Daha okullar açıları üç gün olmuştu. Okula gittiğim zaman Sinem ile buluştum. Yürümeye başladık bahçede, erkekler hakkında konuşuyorduk. Zil çalsada duymamış gibi yaptık ama nöbetçi hoca zorla sınıfa soktu. Sinem ile kızları tartışıyor ve merdivenden çıkıyorduk. Öneme döndüğüm anda mavi gözlü, hafif sarı saçlı ve uzun boylu bir çocuk dikkatimi çekti. Gözlerini ondan alamadım. Koridorun sol tarafına doğru giderken içimden "Allah sahibine bağışlasın." diye geçirdim.
Matematik dersine girmiştik. Eren hoca o kadar şey anlatsada aklım hâlâ o çocukta olduğu için anlayamıyordum. Hoca bunu anlayacak olacak ki beni tahtaya soru çözmeye kaldırdı. Sinem alttan elime bir kağıt parçası sıkıştırdı. Içinde sorunun cevabı yazıyordu. Tahtaya kalkıp, arkamı hocaya doğru dönüp elimde yazan cevabın aynısını tahtaya geçirdim ve hoca "Dersi daha dikkatli dinlemelisin! Bu soruyu yaptın ama başka soruyu böyle kolay çözeceğini sanmıyorum!"dedi. İçimden yav he he diye şarkı söylesemde özür dileyip yerime oturdum.
YARIN
Başka bir şehirde oturan arkadaşım bana bir fotoğraf attı.
Özlemim: Kanka bu çocuk kim? Beril hocanın sosyal medyasında gördüm. " Çok yakışıklı öğrencilerim var." yazmış bir de.
Özledim: Kızım bunu daha dün gördüm. Derse girmeden önce ama senin için bir araştırırım.
Özlemim: Tamam senden haber bekliyorum.
Özledim: Tamam merak etme. Hallederim.
Secem benden derse girmeden gördüğüm çocuğu araştırmamı istiyordum. Demek ki çocuktan hoşlanmış. Yarın cuma olduğu için seçmeli derslerden bir tanesinde çocuğun sınıfını bulup hatta ismini falan da öğrenebilirdim.
CUMA GÜNÜ
Seçmeli derslerde herkes başka sınıflarda ve başka öğrenciler ile ders işler son ders kendi sınıfına geçerdi. İlk seçmeli dersim bedendi. Beden dersinden nefret ederim. Hoca sanki asker ocağındaymışız gibi ilk 10 tur koca sahayı koşturur sonra da değişik hareketler yaptırdı. En son serbest bıraktığı zaman Nisa' ya mesaj yazdım.
Kuzum: Nisa hangi derstesin?
Nisan Ayım: Fen bilimleri, ya sen?
Kuzum: Bedendeyim. Hoca hepimizi mahvetti, peki bundan sonra ki dersini öğrenebilir miyim hanfendi?
Nisan ayım: Matematik. Senin ki ne kuzum?
Kuzum: Benimki de matematik ve sanırsam Sanem hoca ile işleyeceğiz.
Nisan Ayım: Aaa! Öyle mi?
Kuzum: Evet, öyle bir duyum aldım.
Kuzum: Neyse hocanın gözüne çok batmayayım. Matematik dersinde görüşmek üzere.
Nisan Ayım: Tamam Anı. Matamatikte görüşmek üzere.(Görürdü)
Hoca 2 ders boyunca ebemizi kovalamıştı. Bütün her yerim ağrıyordu ve ağzım su diye yalvarıyordu. Ama hoca terli terli su içmemize izin vermiyordu, güya hastalanırmışız. Vicdandın.
Sonunda matematik dersine girebilmiştik. Nisa ile yan yana oturduk. Arkaya da bizim sınıftan Elif ve Berna oturdu. İlk ön dörtlü bizim sınıfa aitti. Ordan şuradan konuşurken arka sırada o sarışın çocuğu görmüştüm. Kalbim halay çekme evresine geçmişti bile. Ama konuşmaya o kadar cesaretimde yoktu. Adını nasıl öğrenicem diye düşünürken Sanem hoca içeri girdi. Çok bakımlı ve güzel bir kadındı. Kızıl saçlı, yeşil gözlü, uzun boyluydu.yaptığı ilk iş adımızı, soyadımızı, sınıfımızı ve okul numaramızı sormak olmuştu. Sıra o sarı saçlı çocuğa gelmişti ve konuşmaya başladı." Reis Ilgaz. 11/H ve okul numaram 1100." demişti.
Bundan sonra ki dersim ingilizceydi. İngilizce dersi de 11/H sınıftanda işleniyordu. Bütün şansımı bugün kullandığımı anladım. 11/H sınıfının sınıf defterine bakınca Reis Ilgaz adında bir sürü yarım gün izin kağıdı olduğu gördüm. O sınıftan bir öğrencide yanımda sınıf defterine bakıyordu.
"Selam, Reis Ilgaz'ın neden bu kadar çok izin kağıdı var?"
"Selam tatlım. Reis lisanlı futbol oynuyor. Onun için çoğu zaman okulun yarısında antremanlara ve maçlara gidiyor. Yok yazılamasın diye de izin kağıdı alıyor. Niye sormuştun?"
"Merak ettim bu kadar çok izin kağıdını görünce. Cevapladığın için sağ ol."
"Bir şey değil. Görüşürüz sonra ben seçmeli sınıfıma gideceğim."
İçimden her ne kadar burada ne işin var zaten, yallah sınıfına demek gelsede ben öyle bir insan olmadığım için görüşürüz demek ile yetindim. Çok terbiyeli bir insanımdır ne de olsa.
Yine bizim sınıftan Ayşe ve Buse de vardı. Birde geçen sene tanıdığım Ibrahim Bedirhan. Bedo'yu severdim ya. İyi çocuktu. Hatta derste de birikte oturmuştuk. İngilizce hocası kim diye düşünürken Özlem hoca içeri girdi. Sonra anladım mi bütün şansımı gerçekten bugüne harcamışım.
Eve gittiğimizde annem ile kumar oynadık. Diğer adı ile pişti. Tabi ki ben kazandım ve ödül olarak yarın istediğim kadar gezebilecektim. Yapacağım ilk şey Sinem'i bulmak ve olanları anlatmak olacaktı. Şimdiden nasıl tepki vereceğimi tahmin etmek zor değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN REİSİ
RomanceZil çalmıştı. Soyunma odasına gittim üstümü değiştirmek için. Kızlar ile de mesajlaşırken üstümü değiştirmek zaman aldı. Hatta soyunma odasında tek kaldım. Tam çıkacakken kapının tutuklu kaldığını anladım. Dışardan biri kapıyı arka tarafından açana...