Journey To The City Of God Nuada

1.2K 132 32
                                    

İyi okumalar.

Hayatın yavaş yavaş Tanrılar ve sihirle olan ne varsa şimdi yavaş yavaş senden uzaklaştığını hissediyordun. Yaşadıkların bile sana rüya gibi gelmeye başlıyordu. Gerçek olduğunun kanıtı olan elinde tuttuğun kolye ve yılan sana yaşadıklarını unutmamanı sağlıyordu.

Tuhaf şekilde , normal sayılabilecek bir hayatın içine girmiştin. Araştırıyor , öğreniyor ve okuyordun. En önemlisi de  aşık olduğun şehir Londra'yı tanımaya başlıyordun. Yıllar önce sana bu yaşadıklarını yaşayacağını söyleseler onlara senle dalga geçtikleri için kızardın. Şimdi ise sana gerçek değilmiş gibi geliyor. 

Londra'da kurslara gidiyor kendine belirli hedefler koyuyordun. Mesela Tanrılar ve Mitoloji . Evet , aslında normal biri ölümden sıyrılmış olsa yaşadıklarını geride bırakmak isterdi ama sen her ihtimale karşı Tanrılar hakkında araştırma yapmak istemiştin.

İskandinav tanrıları hakkında yazılan mitleri okuduğunda  olayların ne kadar salakça ve yalan olduğunu düşünmüştün. Ayrıca , tanrıların bile zorla sokulmaya çalışan kalıpları gördüğünde üzülüp sinirlenmeden edememiştin.

Yine de her mitolojinin ortak yönlerini görmüştün ki bu çok klişe olduğunu düşündürüyordu sana. Çok sıkıcıydı . Yine de suç atılan kötülerin gizemi ve gerçek karakterlerini bilme isteğin senin merakını körüklüyordu.

Zamanla İskandinav tanrılarını araştırmayı bitirmiştin. Hatta birkaç tanrının kafadan eskizlerini bile çizmiştin. Yanından bir saniye bile ayrılmayan yılanın ise masada uzun süre bu çizimleri izlemişti. 


Ama artık İskandinav mitoloji içinde boğulmaktan sıkılmıştın ve yeni şeyler öğrenmek istiyordun. Ayrıca , her ülkenin tanrılarının olup olmadığı varsa da nasıl olduklarını bilmek isteyen ve içinde büyüyen merakın vardı.

Örneğin Londra'nın tanrılar ile olan bağlantısını araştırmıştın. Elde ettiğin kitaplardan öğrendiklerin ise seni heyecanlandırmıştı. Bir yandan aslında İngiltere de mitolojik tanrıların olmasına şaşırmamıştın. Çünkü bir zamanlar Vikingler oraya da hakimdi ve kıtalar yakındı.


Elinde tuttuğun kitabı çevirerek eski yazı sitili ile yazılan rakamları okumaya başladın. 

" Neolitik Çağ ve Bronz Çağından , MÖ 1500'lerden kalma izler bulunmasına ve Antik Britonlardan kalma yerleşim katmanının bilinmesine karşın Londra'nın yaklaşık 2 bin yıl önce Romalılar tarafından kurulduğu kabul edilmektedir. MÖ 43 yılında Roma İmparatorluğu'nun Büyük Britanya'yı işgali sonrasında Londinium  ismi ile kurulmuştur . İsmin kökeni ile ilgili kesin bilgiler olmamakla beraber anlamının " Akan Nehir" olabileceği düşünülmektedir . Monmouthlu  Geofrey'e göre isim aslında Kelt Tanrılarında n Ludd'a dayanmaktadır . Efsaneye göre eskiden  " Trinovantum " olarak anılan şehrin adı " Caer Ludd " olarak değiştirilmiştir. "

Gözlerinden okunan merakın hızla kitabı yavaşça masaya bırakarak  Kelt Mitolojisinin tanımını yapan kitabına uzandın ve açıp kısa tanımını okudun.

"  Kelt mitolojisi , en yalın tanımıyla , Kelt politeizminin mitolojisidir. Kelt politeizmi Demir Çağı keltlerinin diniydi . Demir Çağı'ndaki diğer Avrupalılar gibi, erken dönem keltleri de politeistik mitoloji ve dini yapıyı benimsemişlerdi. Kelt insanlarının içinde , Roma ile yakın iletişimi olan Galyalıların ve İber Yarımadasındaki Keltlerin mitolojileri Roma imparatorluğu altında devam edememiş , daha sonra ise bu insanlar Hristiyan olmuş ve Kelt(ik) dillerini de kaybetmişlerdir. İronik bir şekilde bu insanların inanç ve geleneklerine dair bilgiler çeşitli Roma ve Hristiyan kaynakları sayesinde bugüne kadar ulaşmıştır. Bir başka açıdan ise, kendi politik veya Lengüistik ( Dilsel ) kimliklerini korumuş olan Keltler Demir Çağı'ndaki atalarının mitolojilerinin en azından artakalan küçük bir kısmını iletebilmişlerdir . Bu iletilebilmiş kısım genellikle Orta Çağ'da kaydedilmiş , yazılmıştır ."

Merakını bir nebze olsa giderdikten sonra kitabına geri dönüp okumaya devam ettin.

" Nuada Airgetlam ( Gümüş elli Nuada ) Eski Kelt tanrılarındandır . Fomorlarla yapılan Birinci Magh Turedh savaşında bir elini kaybedince sağlık Tanrılarından  Diancecht tarafından kendisine gümüşten yeni bir el yapılmıştır . Aynen sinirleri ve damarlarıyla eskisi gibi bir kol olmuştur. İrlanda'da Nuada olarak bilinen bu tanrıya Galler'de  Nudd ya da Ludd ve Llud Llaw Ereint , Galya'da Nodens adıyla inanılmıştır. İkinci Magh Turedh savaşında Fomor kralı Balor'la çarpışmıştır."



------------------------------------------------------------

 Çalışıyor , okuyor ve geziyordun. Hayatın normale dönmeye tamamen girmiş görünüyordu . Bu senin için iyi bir şey olmalıydı ama son zamanlarda - ki ara sokakta peşine takılan sarhoşların bir anda kaybolmalarından sonra - içinde korku belirmeye başlamış peşinden sinsice dolaşan birilerinin olduğunu düşünmeye başlamıştın.

Aklında kurtardığın Loki'nin senin peşini bırakmadığına dair düşüncelerle doluydu . Yine de bunu kanıtlayacak delillerin yoktu.


Akşamları gördüğün rüyalardan sonra  gerginliğin artıyor. İşin için aldığın teklifi kabul etsen de  seni sevindirmesi gerekirken  sen daha da geriliyorsun.

Müdürün senin evraklarını tamamlamanı bekliyor ve sen bavullarını hazırlıyorsun . Pasaportunu çantana koyuyorsun ve hava limanına taksi ile birlikte gidiyorsun.


Evet kısa I know it. Ama bu ve sonraki bölümler biraz kısa olacak sonra aksiyonlar başlıcak o yüzden takipte kalın ayrıca bitmesine 10 bölüm mü ne kaldı o yüzden üzülmüyor değilim. Umarım yazma egzersizlerimi devam ettiririm . Okuduğunuz için teşekkğr ederim. Bu bölüm içinde özür dilerim.




Frost Flower ( Loki X Okuyucu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin