Sonra akşam geldi çattı hadi gidelim dedik ve bir arkadaşım dedi ki hadi bugün burada kalalım, bilirsiniz köy evleri yan yanadır ve bizim eve bu ev çok yakındı ailelerimizden izin aldık.
O gece orada kalıyorduk ki saat 2:00'ı gösterdiğinde bir ses duydum tabi oraya yatak yorgan falan götürdük. Arkadaşlarım uyuyordu sıra sıra nöbet tutuyorduk.
Sıra bendeydi yani o sesin nereden geldiğini merak etmiştim ama köyde çok kedi, köpek, kirpi vardı aldırmadım. Sanki bu ses beni uyarıyordu.
Çıkın buradan çıkın diye bir ses daha duydum. Ahşap bir evdi burası ben hemen elime sopayı aldım, ihlas nas ayetel kürsi okudum. Çok korkmuştum.
Hemen arkadaşlarımı uyandırdım kalkın şuraya bir bakalım dedim. Birlikte etrafa baktık hiç bir şey yoktu.
Eve geri döndüğümüzde duvarda bir yazı vardı, ben Arapça biliyordum. Kanla yazılmış ve şöyle diyordu:
-eğer buradan çıkmazsanız başınıza kötü şeyler gelecek'! dedim ki hadi çıkalım, arkadaşlar itiraz ettiler, bende kaldım yanlarında ve yine aynı sesi duydum.
Ben aniden kaçmaya çalıştım, ama başaramadım. Nasıl olduysa kapı kilitlenmişti. İçimden aha şimdi yandık dedim.Dönüp arkadaşıma senin lafına neden uydum ki keşke uymasaydım dedim.
Aynı ses bu sefer arapça konuştu ve şöyle dedi;
-"ben sizi uyarmıştım çekin şimdi cezanızı"
Öyle bi korkmuştum ki neredeyse bayılacaktım...
Kapılar kitlendi. Camlar açılıp kapanıyor. Sesler çıkıyor hepimiz çok korkmuştuk. 2. Kattaydık aşağıya şöyle bir baktım atlarsam bir şey olmaz dedim. Atladım aşağıya.Bayılmışım sonra düştüğüm yerde bir de ayıldım kendimi toparladım hemen eve gittim. Babamı çağırdım.Olanları anlattım.
Babam da eve gitti burda bi şey yok dedi, duvardaki yazı silinmişti. Babam ordan arkadaşlarımı çıkardı ama aralarında Ali yoktu babam ve köydeki erkekler etafa dağılıp Ali'yi aramaya başladılar.
Tabi ben ve arkadaşlarımda aramalara katılmıştım. O evin 2 km ilerisinde Ali'nin cesedini bulduk. Kafasını sanki biri döndürüp öldürmüştü. Alinin cesedinin üstünde bir not vardı notda:
"Bu bir uyarı eğer bir daha bizi rahatsız ederseniz. Hepinizin başına gelecek olan budur" yazıyordu.
Herkes çok korkmuştu. O gece hiç uyuyamamıştım, çok korkuyordum, o not aklımdan gitmiyordu. Sonra gece birinin benim camın önünden içeriye baktığını gördüm. Hemen koştum babamı uyandırdım, babam etrafı aradı bulamadı, babama yalvardım gidelim diye ve ertesi sabah hemen yola çıktık, Ankara'ya vardık.
Rahatlamıştım. Boynuma hemen bir muska taktım ve namaz kılmaya başladım. Bundan sonra bir şey olmadı...
(Hikaye sadece bir bölümlüktü arkadaşlar okuduğunuz için teşekkür ederim )