Yine güne başlamıştı bir umutla Asel.Bugün okulunun ilk günüydü.
Henüz lise 2'ye geçmişti lakin önceki okulundan nakil aldırdığı için bu okula ilk gidişi olacaktı.
Kalkıp elini yüzünü yıkadı kız,
sonra da bir şeyler atıştırmak için aşağıya indi. Her zaman ki gibi evde kimse yoktu. Asel gözlerini 2+1 konteyner evde gezdirdi, ev ne kadar derme çatma olsada şükürler olsun ki onlara yetiyordu. Kız odasına gidip okul formasını giydi ve formasına uygun bir renkte de şalını taktı.
Evet Asel tesettürlü bir kızdı.
Bu duruma babası ne kadar karşı çıksada o vazgeçmemişti tesettüründen.
Kız saate baktığında geç kalmak üzere olduğunu fark edip çantasına hemen acil durumlarda kullanmak için parasını biriktirip aldığı tuşlu telefonu attı.
Okula geldiğinde müdür yardımcısından hemen sınıfını öğrenip , sınıfını aramaya başladı.
Kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde öğretmenin derse başladığını görmüştü. Özür dileyerek içeri girip giremeyeceğini sordu kız.
Öğretmen kızı süzüp yüzünü buruşturdu. Kendisi dizinin 3 parmak kadar üstünde etek giymişken kızın tesettürlü olmasını beğenememişti.
Ne kadar istemese de kızı sınıfa aldı.
Asel sadece bir erkeğin yanının boş olduğunu görünce başkasından o erkeğin yanına oturmasını rica edip kendisi bir kızın yanına oturdu. Yanında ki kız neden oraya oturmadığını sorunca Asel islami olarak uygun olmadığını güzel bir dille açıkladı kıza.
Kız kendini Liva olarak tanıtınca Asel de tebessüm ederek kendini tanıttı.Teneffüs zili çalınca Asel not aldığı defteri kapatarak çantasına koydu. Liva ona kantine gitmeyi teklif ettiğinde yanında getirdiği harçlığına bakıp öğle yemeğinde harcamayı daha uygun buldu çünkü yanında sadece 5 tl vardı.
Asel ,Liva'nın teklifini reddederek ona bahçeye çıkmayı önerdiğinde Liva kabul etmiş ve bahçeye çıkmışlardı. Sınıftan çıkarken sınıftakilerin alaycı bakışlarını elinden geldiği kadar görmezden gelmeye çalışmıştı.Bahçede yürürken kızlı erkekli bir grup görmüşlerdi. Yanlarından geçerlerken bir kız Asel'e doğru
-"Seni kim aldı buraya ezik"
Diye bağırmıştı. Asel ne kadar da terbiyesiz diye düşündü hem ezik neydi ilkokulda mıydık biz?
Asel sakince kıza dönerek-"Sizi kim aldıysa beni de o aldı. Ne de olsa herkesin eğitim hakkı var"
Kız :
-"Bu okula ne zamandan beri ezikleri alıyorlar arkadaşlar. "
Yanındakiler kızın dediğine gülünce Asel içinden bir kaç dua okumaya başlamıştı sakin kalmak için.
Asel kıza hiç bakmadan yürümeye başladı Liva da ona yetişince okula girip lavaboya elini yüzünü yıkamaya gitti.
Liva :
-"Üzülme Asel her okulda olan artist ve bilindik kişiler olur ya hani onlarda bu okulun bilinen kişileri.
Seninle konuşan kız Bade. Yanındakiler ise Rüya,Ece,Murat,Bartu ve Yunus.Asel:
-"Liva insanlar neden bu kadar ön yargılı olmak zorunda ki?"
Liva , Asel'in bu sorusunu yanıtsız bırakarak Asel'e sarıldı. Bugün tanışmış olmalarına rağmen Asel'i çok sevmişti ve bundan sonra gerçek iki dost olacaklarını neredeyse hissediyordu.Sonunda öğle arasına girmişlerdi. Asel ilk teneffüsten sonra o grubu bir daha görmemişti. Liva'yı da alıp kantine indiler. Asel,Liva ve kendisine tost alırken , Liva ise oturacakları masa arıyordu.
Yaklaşık 5 dakika sonra oturup yemeklerini yemeye başlayan kızları
o gruptan olan Bartu böldü.-"Hey ezikler kalkın masadan biz yiyeceğiz."
Asel:
-"Başka masa bulun biz burda yiyiyoruz görmüyor musunuz?
Dedi sakince.Bartu:
-Ama biz burda yemek istiyoruz diyince yanlarında ki diğer grup üyeleride Bartu'yu onayladı.
Masadan sabır çekerek kalkan Asel'in ardından Liva 'da kalkınca beraber bahçeye doğru yol aldılar.
_._._._Okul çıkışı eve dönmek için yürümeye başlayan Asel'in aklına evde neredeyse hiç birşey kalmadığı gelince eve uğrayıp para alıp oradan da markete geçmeyi düşündü.
Eve gelince hemen üstüne eşofman takımı geçirip yanına da az bir miktar para alıp onlara yakın markete doğru yol aldı.
Kasada aldığı ekmek ile peynir ,zeytini poşetine koyarken ona doğru gelen Bade ve grubunu görünce hemen parayı ödeyip dışarı çıktı. Çünkü onlara laf anlatamayacak kadar yorgundu. Yolda karşıdan karşıya geçmeye çalışan teyzeyi görüp koluna girdi ve onu sağ salim karşı tarafa geçirdi,teyze ona dua ederken gülümseyip yerde müzik aleti çalıp para kazanmaya çalışan küçük çocuğun da elinden tutup kaldırdı ve yanında kalan parayı ona verdi. Küçük çocuk mutlulukla gülümserken Asel 'de kendi haline bir kez daha şükretmişti ne de olsa o da küçük çocuğun yerinde olabilirdi.
_._._._._._._.Akşam babası eve gelince hemen odasına geçti. Çünkü korkuyordu.
Asel daha 7 yaşındayken annesi ve babası çok sık kavga ettiğinden dolayı şiddetli geçimsizlik gerekçesi ile boşanmışlardı.
Asel 8 yaşına girdiği zaman annesi bir gün yabancı bir adamı kolundan tutup eve getirmiş ve Asel'e yeni babası olarak tanıtmıştı. Üvey babası Asel'in annesi yokken Asel'e sürekli ayak işlerini yaptırır yapamazsa döverdi. Ama Asel'in annesi varken dünyanın en iyi babası gibi davranırdı.
Asel 9 yaşında bir gün okuldan eve dönerken evlerinin kalabalık olduğunu gördü misafirler geldi diye sevindi içten içe.
Ama eve girdiğinde herkesi ağlar bulunca birşeylerin ters gittiğini anlamıştı. Anneannesi Asel'i görünce küçük kıza sarılarak ağlamaya devam etmişti.
Asel annesinin nerde olduğunu sorunca da Anneannesi yaşlı gözlerle ona bakıp aynen şu cevabı vermişti "Annen melek oldu"
Asel anlamıştı annesini artık bir daha göremeyeceğini ama ağlamadı annesi ağladığını görürse üzülürdü çünkü. İnsanlar duygusuz dedi ona ama o onlara karşı kulaklarını tıkadı. Sonra imanına daha sıkı sarılıp dualar etmeye , namazını kılmaya çalıştı. Çünkü kimse 2 dakika sonra kime ne olacağını bilemezdi.
Ne demiş bir hadisimiz
"Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya,yarın ölecekmişiz gibi de ahirete çalış"
Asel 'de elinden geldiğince bu hadise uymaya çalışmıştı.Daha küçücük yaşında yaşıtlarına göre olgun davranmaya başlamıştı.Kapısı açılınca daha çok sindi yatağa uyuyor taklidi yapıyordu,belki inanırdı üvey babası.
Derken kolundan tutulup yere fırlatılması ile inanmadığı belli oldu.
Adam:
- Sen hala başını ben kapatma dediğim halde nasıl kapatırsın diyerek Asel'i eşşek sudan gelinceye kadar dövdü. Sonra sinirle evden çıkıp gitti. Asel ağlayarak kendine pansuman yaparken ani bir vesevese ile başında ki şalı çekicekken aklına Peygamber efendimize yapılan zulümler , inanan insanların üstüne sıcak kayalar koymaları ya da ayaklarını ve kollarını develere bağlatıp develeri ayrı yönlere koşturmaları gelince durdu. Onlar asla pes etmeyip imanı uğruna ölürken ben bir dayak yüzünden çıkartırsam zaten hiçbir anlamı kalmaz deyip başörtüsünden vazgeçmedi.
Yorulduğunu hissedince de hayaller kurarak uykuya daldı.Merhaba arkadaşlar genelde bilinenin aksine benim ana karakterim tesettürlü.
Bu kitapta daha çok siz okuyanlara bir şeyler katmayı planlıyorum. Umarım beğenirsiniz kitabımı:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT
General FictionO umudunu kaybetmez, Başına ne kadar kötü olay gelirse o da yaşamına daha sıkı sarılırdı, İnsanlar çabuk yargılardı ama bilmezlerdi ki yargıladıkları şeylerin aslını... Her zorluğa rağmen ayakta kalmaya çalışan bir kızın hikayesidir bu hikaye.