Battland Maceraları Vol. 2

Bölüm LE3: Göze Göz Dişe Diş!

Leo, çöl devinden kaçırdığı litrelerce suyu içti. Avlandığı hayvanı çiğ çiğ yedi.
-Canavara dönüşme zamanı.
.......
Lu Go Bonzu'yla son kez yüzleşmeye gidiyordu. Bu savaşın ucunda ölüm vardı. Fakat bir kere ölmüştü zaten! Bu kez göze göz, dişe diş savaşacaklardı...
.......
-Yaşamak nedir bilir misin, ey heybetli çöl devi?
Sukünet.
-Evet, biliyorum bildiğini. Sen de o ahmaklar gibi gerçeklerden başını çeviriyorsun, bile bile. Değil mi?
Sessizlik.
-Çünkü ne zaman gerçeği kabul etsen sorumluluk almak zorunda kalacaksın. Değil mi?!
Sessizlik.
-Böyle yaşamak daha kolay, hiçbir zorluğa katlanmadan kendini kandırıp ölümü beklemek daha kolay.
Lu Go Bonzu arkasına baktı.
-İsteğim gerçekleşsin diye ölüme koşarak gittim, kaç sefer, ben saymadım, ama sen saydın. Peki ya sen, senin hiçbir istediğin yok.
Sessizlik.
-Çünkü... Ya gerçekleşmezse, değil mi? Çocukça bir hevesle tüm dünyaya duyurduğun o dileğin gerçekleşmezse insanlar ne der?! Sen ne derdin peki?
Sessizlik.
-Biliyorum ben. "Zaten iyi değildi, zaten o kadar çok da istemiyordum, halimden memnunum." falan filan. Zırvalardın işte böyle. İşte ben senin karşına bu halimle tam olarak bu sebeple çıkıyorum. Dileğim seni yenmek, yenemezsem de kimse arkamdan konuşamaz... Çünkü ben buraya, ölümle geldim. İstediğim olmadığı taktirde kendimin öne sunacağı bahaneleri duymamak için ölümü aldım yanıma.
Sessizlik bozuldu.
-Bu saçmalık, Leo. Ne dediğinin farkında mısın? Hayatın bu kadar değersiz mi?
-Yeter!! Beni anlamamandan bıktım! Bu yaptığım hayatımı değerli kılıyor. Sen burada böyle hayatını tüketiyorken benim seni umursamadan yoluma devam etmemle, ölü olmamın ne farkı var? Ben burada varoluşumu gerçekleştireceğim. Ya ölü ya diri, ama ben varolacağım. Seksen sene nefes alıp ölen, yer kaplayan bir koyun olmayacağım. Anladın mı beni, koyun!!
Çöl devi, Leo'nun son sözüyle arkasına döndü. Kükredi, kum fırtınaları koptu.
-Senin varoluşunu gerçekleştireceğim!! Ölüme geldin ha!! Gel!
Leo'nun gözleri kocaman açıldı, gerçekten de yaşadığını hissediyordu, tam şu anda.
Lu Go Bonzu, Leo'ya doğru uçarken çölün ortasında yanardağlar oluştu, fırtınalar püsküren lavları gökyüzüne taşıdı. Yer ve gök bir oldu. Leo müthiş bir tutkuyla kükredi. Saçları yele oldu, dişleri mızrak gibi oldu, göğsü kıllandı, dört ayak üstüne düştü. Çöl devi de başından boynuz çıkardı, burnundan alevler soluyordu. Tüm vücudu aynı çöl gibi yanıyordu. Çöl ise kırıldı yeryüzü kırılan çölü yemeye başladı. İki canavar kafa kafaya uçtular ve çarpıştılar. Tüm güçleriyle kükrediler. Bir anda sıfırlandı her şey. Çölü yiyip bitiren yeryüzü bir kaya parçasını kustu. Bu iki canavarın dövüşü için yeterli büyüklükteydi bu kaya.
-Ne yaptın sen, Leo?!
Aslan genç anadan üryan ayağa kalktı.
-Başa baş bir dövüş olacak. Tüm gücü sıfırladım, artık hiçbir şeyimiz kalmadı. Ne Zodiac lanetleri ne güç ne de kıyafetlerimiz kaldı geriye. Hayatlarımızı savaştıracağız.
Leo amacına ulaşmıştı. Zodiac Lanetleri sonuna kadar kullanılırsa tüm çevresini yer ve bitirir. Şekil değiştiren lanetliler eski hallerine dönerler ve uzun bir süre vücut enerjileri dışında hiçbir gücü kullanamazlar. Şu anda o kayanın üstünde de Leo ve Lu Go Bonzu o şekilde. İkisi de sadece yumruklarıyla savaşabilecek. Göze göz dişe diş, dev ile gencin savaşı başlasın!