Bölüm 5 Yolculuk

107 3 30
                                    

Bölüm Şarkısı : Nigar Muharrem Ft. Çinare Melikzade - Seviyor Sandım

Şarkı hoşuma gittiği için koydum bölüm ile herhangi bir alakası yoktur 🙏 Dileyen dinleyebilir
Keyifli okumalar dilerim

Çiler

Silah sesi kesildiğinde Savaş bana baktı üzerimdeki ağırlığının altında ezilmiştim resmen. Uraz ağlıyordu seslerden korkmuştu belli ki. Kafamı yan tarafa çevirdiğimde bize ateş eden adam yok olmuştu adeta. Savaş üzerimden kalkıp sağına soluna bakındı ardından bana elini uzattı kaklmam için yardımcı oldu. Ayağa kalkıp Uraz'ı sakinleştirmeye çalıştım. Bülent'in adamlarının bir kısmı bahçeden koşar adım çıkıp adamın peşine düşerken ikisi de yanımıza geldi. Birisi konuşmaya başladı

' Çiler hanım iyi misiniz. Bebek nasıl herhangi bir yara almadınız umarım.'

' Biz iyiyiz sorun yok.'

Kafamı Savaş'a doğru çevirdim yara alıp almadığına baktım herhangi bir yarası gözükmüyordu.

' Savaş durumu fark edip el attı olaya. '

' Bülent bey'e haber verildi birazdan burada olur kendileri. '

Kafamı onaylar gibi salladım. Uraz biraz olsun sakinleşince onu uyuması için Sevda abla verdim umarım uyurdu. Korkudan elim ayağım titriyordu resmen. Neydi bu olanlar.

***
Bülent geldiğinde adamlar olan biten ne varsa anlattılar. Bülent o anda burada olan tüm adamlarını azarlamaya başladı.

' Ben size niye eşek yükü ile para ödüyorum geri zekalılar. Adam burnunuzun dibine kadar gelip ateş ediyor ulan. Nasıl görmüyorsunuz.'

Adamları suç işlemiş çocuk gibi başlarını önlerine eğmiş cezalarını bekliyor gibiydiler resmen. Bülent hepsine vurmaya başladı bu duruma daha fazla seyirci kalamadım yanına ilerleyip kolundan tutup onu durdurdum.

' Yapma yeter. Öldüreceksin onları '

' Gebersin itler. Daha bir çocuğu bile korumayı beceremiyorlar.'

Bülent Savaş'a dönerek konuşmaya devam etti.

' Sana güvendiğim için pişman etmedin beni aferin Savaş. Bundan sonra sadece şoför değilsin. Çiler'in ve Uraz'ın korumalığını da sen yapacaksın. Hak ettiğinden fazlasını alacaksın merak etme. '

' Siz nasıl emrederseniz Bülent bey. '

' Sevdim seni. '

Bülent gitti bir süre sonra elinde gümüş renginde olan silah ile geri döndü. Savaş'ın karşısına geçip silahı onun eline bıraktı

' Bu senin. Lazım olabilir. Silah kullanmayı biliyorsun değil mi'

' Askerlikten kalma biliyorum.'

' Neydi senin rütben.'

' Keskin Nişancıydım Bülent Bey'

' Bu daha güzel haber. Attığımı vururum diyorsun yani. Oldu ki ters bir durum oldu hiç çekinmeden kullanacaksın silahını anlaştık mı.'

' Anladım Bülent Bey.'

' Güzel. Bugün Yurt dışına uçmam lazım Uraz ve Çiler burada kalamaz bir süre. Sana vereceğim adrese gideceksiniz ben söyleyene kadar da orada kalacaksınız. Burayı nasıl öğrendiler bilmiyorum ama artık güvenli değiliz. '

' Siz nasıl isterseniz. '

Bülent bana doğru dönüp konuşmaya başladı

' Sende hazırlan biran önce. '

Aşk-ı Kara Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin