Leo yatağından sıçrayarak uyandı. Odanın içi kapkaranlıktı. Kapının önünde havlayıp duran köpeklerin, dışarıdaki dehşet verici yağmur ve fırtınanın gürültüsü zaten yeterince rahatsız ediciyken, son bir kaç gecedir gördüğü korkunç rüyalar artık onu bezdirmişti. Yatağından kalktı, mutfağa ilerledi ve buzdolabının kapağını açarak gözünü acıtan ışığa rağmen uzun uzun içeriye baktı. Yiyecek pek bir şey yoktu, soğuk su şişesini çekti ve içmeye başladı. Şişeyi koyduktan sonra duraksadı. Dolabın kapağını kapatmaya korktu bir an. Sanki kapağın arkasında bekleyen biri vardı. Yere çömelmiş, üstüne atlamak için kapağı kapatmasını bekleyen bir deli canlandı gözünde. Bir anda çarptı kapağı ve hemen yumruğunu hazırladı... Kimse yoktu, kendi kendine "Çocuklaşma Leo" diye söylenerek odasına döndü. Kapıyı açtı, yatağına yaklaştı. Ayakları üşüyordu, hemen yorganın altına girmek istedi. Yorganı kaldıramadı, aynı his. Sanki o çirkin deli hala yatağın içinde iki büklüm olmuş, dizlerini karnına çekmiş onu bekliyordu. Koşarak banyoya yöneldi ve yüzüne soğuk suyu çarpa çarpa kendini ayıltmaya çalıştı. "Çocuk olma Leo, hayal kurma" dedi kendi kendine. Son bir iki avuç su daha çarptı yüzüne. Başını kaldıramadı. Karşısında duran lavabo aynası geldi gözünün önüne. Hayalinde canlandı o an. Deli gülümsüyor. Dişleri çürük, dökük. Saçları tel tel, kafasından yolunmuş gibi. Gülüyordu. Aynaya bakmadan yüzünü kuruttu ve televizyonu açtı. Bir iki spor haberi dinledikten sonra gözleri kapandı, ve koltukta uyuyakaldı...
Yatağında uyandı Leo, sıçrayarak. Gecenin karanlığını yan odada son ses açık televizyon böldü. "Hemen hemen tüm mahkumların firar ettiği Londra Ruh ve Sinir Hastaları Okulu ayaklanması, tüm ülkede dehşetle yankı buldu. Çoğu kayıp olan hastalar insanlara zarar vermeye devam ediyor. Lütfen güvenliğiniz için gerekli önlemleri alınız."
Yan odadan gelen kahkahalar, ve odasına yaklaşan ayak sesleri her şeyi anlattı Leo'ya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU
УжасыYazarken irkiliyorum. Cesaretin yoksa, ilk sayfayı açmadan önce "hikaye" kavramını iyice belleğine kazıman gerek. Ama 'O'nların varlığını asla unutamayacağını ikimiz de biliyoruz.